(Jungkook)
Yine hiç şaşırmadığım bir şekilde kollarımdan kurtulmak için kolumu ısıran Eun Mi yüzünden acıyla inleyip onu serbest bırakmıştım. Soluk soluğa kollarımdan ayrılıp ayağa kalktığında ise beni bir daha görmek istemediğini söyleyip beni kapının dışına atmıştı. Ne kadar şaşırtıcı değil mi?
''Jungkook neler oldu?''
Düşüncelerimden sıyrılmama sebep olan Mi Cha'nın sesiyle birlikte derin bir nefes aldım.
''Az önce Eun Mi tarafından kovuldum.''
''Neden?''
Mi Cha şaşkınlıkla gözlerini araladıktan sonra omuz silktim.
''Boşver, sonra anlatırım.''
Eun Mi'nin hastalığından bahsetmediğim için olanları da henüz anlatamıyordum. Namjoon Hyung ya da Hoseok Hyung gibi ağızlarından kaçırmayacaklarını bilsem söylerdim fakat bu konuda emin olamıyordum.
''Gidip artık saçını başını yolacağım ama! Daha geçen gün yüzünü talan etmişti. Şimdi de evden mi kovdu? Dengesiz ne olacak!''
Mi Cha'nın sinirle söylediklerine karşılık kahkaha attım. Ellerini de yumruk haline getirmişti. Çok şapşal görünüyordu. Konuşmamızın ortasında kapı çaldığında Taehyung'un geldiğini anlayarak kapıya yönelen Mi Cha tripli bir şekilde kapıyı açtı. Anlaşılan Taehyung'a kızgınlığı devam ediyordu.
''MiMi ne bu surat böyle? Telefonlarıma da cevap vermiyorsun!''
''Seni bir süre görmek istemediğimi söylemiştim!''
Harika! Eun Mi ile olan kavgamızdan sonra bir de Tae ve Mi Cha ikilisini seyredecektim.
''Ne yaptım ben sana anlamıyorum ki.''
Taehyung'un bıkkınlıkla nefesini dışarıya vermesinin ardından Mi Cha omuz silkip yanımdaki boşluğa oturdu. Bilerek sağ tarafıma oturmuştu çünkü başka boşluk olmadığından Taehyung yanına oturamayacaktı. İkisini bir müddet yalnız bırakırsam sorunlarını konuşup halledebilirler miydi?
''Ben biraz dışarı çıkacağım'' diyerek ayaklandığımda Mi Cha kolumdan tuttu.
''Ya Jungkook beni burada şu konuşmak istemediğim şahısla yalnız mı bırakacaksın?''
Kolumu nazikçe Mi Cha'dan kurtardığımda Taehyung da onunla konuşmak istemeyen biriyle asla konuşmayacağına dair bir şeyler söylemişti. İkisi de çocuk gibiydi.
''Birazdan gelirim. Ben gelene kadar barışmış olun.''
İkisini yalnız bırakmak ne kadar doğruydu bilmiyordum ama benim de biraz temiz hava almaya ihtiyacım vardı.
.....
Sahile geldiğimde arabamı park edip ağır adımlarla boş bir bank bulabilmek için ilerlemeye başladım. Bugün olanları düşündüğümde oldukça ileri gittiğimin de farkına varıyordum. Eun Mi bu duruma ne kadar tepki verse azdı. Tamam onu zor bir durumda olmaktan kurtarmaya çalışmıştım fakat daha zor bir durumun içine sokmuştum. Üstelik ailesi yanına bir yardımcı almasına sebep olmadığı sürece başına geleceklerden de ben sorumluydum. Onun yanında yaşadığıma dair bir yalan söylemiştim.
İlerledikçe banklardna birinde tek başına oturan Jin Hyung'u gördüğümde duraksadım. Muhtemelen Yu Jin'in üzüntüsünü atlatabilmek için o da kendini dışarı atmıştı. Yanına gidip gitmemek konusunda kararsız kalsam da ağır adımlarla ilerleyip yanındaki boşluğa oturdum. Bakışları beni bulduğunda elinin tersiyle yanağını sildi. Düşüncelerimde haklı olmalıydım. Yun Jin'i düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Truth Untold ❧ Jk
FanficElimi kendine doğru yavaşça çekerek dudaklarını avuç içime bastırdı. Bir müddet avucumda hissettiğim yumuşak baskı içimin titremesine sebep oldu. Elimi daha sıkı tutup aramızdaki boşluğa indirirken bakışlarını benimkilere odakladı. Öyle içten bakıy...