(Yu Jin)
Sığındığım yer, Jungkook'un göğsü iken uyanmak her ne kadar cazip gelmese de gözlerimi yavaşça açıp beni saran güçlü kollardan bir miktar sıyrıldım.
Yüzeye çıkmış balık misali, Jungkook'un uyuyan görüntüsüne bakıp gülümsedim. Uyurken hem çekici hem de tatlı görünmesine bayılıyordum ve bu yüzden dudaklarımı sırayla yanağına, burnunun ucuna ve dudağına bastırıp geri çekildim.
Yataktan doğrulmadan önce dün gece yeri boylayan Jungkook'un beyaz gömleğine uzanıp hızlı bir şekilde üzerime geçirdim.Yeni evimize taşındığımızdan beri gecelerimizin biraz renkli geçtiğini söyleyebilirdim.
Sessiz olmaya özen göstererek banyoya geçtim ve suyu ılık bir seviyeye ayarladım ve vakit kaybetmeden üzerimdeki gömleği çıkarıp bedenimi ılık suyun altına attım.
Su tüm vücudumu gevşetirken beni bekleyen sürpriz yüzünden düşünüyordum.
Jungkook birlikte bir yere gitmemiz gerektiğini ortaya koyup yine hicbir ipucu vermediğinden meraktan çıldırıyordum.
Son zamanlarda çıldırma sebeplerim yalnızca Jungkook'un beni merakta bıraktığı sürprizleri oluyordu. Ya da Taehyung ile Mi Cha'nın sürekli evimizi işgal etmesi. Bazen de Cheon Sa ile Jimin arasında çıkan "hile yaptın" adlı kavgalar.
Kişiliklerimle savaştığım ve ayağa bile kalkmakta zorlandığım günleri düşününce çıldırma sebeplerim bile öyle şirindi ki... Hepsini seviyordum.
Kendimle ve sevdiklerimle kaldığım bu süreçte; annemin gösterdiği ilgi ve şevkatle birlikte uzun uzun sohbet etmeyi, abimle didişmelerimizi, Taehyung ve Mi Cha'yı zorla evden çıkarmaya çalışmamızı, Jimin ve Cheon Sa'yı dünyaya döndürmeye çalışmayı, Yoongi Oppa'yı masaj koltuğundan ayırmaya çalışmayı, Namjoon ve Hoseok Oppa'nın tavsiyelerini dinlemeyi en çok da Jungkook ile vakit geçirmeyi seviyordum.
Gülümseyerek durulanmaya çalıştığım sırada kapıdan gelen sese kulak verdim.
"Yu Jin, neden her seferinde duşa bensiz giriyorsun?"
Uyanmıştı, hain tavşan!
Ama ondan önce uyanmayı başarmıştım işte yine.
Herhangi bir cevap verme gereği duymadan gülümseyerek suyun altında birkaç dakika daha kaldım ve toz pembe bornozuma uzanıp üzerime geçirdim. Saç havlusunu da saçlarıma dolayarak yavaş adımlarla banyodan çıktım.
Uyansa da henüz kendine gelemeyen Jungkook'u yatakta otururken buldum. Yanına ilerleyip "günaydın öpücüğü" niyetine yanağına bir buse kondurduğumda omuz silkti.
"Duşa bensiz girdiğin için sana öpücük yok."
Cidden sürekli bunu söylenip duruyordu fakat onu ciddiye almak gibi bir niyetim yoktu.
Somurtarak duş almak için banyoya doğru ilerlediğinde arkasından seslendim.
"Çabuk ol çünkü sana pankek yapacağım."
Jungkook ona yaptığım panellere bayılıyordu. Gönlünü almak işte bu kadar kolaydı.
.....
Yaptığım pankekleri geniş bir tabağa dizip minik bir kaseye koyduğum erimiş nutellayı da ortasına yerleştirdim. Başka bir tabağa dilim dilim kestiğim muz ve çilekleri de yerleştirdikten sonra hazırladığım tabağa baktım ve o sırada belime sarılan kollar dudaklarımda kocaman bir gülümseme yarattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Truth Untold ❧ Jk
FanficElimi kendine doğru yavaşça çekerek dudaklarını avuç içime bastırdı. Bir müddet avucumda hissettiğim yumuşak baskı içimin titremesine sebep oldu. Elimi daha sıkı tutup aramızdaki boşluğa indirirken bakışlarını benimkilere odakladı. Öyle içten bakıy...