Bölüm 65

5.4K 655 255
                                    

(Jungkook)

Küçükken Yu Jin ile birlikte geldiğimiz ağaç evin bulunduğu papatyalarla kaplı bahçeye gelip etrafı incelerken derin bir iç geçirdim.

Büyükbabam hayattayken sürekli Yu Jin'i de alıp buraya gelirdim.

Yu Jin ile hayalimizdeki ağaç evden bahsettiğimizde ise büyükbabamın bize sürpriz olarak bahçesine ağaç ev yaptırmasını dün gibi hatırlıyordum.

Ağaç ev, Yu Jin ile ilk evimizdi. Oraya sevdiğimiz tüm oyuncaklarımızı taşımıştık

Baharın başlangıcı ile birlikte ağaç eve gitmek için buluşacağımız parkta kaçırıldığımız o günden beri buraya ilk kez adımımı atmıştım. Yeniden hatırlamak zorunda kaldığım o gün yüzünden boğazımda büyük bir yumru oluşsa da adımlarımı ağaç eve doğru yöneltmeye başladım.

Artık yalnızca iyi şeyleri hatırlamak istiyordum.

Yu Jin'in hastalığından kalan son kişiliği de ortadan kalkınca herkes gibi normal bir hayatımız olsun istiyordum.

Yu Jin ile yeniden bu bahçede anılarımız olsun, çocuklarımız ağaç evde oyunlar oynasınlar istiyordum.

Kısaca geride bıraktığımız tüm kötü anılarımızın bizi bırakmasını temenni ediyordum.

Adımlarım ağaç evin merdivenlerinin tam önünde durdu. Bakışlarımı yukarı kaldırıp minik evimize bakıp gülümsedim ardından gelen cesaretle birlikte ağaç evin merdivenlerini teker teker çıkıp kapının önündeki paspasın altından anahtarı aldım ve kapıyı yavaşça açtım.

İçeriye girer girmez çocukluğum gözümün önünde canlanmaya başladı.

Yu Jin, karşıdaki minik koltuğa oturur beni de dizine yatırırdı. Tıpkı Bayan Kim'in ona yaptığı gibi bana masal anlatır bunu yaparken de saçlarımla oynardı.

Bir kısmı yerde olan plastik yemek takımına bakıp gülerek başımı iki yana salladım. Karı koca olduğumuz evcilik oyunlarımızın vazgeçilmeziydi bu yemek takımı.

"Hain çilek, fırsattan istifade yanaklarımı öpüp duruyordu. Şimdi söylesem inkar eder."

Bakışlarımı kısıp kendi kendime kurduğum cümleye güldüm ve fotoğraf albümlerimizin bulunduğu rafa doğru ilerledim.

Tozlanmış raftan aldığım albümlerle birlikte tek kişilik yatağın üzerine oturdum ve yatak örtüsü ile üzerinin tozunu alıp ilk sayfayı açtım.

Genelde Yu Jin ile birlikte çekildiğimiz her bir fotoğraf ayri ayrı her anımızı hatırlatıyor kocaman gülümsememe sebep oluyordu.

Aradığım kreş gösterisine ait fotoğrafları bulduğumda ise fotoğrafı albümden çıkarıp arkasındaki yazıları okumaya başladım.

Kim Bo Tong: Jungkook benden küçük olmasaydın kesin sana aşık olurdum ♡

Hatırladıklarım yüzümde kocaman bir gülümseye yer açarken hemen bir alt satırda kendi el yazıma rastladım.

Yu Jin burnumu ısırdı ve çok açıyor bir daha asla Romeo olmayacağım :(

Bu kez kahkaha atıp albümdeki o güne ait resimleri toplayıp gömleğimin cebine koydum.

Burada daha fazla vakit geçirmek istesem de halletmem gereken önemli bir mesele vardı. Öncelikle Kim Bo Tong'a ulaşmalı ve gerçekte neler yaptığını öğrenmeliydim. Her şey çözüldükten sonra buraya Yu Jin ile gelmeyi planlıyordum.

The Truth Untold ❧ JkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin