The Truth Untold ❧ Jk

Bölüm 48

(Jungkook)

Yoğun geçen vize haftasının sonunda, oldukça yorgun düşmüştüm. Bunun tek sebebi elbette vize haftası değildi. 

Eun Mi'nin, Mi Cha'ya yakın olmasını fırsat bilerek her seferinde vakit bulduğum an ortadan kaybolup, listedeki aileler ile görüşmüş ve gerekli bütün örnekleri toplamıştım. Asıl sorunum da tam bu noktada başlamıştı.

Her şey sonuçları almamla birlikte çözüme kavuşacaktı fakat ben oldukça gergin hissediyordum. Bunun sebebi ise korkuyor olmamdı. 

Bayan Kim ile konuştuğum gün aklımdan hiç çıkmıyordu. Ona Eun Mi'nin biyolojik kızı olabileceğini söylediğimde gözlerinde oluşan o umudu da burukluğu da görmüştüm. 

Açıkçası bir yandan Eun Mi'nin, Bayan Kim'in kızı olmasını dilerken bir yandan da bunu hiç istemiyordum.

Bayan Kim'in bana baktığı her an Yu Jin'i hatırladığını biliyordum. Üstelik ben de yıllar sonra onu ilk gördüğümde yaşadığımız talihsizliği anımsamıştım. Unutmak istediğim, silmek istediğim tek anıyı...

Düşününce Eun Mi'nin de bu durumda ne tepki vereceğini bilmiyordum. Hastalığının ilerlemesinden ya da başka bir boyuta taşınmasından korkuyordum. 

Belki ailesinin kim olduğunu bilmek onu güçlendirecekti belki de olumsuz etkileyecekti. Sanırım en çok da bundan korkuyordum. Ne olacağını bilememekten. Eun Mi'yi kötü etkilemekten.

Derin bir nefes alarak duşun altından çıktım. Ne kadar süredir suyun altında öylece durduğumu bilmiyordum.

Bornozumu üzerime geçirip, önünü bağladım. Saç havlusu ile saçlarımın nemini aldıktan sonra ıslak saçlarımı geriye doğru atıp banyodan çıktım fakat saçlarımın yeniden önüme düşmesine engel olamamıştım.

Odamdaki yatakta oturan Eun Mi beni görünce baştan aşağıya süzdü ve hıçkırdı. Dudaklarım keyifle yukarı kıvrılırken, bakışlarımı hafif kıstım.

''Çok mu seksi görünüyorum?''

Eun Mi bir kez daha hıçkırdıktan sonra yatağın üzerindeki yastığı alıp bana fırlattı.

''Git kurulanıp, üzerini giyin çabuk.''

Gülümseyerek kaşlarımı havalandırdım.

''Emin misin? Kaslarımı görmek istemez misin?''

Eun Mi kızaran yanaklarına ellerini bastırarak arkasını döndü. 

''İstemem, içeride bekliyorum seni.''

Odadan dışarı hızlı adımlarla uzaklaşıp kapıyı kapatırken yeniden hıçkırdığını duydum. Onu etkiliyor olmaktan çok hoşlanıyordum. 

Hain çilek sınav haftası boyunca benimle uyumak istemediğinden koltukta uyuyordum. Bu da onu etkilemenin kötü yanlarından biriydi ve ben cezamı ondan uzak durmaya çalışarak çekiyordum. Her yakınlaştığımızda zihnini kontrol edemediğini söylediğinden içsel isteklerimle başa çıkmaya çalışıyordum. 

Telefonuma gelen mesajla birlikte düşüncelerimden uzaklaşırken, komodine doğru ilerledim. 

''Test sonuçları belli oldu. En yakın zamanda sonuçları almaya gelebilirsiniz.''

Alt dudağımı dişlerimin arasında sıkıştırdım. 

Bu kadar çabuk mu çıkmıştı sonuçlar?