Bölüm 14

301 29 106
                                    

Bana izin vermelisin, seni nasıl içtenlikle sevdiğimi ve hayran olduğumu göstermek için.."

Bazen kendimi çok amaçsız hiss ediyorum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bazen kendimi çok amaçsız hiss ediyorum. Sanki neden yaşadığımı, neden çabaladığımı, neden ilerlemeye çalışdığımı bilmiyormuş gibi.

İçimden bir film izlemek geliyor ve o filmi ortalarda bir yerlerde bırakmak. Sonunu merak etmiyorum. Belki de her şeyin bir sonu olduğuna inanmak istemiyorum. Bazı şeyler biterken son yazsın isteniyorum.

Bazı filmler, hikayeler bitmesin istiyorum. Tam esas kız esas oğlana aşık olduğunu söylerken telefon çalsın, elektrikler kesilsin ve araya kimse girmesin. Esas kız hayal kırıklığına uğrayarak, arkasını dönüp gitmesin istiyorum.

Herkesin istediği de bu belkide. Hayal kırıklığı yaşamadan hikayeyi noktalaya bilmek. Kalbimizi kiracak replikleri duymamak. Bizi aşkın ortasında bırakacak bir cümle gerekli. İşte tam da o anda ikimizin , Umut ve benim kaybolacaģı bir kare istiyorum.
Sonsuzadek mutlu hatırlanacak...

Boynumdaki lacivert desenli şalı düzelterek, zile bastım. Eninde sonunda onu görecektim ki görmek için deliriyordum zaten. Sanki 1 hafta deģilde 1 ay gibi geçmek bilmemişti zaman. Canım çıkana kadar özlemiştim...

Sabah uçağıyla İstanbul'a umudum olan şehre geri dönmüştüm. Umut'a haber vermemiştim. Sürpriz yapmak istemiştim. Bilmiyorum belki de.. Onun da beni , benim onu özlediğim kadar özlediğini kendi gözlerimle görmek istediğim için haber vermemiştim.

" Safiye? Kızım hoşgeldin! Ay sen ne zaman döndün? Niye haber vermedin? "

Aynur hanımın coşkulu kucaklamasına zoraki bir şekilde gülümsedim.

" Bilmem sürpriz olur diye.. Ee Umut evde mi? "

"E-evde de.. geçmeyecekmisin içeri? Bu soğukta dışarıda mı duracaksın?"

O eve giresim hiç yoktu aslında. Umut için bile..

" O kadar soğuk değil Aynur hanım - dedim gülümseyerek- Umut'a haber verin bahçede onu bekliyorum."

Aynur hanımın kahverengi gözlerinde ki kırılmayı görünce kendime canım sıkıldı. Ama yapacak birşeyim yoktu. Bir kere kırılınca eskisi gibi olamiyordum işte. Bu egoistlik ya da kibr değildi. Sadece yapamıyordum..

" Peki.. ben Umut'a haber vereyim.."

"Bekliyorum."

Aynur hanım içeri geçince gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Umut'u görme fikri bile kalp sağlığımı tehlikeye atıyordu. O parlak mavilerine 2 saniye bile bakmak baştan ayağa yenilenmeme , içimin huzurla dolmasına yetiyordu.

"Hass.. noluyor lan? "

Bana sıkıca sarılan kişinin , baba sarılmasını en çok istediğim kişi olduğunu fark edince , düşüncelere dalıp burda neden bulunduğumu unuttuğumu anladım.

Hisset Yeter ♧Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin