Bakü'den büyük umutlarla Istanbul'a gelen Sofya'nın hayatı , görme engelli Umut'la tanıştıktan sonra tamamen değişir.
Onları ne bekliyor olabilir sizce?
Çoğu kişinin sahip olamadığı sıkı bir dostluk mu?
Yoksa kendilerinin bile farkında olmadıklar...
Hayalperest olmanın en büyük sıkıntısı gerçeklerle yüz yüze geldiğinde duyduğun o korkunç yenilmişlik hissi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"İstanbul'dan Bakü'ye gidecek olan yolcuların dikkatine, uçağınız havalanmak üzeredir.
To the attention of the passengers who will travel from Istanbul to Baku, your plane is about to take off."
( Yazardan)
Son anonsu da duyduktan sonra , tekerlekli valizini sürükleyerek ilerlemeye başladı. Topuklu botlarıyla yürümek sandığından daha kolay gelmişdi. Elindeki bileti ve pasaportu görevliye kontrol etdirdikten sonra uçaktaki yerini aldı. Valizini ve çantasını yerine yerleştirdikten sonra kitabını alıp 51 sayfadan, kaldığı yerden okumaya başladı. Azerbaycan Türkçesine çevrilmiş Hüseyn Nihal Atsız'ın " Bozkurtlar " kitabıydı bu.
Okudukça yüzüne yayılan tebessüme engel olamadı. Onbaşı Yamtar ve Pars'ın dialoglarını seviyordu.
" Ne böyük bir xoşbextlik , Türk olmaq ! " dedi fısıldarcasına.
İç sesi ise sinirlerini bozarak " Sen tam Türk sayılmazsin aslında. Babanın Rus olduğunu hesaba katarsak.."
" Kes Sesini ! " dedi iç sesini susturmak için.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
" Anlamadim? " Pekala biraz yüksek sesle söylemiş olabilirdi. Şaşkınlıkla gözlerini büyüterek yanında oturan adama baktı. Gri takım elbisesi, beyaz gömleği ve siyah kravatıyla tam bir iş adamı portresi çiziyordu. Bizness class'da oturduğunu hesaba katarsak aklina gelen ilk şey bu olmuşdu.
Siyah saçları kısa ama nizamlı gözüküyordu. Ela gözleri yüzünde dikkat çeken ilk unsurdu. İçindeki yeşil hareleri gözden kaçırması mümkün değildi. Bir erkeğe göre gayet düzgün burnu ve orta dolgunluktaki dudaklarıyla oldukça yakışıklı bir adamdı. 20-lerin sonunda olduğunu düşünüyordu Sofia.
Adamı incelemeyi bırakıp yüzüne yabancılara karşı takındığı güzel ama mesafeli gülümsemesini yerleştirdi.
