21. Bölüm

14.5K 1.8K 901
                                    


"Bokludere Kontesi"


Size çok acayip bir şey söyleyeyim mi?

Saat sabahın altısı. Ama acayip olan bu değil. Acayip olan uyanık olmam. Acayip olan bu saatte uyanık olup acayip kelimesini 35 kere düşünmüş olmam. İnsan neden uyuyamaz? Bir derdi vardır, içi sıkılıyordur, gündüz bidon gibi uyumuştur, yatmadan beş bardak kahve içmiştir, heyecanlıdır ya da ne bileyim yemiştir bir haltlar ki uyuyamıyordur.

Ancak bu benim için geçerli olamaz tontiklerim. Çünkü Yağmur Kocaman sevimli bir ayucuktur. Uyuması için gereken tek şey yaslanacağı bir yer ve gözlerini kapatmaktır.

Yağmur Kocaman hayatında hiç uykusuzluk çekmemiştir. Her zaman bebekler gibi uyumuş, uykuya pek düşkün tatlış bir kızdır. O halde soruyorum size, Yağmur Kocaman bu saatte neden ayakta ve odasının tavanına sapık katil bakışları atıyor?

Cevabı bulana lahmacun ısmarlıyorum! Şşş lahmacunla kafayı bozdum bu aralar. Bakın işte şimdi de zihnime harika lahmacun görüntüleri dolduğu için uyuyamayacağım! Ama düşünsenize mis gibi lahmacuna limon sıkan güçlü eller, ortaya salatayı koyan iri parmaklar, lahmacunu döndüre döndüre saran nefis kaslar, o lahmacunu yiyen Görkem...

Görkem?

N E

Uykusuzluğun insanı bu derece sefalete sürükleyeceğini kim bilebilirdi tontiklerim? Fantezilerimde boklu Görkem'i düşünecek kadar nasıl düştüm inanın bilmiyorum. Bu gidişata bir son vermek için yatağımdan aşağı kendimi yuvarladıktan sonra halımın üstüne düşüp kendime üç el ateş ediyor ve bir süre ölü taklidi yapıyorum. Kimse beni kurtarmaya gelmeyince, acıdan bilincimi kaybedip uykuya da dalamadığım için mecburen kalkıyorum. Biraz daha yatağımda kaslı adam sayarsam namussuz biri olurum çünkü.

Banyoya gidip yüzümü güzelce yıkıyorum. Hemen ardından saçlarımı önce güzelce tarayıp, sonra tersten tarayarak iyice kabartıyorum ve birden Michael Jackson'dan Ebe bacı bok ye'yi söylemeye başlıyorum. Annem beni bulup saçlarımı yolana kadar ayna karşısında konser vererek kaliteli zamanlar geçiriyorum ancak sonu epey acılı oluyor.

Şarkı söylüyorum, salatalık kemiriyorum, odamı bile topluyorum ama saat bir türlü geçmiyor. Bu yüzden elime annemin salak aşk romanlarından birini alıyorum. Bunu kendime neden yaptığımı inanın bilmiyorum. Ben de aşk romanı okurum ancak annemin romanları +45 yaş entrika ve şehveti içerdiği için onun romanlarıyla dalga geçme hakkına sahibim.

Yine de elimde okumadığım romantik kitabım kalmadığı için yokluktan annemin küçük kitaplığından bir şey seçtikten sonra bahçeye çıkıp sallanan koltuk bebişime yerleşiyorum.

Kitap yüz kızartan bir tarihi aşk romanı çıkıyor. Elin çapkın düklerinin masum leydileri löpür löpür götürmesini dehşetle izliyorum. Dizlerimi karnıma çekmiş utanarak ama merakımdan da bırakamayarak kitabı okurken birisi beni dürtüyor.

"Sabahın köründe ne yapıyorsun kız?" Ömer Ömçük'ün tepemde dikildiğini fark etmemle çığlığı basarak kitabı popimin altına tıkıştırmam bir oluyor. Ne okuduğumu biliyormuş da yüzüme vuracakmış gibi geliyor aniden. Kıpkırmızı kesiliyorum ama hiçbir şey yokmuş gibi davranmaya kararlıyım.

"Sen ne yapıyorsun asıl sessiz sessiz yaklaşarak çükübik." Popimin altında bir günah yuvası yokmuş gibi rahat ve esprili görünmeye çalışıyordum ama sanırım daha çok sarhoş gibi göründüm. Ömer Ömçük yüzüme şüpheyle bakıyor çünkü.

Ben Bunları Yer Miyim?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin