"Büyülü Memeler"
Dünya üzerinde kayıtlara geçen ilk tehlikeli memeli kimdir biliyor musunuz? Memeccel Karpuzgibi.
Memeccel'in büyülü memeleri varmış. Teni birazcık görünse karşısındaki erkeğin zihnini ele geçirebiliyor, onu kuklası haline getirebiliyormuş. Memeccel'in ezeli düşmanı Hırsiye Tahtagöğüs ise kocasını Memeccel'den korumak için denizin ortasında bir kule yaptırmış. Ayda bir kez kocasını orada ziyaret ediyor ve kimsenin güvenliği aşıp içeri giremeyeceğinden emin olana dek tekrar tekrar devriyeye çıkıyormuş. Memeccel Tatagöğüs'ün liderliğini elinden almanın yolunun kocasından geçtiğinin gayet farkındaymış. Kocasının ona olan aşkını elinden aldığında geriye Hırsiye'den hiçbir şey kalmayacakmış...
Memeccel bir gün Hırsıye'yi takip etmiş. Kadın kuleden ayrılana kadar bekledikten sonra tüm bedenini örten siyah peleriniyle kulenin kapılarına dayanmış. Kapıdaki güvenlikler tam kılıçlarına davranacaklarken pelerininin üst kısmını indirmiş. Onun memelerini gören adamlar düşüp bayılmışlar. Memeccel usulca kuleye, Bay Tahtagöğüs'ün odasına sızmış. Aklıyla birlikte bedeninin de ırzına geçtiğinde Hırsiye'nin artık bir lider olamayacak kadar yıkılacağını sanıyormuş ama onun adının Hırsiye olmasının bir sebebi varmış. Gözünü bir kez hırs bürüdü mü, istediğini yapmadan asla durmazmış. Hırsiye Tatagöğüs günler sonra Memeccel Karpuzgibi'yi yakaladığında onun iki memesini de kesip tüm büyüsünü yitirmesine sebep olmuş. Memeccel bir daha adamları memeleriyle etkileyemememiş ama sağlıklı günlerinde saldığı zehrin etkileri hala dünyanın üzerindeymiş...
Yaa, kadınlar böyledir işte. Mahvederler oğlum sizi. Yanaşmayın fazla. Hele karpuz memelileri görünce arkanıza bakmadan kaçın...
Yatağımda bir kez daha dönüyorum. Kafamın içinde Memeccel Karpuzgibi'ler, Kısırgül Naneli''ler dolanıp duruyor. Kısır yemeyi ne kadar özlediğimi hatırlayınca ağlamaya başlıyorum, sonra aklıma Pelin karısının Görkem'i taciz edişi gelince gözümü sinir bürüyor.
Benim kankilerime kimse bulaşamaz oğlum! Keserim memelerinizi!
Uyuyamayacağımı anlayınca yatağımdan kalkıp şarjdaki telefonuma uzanıyorum. Saat sabahın ikisi olmuş. Birkaç saat sonra manyak Görkem gelip beni spora götürecek. Hayatım nasıl bu hale geldi hiç bilmiyorum... İnsan gibi uyuyayım ki sabah da aynı şekilde uyanabileyim diye kapattığım internetimi açıyorum. İnsan gibi olmak çok zor çünkü.
Ekrana Görkibok'dan bir mesaj düşüyor. Bir saatten fazla olmuş mesajı atalı.
Arkadaşlar okeye çağırıyor. Gideyim mi?
Mesaja birkaç saniye boş gözlerle bakıp cevap yazıyorum.
Yağmur ben farkında mısın?