(Eun Mi)
Şiddetli bir baş ağrısı eşliğinde gözlerimi açmaya çalışırken Jungkook'un ferahlatıcı kokusu burnuma doluyordu. Sanırım bu, çektiğim baş ağrısına değerdi.
İlk kez karakter değiştirdiğim halde bedenime geçmek için büyük bir çaba göstermiştim ve çaba gösterdiğim kişiliğin Hye Mi olduğundan emindim. Saatlerce Hye Mi'nin gücünü kırmaya çalışmıştım ve Hye Mi son zamanlarda oldukça güçlü olsa da sonunda onu yenmeyi başarmıştım. Jungkook'u onunla yalnız bırakmak istemiyordum.
''Jungkook?''
Adını mırıldanmamla birlikte Jungkook kollarını belime dolayıp beni biraz daha kendine çekti.
''İyi misin?''
Ellerinden biri saçlarımı bulurken usulca başımı salladım. Onun dokunuşları beni rahatlatmaya yetiyordu. Saçlarıma değil ruhuma dokunuyordu.
''Seni özledim.''
Söylediği şey ile birlikte gülümsedim. Ben de onu özlemiştim fakat henüz bunu söyleyebilecek kadar cesaretli değildim.
''Hye Mi'yi alt edebilmek çok zor'' dediğimde gülerek beni onayladı.
''Sanırım bunu en iyi ben biliyorum.''
Ne demek istiyordu? Hye Mi yine onu öpmüş olabilir miydi? Ya da buna benzer bir şeyler de yapmış olabilirdi. Hye Mi'ye hiç güvenmiyordum.
Başımı göğsünden usulca kaldırıp bakışlarımı yüzüne çıkardım. Onun da gülümseyen gözlerinin benimkileri bulmasına sebep olmuştum.
''Hye Mi sana zorluk çıkardı mı?''
Jungkook gülümseyerek kaşlarını hafifçe yukarı kaldırdı.
''Pek sayılmaz.''
Merak ettiklerimi direk mi sormam gerekiyordu? Neden kısacık cevaplar veriyordu?
''Peki seni öptü mü?''
Meraklı bir ifadeye büründüğümde Jungkook gözleri kısılana kadar gülümseyip dudaklarını ısırmaya başladı. Hayır bu gülünecek bir durum muydu?
''Neden soruyorsun bunu? Kendine gelir gelmez merak ettiğin şey bu mu?''
Munzur bir şekilde sorduğu soruya karşılık bakışlarımı devirerek yataktan kalkmaya yeltendiğimde belimdeki ellerini sıkılaştırarak buna engel oldu.
''Kızma hemen. Beni senin yatağında bulduğunda bir miktar sinirlendi ve evin içinde kovalamaca başlattı. Beni rahat bırakmasının tek yolu olarak da onu öpmem gerektiğini söyledi. Bu yüzden yanağından bir kez öptüm.''
Onu bir daha asla Jungkook ile baş başa bırakmamalıydım.
Yüzümün asılmasına engel olamadığım sırada Jungkook belimdeki ellerinden birini yanağıma yerleştirip ona bakmamı sağladı.
''Aşık olduğum kızın bedeni karşımda dururken ve beni öpmek istediğinden bahsederken kendime engel olmam ne kadar zor biliyor musun? Karşımda gördüğüm yüz sana ait olmasına rağmen defalarca içimden onun sen olmadığını kendime kabul ettirmeye çalışıyorum.''
İçime işleyen naif ses tonu kalbimin ısınmasına yardımcı oluyordu. Resmen onu kendi karakterlerimden kıskanıyordum. Zaten Jungkook'un, Hye Mi'ye olan tavırlarını bizzat test ederek görmüştüm. Hye Mi'nin, daha cüretkar davrandığını da tahmin edebiliyordum. Bu durumda Jungkook'un durumu kurtarmak adına en mantıklı şekilde hareket edebileceğini de biliyordum. Bu durumda ona tavır yapmam saçmaydı fakat yine de ona kimsenin dokunmasını istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Truth Untold ❧ Jk
FanfictionElimi kendine doğru yavaşça çekerek dudaklarını avuç içime bastırdı. Bir müddet avucumda hissettiğim yumuşak baskı içimin titremesine sebep oldu. Elimi daha sıkı tutup aramızdaki boşluğa indirirken bakışlarını benimkilere odakladı. Öyle içten bakıy...