" Biri eğer gözlerini senden kaçırıyorsa, bil ki o gözlerde sana ait bir şey vardır." -Dostoyevski"Baloyu hatırladı Anna. Vronski'yle aralarında olan biteni, genç adamın aşk ve alçakgönüllülük dolu yüzünü hatırladı. Utanacağı bir şey var mıydı bunlarda?Ama yine de utanç duyuyordu. İçinden bir ses , Vronski'yi düşündüğünde , " Sıcak, çok sıcak, alev gibi sıcak " diyordu."
Kitabın kapağını kapayıp sehpanın üzerine bıraktım.Bardağımdaki çaydan bir yudum alıp , Umut'a baktım. Düşünüyormuş gibi bir hali vardı.
"Ee ne düşünüyorsun? Sence nasıl sonuçlanacak? "
Diye sordum ona bakarken.
" İyi sonuçlanacağını sanmam. Ayrıca yaptıklarını da tasvip etmiyorum. Sonuçta Anna evli bir kadın. "
Dudaklarım yavaşça yukarı doğru kıvrıldı. Aynı fikirde oluşumuza gülümseyip cevap verdim.
" Katılıyorum dostum. Neticede bu hayatta aşktan ve tutkudan daha önemli şeyler vardır. Aile gibi, sadakat gibi, söz gibi.
Tutulmadıktan sonra verilen onca sözün ne anlamı var ki? "Koltukta biraz aşağı kayıp, başını bana doğru çevirdi. Yüzünde huzurlu bir ifade vardı. Nadiren gördüğüm bir şeydi bu. Ben de onun yaptığını yaptım ve ona dönerek başımı koltuğun kırlentine yasladım.
" Haklısın. Zevklerimizin esiri olmamamız gerektiğini düşünüyorum. Yoksa 5 dakikalık bir zevkin , zevki biter, geriye bir ömür utancı kalır."
Böyle koltuğa yaslanmış , onu izlerken yüzünü bir kez daha inceledim. Koyu ipeksi saçlarını, çıkık çenesini, gözlerini. Çoğu kişi körlerin boş baktığını söyler ama şimdi Umut'un deniz mavisi gözlerine bakarken bunun ne kadar yalnış bir düşünce olduğunu anlıyorum.
" Sence de yeterince mantıklı konuşmadık mı bugün? Biraz daha edebiyyat parçalarsak kusarım."
Dediğimle gülümseyerek doğruldu. O doğrulunca bende doğruldum. Bugün sanki onun hareketlerini tekrarlamaya programlanmış bir robot gibi davranıyordum.
" Zaten seninle en fazla 3 dk ciddi olabiliyoruz. Hadi acıktım ben birşeyler hazırla da yiyelim. " diyerek gülümsedi .
" Yeterki sen iste ortak. Peki ne yemek istersin? " sanki restoran menulerinde görüp, adını bile hatırlamadığım o yemeklerden isterse hazırlaya bilecekmişim gibi. Neyse ki öyle birşey istemedi. İsteği daha makuldu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hisset Yeter ♧
Teen FictionBakü'den büyük umutlarla Istanbul'a gelen Sofya'nın hayatı , görme engelli Umut'la tanıştıktan sonra tamamen değişir. Onları ne bekliyor olabilir sizce? Çoğu kişinin sahip olamadığı sıkı bir dostluk mu? Yoksa kendilerinin bile farkında olmadıklar...