The Truth Untold ❧ Jk

Bölüm 20

(Jungkook)

Eun Mi'nin annesi ile görüşmemizin üzerinden birkaç gün geçmişti ve Eun Mi kesinlikle benimle konuşmuyordu. Bugün okulda çekip gitmesinin ardından çekinerek kapısının önünde bekliyordum. Zili çalmaya cesaretim yoktu fakat onunla konuşmam gerekiyordu.

Derin bir nefes alıp işaret parmağımı zile bastırdım. Eun Mi'nin vereceği tepkiyi düşündükçe geriliyordum. 

Kapı hızlı bir şekilde açıldığında Eun Mi kaşlarını havalandırıp mimik bile oynatmadan bakışlarını yüzümde sabitlemişti. Bu biraz korku filmlerini andırıyordu çünkü birazdan boğazıma yapışacak gibi bir hali vardı.

''Biraz konuşabilir miyiz?'' diye usulca sorduğumda cevap da gecikmedi.

''Seninle bir daha konuşmak falan istemiyorum.''

''Benimle konuşmazsan kapının önünden ayrılmam.''

''Ben de kapıyı açmam.''

''Kapıyı açana kadar zili çalarım.''

Tamam şimdi iki çocuğu andırıyor olabilirdik fakat o inat edecekse ben de edebilirdim.

''Ne istiyorsun?'' diyerek sıkıntılı bir nefes verdiğinde sevimli olmaya çalışarak bakışlarımı içeri yönlendirdim.

''İçeride konuşamaz mıyız?''

Kapının önünden biraz geri çekildiğinde usulca içeri geçtim. Eun Mi'nin ikili koltuğuna oturduğumda karşıma geçip kupasını parmaklarının arasına yerleştirdi. Anlaşılan bana bir şey ikram etmeyecekti.

''Bana çok mu kızdın?'' diye sorduğumda anlık bana bakıp gözlerini devirdi. Tamam bu çok kızdığı anlamına geliyordu.

''Eun Mi, ailen sana bu konuda baskı uygulamasın diye isteğini kabul ettim.''

Eun Mi derin bir nefes aldım.

''Ciddi düşünmekten kastın ne Jungkook? Ailem ne derse yapacak mısın? Zaten her konuda üzerimde bir baskı hissediyorum. Seninle ciddi bir adım atmak da bir baskı değil mi? Kendi irademle attığım bir adım olamayacak sonuçta.''

Eun Mi bu konuda haklıydı fakat bana karşı davranışlarının baskı altında değişmesini beklemiyordum ki? Dışarıdan kimin nasıl gördüğünün ne önemi vardı?

''Eun Mi ikimizin arasında olup biten yalnızca bizi ilgilendirecek. Dışarıdan ciddi bir ilişkimizin olduğu bilinse ne çıkar ki?''

''İkimizin arasında bir şey olup bitmeyecek Jungkook. Sıkıntı da burada zaten. Nereye kadar bu yalanı devam ettireceksin? Üstelik nereye kadar devam ettireceksin? Sonunda evlenmemiz gerekebilir. Nasıl böyle bir yola girmeyi düşünürsün? Aklını mı kaçırdın?''

''Sadece yanında olmak istiyorum Eun Mi. Her an karakter değiştirebilirsin ve seni her an bir yerde bulamayabilirim.''

''Beni bulmak gibi bir yükümlülüğün yok zaten. Neyin peşindesin?''

Yerimden kalkıp Eun Mi'nin yanındaki boşluğa oturdum. Neden anlamak istemediğini düşünüyordum. 

Ellerine ulaşma isteğiyle dolsam da kendimi durdurdum. Böyle bir konuşmanın ortasında buna izin vermeyeceğini biliyordum. Avuç içinde oluşan yara izine baktım bir süre. Avuçlarını öpmek, yaralarını iyileştirmek istiyordum. Duygularını kolaylıkla ifade edebilen birisi değildim ve beni henüz anlayamamış olması canımı sıkıyordu.

''Eun Mi, senin için endişelenmekten alıkoyamıyorum kendimi. Anlamıyor musun?'' diyerek gözlerinin içine baktım.  

''Bana acıyor musun?'' diye sert bir şekilde sorduğunda sıkıntılı bir nefes verdim.

