"4 Adımda sevgililiği öğrenmenin yolları"
"Merhaba ben Yağmur Kocaman. Görkem Uğursuz benim sevgilim."
Elim havada tatlı tatlı gülümserken fettaniye grubunun yüzlerine tek tek bakıyorum. Annemin çığlığı salondaki sessizliği yarıp geçerken göbüşüm Filiz Kocaman'ın kolları tarafından kıskaca alınıyor. "Duydun mu Süheyla?" diye bağırıyor annem. "Kızımın sevgilisi var!" Süheyla Ponçik gözlerini kurularken, "Gözümüz aydın," diyor titrek sesiyle. "Kızımız sonunda kız olmaya karar verdi."
Annemi itekleyip tebrikleri karşılıyormuş gibi bir havayla ellerimi sallıyorum. "Teşekkür ederim Süheylacığım. Teşekkürler Mübeccel teyzeciğim. Benim için ne kadar mutlu olduğunu görebiliyorum. Eh, gideyim ben. Malum ilgilenmem gereken bir bey var." Annem yanaklarıma sulu öpücükler kondurup, "Git yavrum," diyerek sırtımdan itiyor. "Hadi kızım benim. Ay güzelliğine bakın şunun!"
Salondan çıktığımızda koluma bir çimdik atıp sadece benim duyabileceğim öfkeli bir fısıltıyla konuşuyor. "Böyle mi gideceksin?"
Üstümdeki bol yeşil tişörte ve incecik, desenli pantolonuma bakıyorum. "Ne var ki?"
"Oğlan çocuğu gibisin ne olacak!"
"Anne ya, sal beni." Bunu yapmayı hiç istemiyor ama elinden kurtulup Ömer'in evine koşuyorum. Kapı açılana kadar yumruklarımla sert bir ritim tutup içeridekileri çileden çıkarmaya çalışırken Ömer Ömçük kapıyı hışımla açıp, "Ne var!" diye bağırıyor. İstifimi hiç bozmadan tek elimi kaldırıp gülümsüyorum.
"Merhaba ben Yağmur Kocaman. Görkem Uğursuz'un sevgilisiyim."
Ömer'in çatık kaşları gevşeyip havalanıyorlar. "Nesin nesin?"
"Sevgilisiyim. Görkem'in." İşaret parmağımı kendime çeviriyorum. "Ben." Tüm yüzümü kaplayan gülücüğüm en yakın arkadaşıma da bulaşıyor.
"Sen birinin sevgilisisin?" diyor bir kahkaha eşliğinde.
"Herhangi biri bile değil! Görkem'in."
"Dünyanın sonu geldi," deyince ona vurmak için öne atılıyorum ama birden kendimi Ömer'e sarılmış beraber gülüşürken buluyorum. "Aptal inadını bırakacağına ihtimal vermiyordum ama başarmışsın. Aferin sana deli! Mutlu musun?"
Ömer beni içeri çekiyor. Arda'yı görünce ona neşeyle el sallıyorum. "Selam! Ben-"
"Duydum, duydum," diyor elindeki oyundan kafasını kaldırmadan. Baş parmağını yukarı kaldırıp, "Helal olsun," deyince dudak büküyorum.
"Sen buraya çalışmaya gelmedin mi? Anca inek gibi yatıyorsun." Arda bana bakıp elini kalbine koyuyor. Sahte bir acıyla öne eğildiğinde Ömer'in söylendiğini duyuyorum.
"Ne yani sevgilin var diye artık bana böyle mi davranacaksın?" Ex biscolatama hain bir gülüşle bakıyorum.
"Sevgilim olduğunu alnıma yazacağım alnıma!" Ömer beni çekiştirince Arda'yı arkamızda bırakıp onun odasına gidiyoruz. Beni yatağına oturttuktan sonra dönen sandalyesini alıp karşıma oturuyor.
"Ee? Mutlu musun diyorum?"
"Tabii mutluyum. Sevgilim var dedim duymadın mı?" Ömer uzanıp saçlarımı karıştırınca ben de onun burnuna bir fiske atıyorum. Keşke Ömer benim ikizim olsaydı. Hayatlarımızın sonuna kadar birbirimizden uzaklaşamayacağımız bir bağımız olsaydı da hiçbir zaman ayrılmayacağımızı kesin olarak bilseydik.
"Ne zamandır başın bağlı?"
"Dünden beri. Aslında dün söyleyecektim ama sindirmem biraz zaman aldı. Hala beni öpmesinin şokunu atlatamadım."