"Bir insanı hayallerine dahil etmek bana her zaman çok özel geliyor. kendine sakladığın, yıllarca içinde büyüttüğün o hayali tekrar düşündüğünde kendiliğinden onu da yanında görüyorsun. aradaki sağlam bağın belki de en somut örneklerinden."
Hayatım boyunca kabul görmek istedim, birşeylerin bir parçası olmak. Doğduğum ailenin bir parçası, beni hiçbir zaman gerçekten aralarına almayan arkadaş grubunun bir parçası, Umut'la tanışdıktan sonra onun hayatının bir parçası..Bazılarında benimsenildim, bazilarindan eninde sonunda dışlandım.
Ama hiçbirini bu kadar umursamadım. Onun hayatında başrol olmayı umursadığım kadar değil.
Bunu başarıp-başaramayacağımı ise çok yakında öğreneceğiz.1243 Numaralı odanın önünde öylece dikilirken aklım bomboşdu. Hiçbir şey düşünemiyor ve hareket edemiyordum. Aralık kapıdan duyduğum kadarıyla içerde doktorlar birbirlerini tebrik ediyor, Aynur hanimsa hiçkirarak ağlıyordu. Metin ve Kenan beyin sesini duymuyordum ama onlarında gözlerinin dolduğuna emindim çünkü.. Çünkü o az önce , tam olarak ameliyatdan 7 gün 4 saat 12 dakika sonra hayaline kavuştu.
Ilk cümlesi ne oldu bilmiyorum, ilk kimi gördü bilmiyorum muhtemelen annesidir, bilmiyorum çünkü yanına gidemedim. Sanki o mutlu aile tablosunu bozacakmışım gibi sıramı bekledim..
Gururla birbirlerini öven doktor ve hemşireler çıktığında hala kapının önündeydim. Ayaklarım içeri girmesi için verdiğim komuta uymuyorlardı sanki. Aralık kapıdan baktığımda yatağın hemen önünde duran Metin abi vardı. Aniden bana baktığında gözlerinin içinin nasılda güldüğünü gördüm. Gülümsedi ve eliyle girmem için işaret etdi. Kalbim o kadar hızla atiyordu ki, artik aci veriyordu. Umut görüyordu. Benim Umudum..
Yavaşça kapıyı iterek içeri girdim. Bir kaç adım atdiktan sonra onu gördüm. Mavileri direkt bana odaklandı. Yüzünde dehşetle karışık mutluluk, bilinmezliğin verdiği heyecan bir çok duygu vardı. Başka bir durumda olsak buna çok gülerdim ama şu an..
Herkes susmuştu. Odada çıt bile çıkmıyordu.
Konuşmak istesem konuşmazmışım gibi geldi bir an. Dilim tutulmuş gibi sanki. Gözlerim hiss etdiğim duygu yoğunluğu yüzünden dolarken , ellerim titriyordu. Ellerimi önümde birleştirip gülümsemeye çalışdım ama tebessümüm akan gözyaşlarımla tezat oluşturuyordu."S-sen.. " sanki ne söylemesi gerektiğini bilmiyormuş gibi. Sorun değil dedim içimden. "Sorun değil ortak. Çünkü bende bilmiyorum!"
" Umut.." ne denirdi ki? Hiçbir zaman süslü cümleler kuramamıştım ben. Duygusal anlarda ne demem gerektiğini de bilmezdim. O yüzden içimden gelen şeyi yaptım.
Bir an bile düşünmeden koşdum. Sımsıkı sarılarak gözyaşlarımı serbest bıraktım. Vakit kaybetmeden beni saran ellerini sırtımda hiss etdim. Saçlarıma öpücük kondururken akan gözyaşları ıslatdı saç tellerimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hisset Yeter ♧
Teen FictionBakü'den büyük umutlarla Istanbul'a gelen Sofya'nın hayatı , görme engelli Umut'la tanıştıktan sonra tamamen değişir. Onları ne bekliyor olabilir sizce? Çoğu kişinin sahip olamadığı sıkı bir dostluk mu? Yoksa kendilerinin bile farkında olmadıklar...