''Seni seviyorum.''

Eun Mi'nin bakışları beni buldu fakat hiçbir şey söylemedi öylece bakmaya devam ediyordu. Bir süre sonra bakışlarını ellerine düşürdü.

''Bu durumda beni ciddi bir ilişkinin ortasına atabileceğin hakkını mı buluyorsun yani?''

''Eun Mi asıl niyetim bu değil ki. İstemediğin halde ailen yanında bir yardımcı bulunduracak. Beni sadece bir yardımcı olarak göremez misin ya da güvenebileceğin herhangi biri? Yanında kalmak için ailen evlenmemizi istese bile bunu kabul edebilirim. Bana hiçbir şekilde karşılık vermeni beklemem. Benim tek derdim yanında kalabilmek. Neden anlamıyorsun?''

''Seni yanımda istiyor muyum diye sordun mu peki?''

Eun Mi'nin sert çıkışına karşılık iç çektim. 

''İstemez misin?''

Sevimli görünmeye çalışsam da Eun Mi'nin olumsuzca başını sallaması üzerine oturduğum yerden usulca kalktım.

''Peki senin istemediğin bir şeyi zorla kabul ettirecek değilim. Özür dilerim sana sormadan hareket ettiğim için.''

Eun Mi ellerine bakmaya devam ettiğinden kapıya doğru ilerleyip ardımdan kapıyı usulca kapattım. Hislerimden de açık açık bahsetmiştim fakat Eun Mi'nin oralı olduğu pek söylenemezdi. Sanırım gerçekten bana karşı hiçbir şey hissetmeyecekti.

.......

Bir süre yalnız başıma düşünmemin ardından Mi Cha bana gelmişti ve kalbi kırık ikili olarak koltukta yan yana oturup çikolatalı süt yudumluyorduk. Bo Tong'a aldığım çikolatalı sütlerin yerine yenilerini koymam gerekiyordu.

''Taehyung ile konuşmamı ister misin?''

Mi Cha olumsuzca başını salladı.

''Bu konunun tekrar açılmasını istemiyorum. Ona tek kelime etme.''

Mi Cha böyle düşünmekte haklıydı. Madem Taehyung, Mi Cha'nın kendisinden uzak kalmasına göz yumabiliyordu sonuçlarına da katlanmalıydı.

Kapı çalındığında ayaklarımı sürüyerek kapıya doğru ilerledim. Yoongi Hyung elimde çikolatalı süt görünce kaşlarını çatıp yüzünü buruşturarak içeri geçti.

Bakışları Mi Cha'yı bulduğunda ise şaşkınlıkla bana döndü.

''Neler oluyor burada? Yıkık gibisiniz biraz?''

''Taehyung, Mi Cha ile arasına mesafe koymaya karar vermiş. Eun Mi de benimle hiçbir şekilde yakın olmak istemediğini dile getirdi.''

Yoongi Hyung karşımızdaki tekli koltuğa oturup gerindi.

''Eun Mi ile ilgili yapacak bir şey yok fakat Taehyung serserisi bu konuda kendine güveniyor muymuş?''

Eun Mi ile igili yapacak bir şey yok ne demekti? O kadar mı umutsuz vakaydım?

''Ne demek istiyorsun?''

Mi Cha merakla Yoongi'ye döndüğünde Yoongi Hyung ellerini birleştirip dirseklerini kollarına dayayarak koltukta öne doğru eğildi ve dilini damağına dayadı. Min Genius Yoongi pozisyonu almıştı.

''Demek istediğim iki güne ağlayıp boynuna atlar fakat....''

Yoongi Hyung duraksadığında Mi Cha merakla sordu.

''Fakat ne?''

''Fakat benim dediklerimi birebir uygulaman gerekecek.''

Yoongi Hyung kendinden emin bir şekilde gülümsediğinde Mi Cha merakla onu dinlemeye koyuldu. Yoongi Hyung'un aklından neler geçiyordu?

Bu bölüm hazır bekliyordu bunu da atayim dedim 😄

Sizce Yoongi ne planliyor olabilir?

Keyifli okumalar dilerim 🤗

Yeni bölüm için ;

Vote sınırı: 60
Yorum sınırı: 200