"Kalabalıkta artistlik yapanın tenhada özrü kabul olmaz!"
Kafeye girdiğimizde sabah gördüğüm kız ayağa kalkıp neşeyle el sallıyor. Bana değil. Görkem'e. Üzerini değiştirmiş. Sarı saçlarını omuzlarından aşağı salmış. Üstünde kırmızı, kolsuz bir bluz var. İncecik belini saran yüksek belli kotunun birazcık üstünde bitiyor. Aradan görünen bronz tenine bakıp kinleniyorum. Kız o kadar zayıf ki her an ölebilir bence.
Masaya ulaştığımızda kız bana bakıp şaşkınlığını bir gülücüğün altına gizliyor. O bakımlı, güzel, temiz ve zayıf. Ben spor sonrası dağılmışlığı içinde, çirkin, terli ve şüşkoyum. Muhtemelen rakibi olarak bile görmez beni. Ama onun olmayıp benim olduğum bir şey var tontiklerim.
Çirkef bir deliyim.
Üstelik Görkem'in ilk aşkıyım. Nabeer?
Ha, rekabet etmek istediğimden değil tabii. "Tekrar merhaba. Burnun nasıl?" Kız samimiyetten uzak bir gülücükle bana bakarken kocaman bir gülüşle ellerini tutup yanaklarını öpüyorum.
"Ah canım ya, teşekkürler şimdi çok iyiyim. Görkem gerekli pansumanı yaptı." Şlak şlak sesler çıkaran öpücüklerimden nefret ettiği o kadar belli oluyor ki keyifleniyorum. Görkem bana şaşkın bir bakış atıp Pelin'e uzanıyor. Kızın iki yanağını nazikçe öperken kaşlarımı çatmamak için kendimi çimdikliyorum.
Görkem bey siz önünüze gelen her kızı öpüyor musunuz? Daha fazlasını da yapıyorsunuzdur siz namussuz birisiniz çünkü. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar konusunda görüşmek için ofisimi arayabilirsiniz. Tanrı sizi korusun.
"Görkem ya, nasıl özlemişim seni," diyor Pelin. "Karşılaşmamız çok iyi oldu. Liseden sonra doğru düzgün görüşemedik. Sen burada okuyorsun değil mi?"
"Evet. Spor bilimleri fakültesindeyim."
"Şey, orada ne öğreniyorsunuz?" Pelin'in gülerek sorduğu soru karşısında kaşlarım çatılıyor. "Yani beden eğitimi öğretmeni falan mı olacaksın?" Falan mı olacaksın?
"Antrenör olmayı planlıyorum Pelin." Görkem'in sesi renk vermiyor ama onun rahatsız olduğunu hissediyorum. Antrenör olmak istediğini şu an öğrendim ama bunu belli edecek değilim.
"Antrenörlük onun için biçilmiş kaftan." Pelin'e bakıp tatsız tatsız sırıtıyorum. "İnsanların canını çıkarmayı seviyor."
"Hımm sana da yardımcı oluyor sanırım."
"Hayır, bana arkadaşlık ediyor. Sen hangi bölümdesin bu arada?"
"Güzellik uzmanlığı bölümündeyim. İzmir'de okuyorum."
"Hmm." Arkama yaslanıp az önceki tavrını taklit ediyorum. "Orada ne öğreniyorsunuz? Tırnak törpülemeyi falan mı?"
Pelin bozularak Görkem'e dönüyor. Arkadaşının onu bu sefil kızdan kurtaracağını umuyor ama daha çok bekler. Görkem garsona seslenip kahvaltı siparişi verirken benim çayımın çok açık olmasını rica ediyor. Biraz bile demli olsa şekersiz içmem imkansız hale geldiği için çay aromalı su içiyorum genelde. İğrenç bir şey sakın denemeyin. Diyetnaz Kancık ve tohumları dilerim yattığınız yerde kemikleriniz ters dönüyordur.
Pelin saçlarını kulaklarının arkasına tıkıştırıp masaya yaslanarak öne eğiliyor. Kızın göğüsleri o kadar ortaya çıkıyor ki Görkem'le beraber açıkça karşımızdaki memelere bakıyoruz. Sonra birbirimize bakıp kahkahamızı bastırmak için dudaklarımızı sımsıkı kapatıyoruz.
