" Aşık olmak tüm olasılıkların en güzelidir."
Şubat 1997.
Sankt PeterburgKuzey soğuğu , Sankt Peterburg sokaklarında
gitmek istedikleri yere gitmeye çalışan insanları oldukça zorluyordu. Keskin soğuk insani bir kılıç gibi keserken, rüzgarda ona yardımcı oluyordu. Komunizmden yaklaşık 6 yıl önce kopmuş Rusya'da hayat kapitalizmin akışına ayak uydurmaya başlamıştı.Bu sancılı dönem bir çok insanin işsiz, aç, ve evsiz kalmasına neden olmuştu.
Neyse ki bütün bu zorluklar Leonid için geçerli değildi. Ailesine bakabilecek kadar geliri vardı. Sahi bir ailesi vardı artık değil mi?Yanında soğuktan dişlerini gıcırdatan karısına gülümseyerek baktı. Elini sıkı-sıkı tutmuş, keskin soğuktan kocasına sığınmıştı. Rusyanın soğuğuna alışkın değildi. Haliyle burası onu fazlasıyla zorluyordu. Ancak pişman değildi. Aşık olduğu adamin bir bakişı onu ısıtmaya yetiyordu. Yeter ki o yanında olsundu. Geri kalan herşey katlanılabilirdi.
İki aşık Nevsky caddesinde soğuğa rağmen el-ele yürümeye devam etdi. Leonid hayatında hiç olmadığı kadar mutluydu. Ve de aşık.
Karısını sıkıca sarıp başını bir öpücük kondurdu. Ayla kirpiklerini kırpıştırarak ona baktı. Kocasının bu bakışı onu utandırıyordu. Ardından neyin geldiğini biliyordu zira. Daha alışamamıştı evliliģe.
Leonid Aylanın kızaran yanaklarına bakıp bir iç çekti. Bir kadın nasıl bu kadar masum, bu kadar temiz olabilirdi? Ona ne zaman aşık olduğundan emin değildi ama bunun Aylanın onu babasına karşı savunduğu o yemek masasında olduğunu tahmin ediyordu.
" Ne kadar da cesur.."
Diye geçirmişti içinden.
Bu kadar utangaç olabileceği hiç aklına gelmemişti. Iltifat edildiğinde, ya da geceleri kulağına tutkulu cumleler fısıldadığında kızaran yanaklarını hayretle karşılıyordu."Cолнце моё...(Güneşim) Daha fazlası mümkün değil dediğim her seferinde daha çok aşık oluyorum sana. "
Adımlarını durdurunca, göz-göze geldiler. Maksim baş parmağıyla güneşim dediği karısının kızarmış yanaklarını okşuyordu. Kocasının bakışlarının dudaklarını kaydığını görünce ani bir hareketle ileri atılıp parmak uçlarıyla dudaklarıni kapattı.
" Sakın! Caddenin ortasındayız. Rezil oluruz." Dudaklarını örten narin parmaklara bakıp kahkaha atdi.
" Burda kimse bizi yargılamaz sevgilim, Rusyadayız."
" Ama ben rus değilim. Kafkasyalıyım."
Aylanın alnina bir öpücük kondurup " Evimize gidelim. Karımı sevmeyi özledim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hisset Yeter ♧
Novela JuvenilBakü'den büyük umutlarla Istanbul'a gelen Sofya'nın hayatı , görme engelli Umut'la tanıştıktan sonra tamamen değişir. Onları ne bekliyor olabilir sizce? Çoğu kişinin sahip olamadığı sıkı bir dostluk mu? Yoksa kendilerinin bile farkında olmadıklar...