Alarm sesini duymamla gözlerimi zorla aralayıp masamın üstünde duran telefonumu susturdum. Hafta sonu ailemle kalmak için evime dönmüştüm bu yüzden okula gitmek için daha erken kalmam gerekiyordu.Havaların soğumaya başlaması hoşuma gitse de okula giderken kıyafet seçmekte zorlanmaya başladığım için söylenmiştim kendi kendime. Banyoda işlerimi çabucak halledip hafif makyajım ve sade bir kıyafet kombiniyle kendimi tamamladım. Saçlarım uzundu, zaman kaybetmemek için özensiz bir at kuyruğu yapıp bizimkilerle çabucak vedalaşıp çıkmıştım yola. Sık uğruyordum eve o yüzden ilk başlarda yaptıkları gibi benimle erken kalkıp kahvaltı etmemelerini söylemiştim onlara. Otobüse bindiğimde kulaklıklarımı takıp yolun çabucak geçmesini umuyordum.Bölümüne nihayet geldiğimde nefesimi verip kendimi yeni bir sıkıcı derse hazırladım. Hukuk bölümünü evet isteyerek yazmıştım fakat bazen çok çalışmaktan bunalıyordum. Melis'te bugün dinlemek istememiş olmalıydı ki arkalardan yer ayırmıştı. Melis benim çocukluk arkadaşımdı, en yakın arkadaşım. Gülümseyerek yanına oturdum. Biz sohbet ederken hoca sınıfa girdi ve ders anlatmaya başladı.
Yirmi dakika zorla hocanın ne dediğini takip etmeyi denedikten sonra çok sıkıldığım için nefesimi verip konuşmak için yana döndüm, Melis'e baktığımdaysa onun masaya başını yaslayıp uyuduğunu fark ettim. Hafifçe gülerken telefonuma gelen mesaja baktım. Gelen mesaj Begüm'dendi.
Begüm bir üst sınıflarımızda olan ama sıcak kanlı bir kızdı. Üçüncü sınıflardan bir dersi kaldığı için bizim sınıfımıza geliyordu bu yüzden bir kaç kere sohbet edip arkadaş olmuştuk fakat daha önce hiç telefondan konuşmadığımız için mesajına şaşırmıştım. Mesajda ''Arya, bölümde seni arayan yakışıklı bir çocuk var neredesin?!!'' yazıyordu.
Aklımdan hangi çocuk diye düşünmeme fırsat vermeden sınıf arkadaşım Emre'den mesaj gelmişti '' En azından bana sevgilin olduğunu söyleyebilirdin...''. Beş karış açılan ağzımla yanımda uyuyan Melis'e dirsek attım. Bir anlık refleksle bağıran Melis hocanın bize bakmasını sağlamıştı. Ağzımdan birden hocam arkadaşımın karnı çok ağrıyor çıkabilir miyiz? sorusuyla bana bakan Melis bana uyup ellerini karnına götürerek başını sağladı. Hocanın homurdanıp inanmamasına rağmen çıkın demesiyle zaman kaybetmeden sınıftan çıkmıştık.
Melis bana ne oluy- demesine fırsat vermeden mesajları göstermiştim. Mesajları okurken onunda yüzündeki şaşkın ifade aynı benimkisi gibi büyüyordu. Sonra birden durup gözlerini bana çevirdi ' O, o gelmiş olamaz, değil mi?' ima ettiği kişiyi anlamamla hiç düşünmeden olamaz demiştim. ' Nerede olduğumu bile bildiğini sanmıyorum '
' Begüm'ü ara hadi çabuk, Emre'yle sonra konuşursun' Melis'in dediğinin üstüne hızla arama tuşuna basıp Begüm'in telefonunu açmasını bekledim. Dört kere çaldıktan sonra açılan telefonu beklemek benim için çok uzun sürmüştü telefonu açtığı gibi soru yağmurlarıma başlamıştım. 'Biri seni arıyor yazmışsın, kim ki o? Neredesiniz? O nerede? '
Hafif bir kıkırdamanın arkasından ' Bu kadar yakışıklı birini tanıdığını bilmiyordum' dedi ve ekledi ' Bölümün kafesindeyiz hadi çabuk gel' cevap vermeme fırsat vermeden kapatmıştı telefonu. Melis'in söylediklerini düşünürken ellerim istemsiz saçlarıma gitmişti. Saç köklerimi hafifçe asılıp gerildiğimi hissettim. Biz konuşurken Melis'te dinlemişti benim düşüncelerimi çok iyi bildiğini biliyordum. Koluma girip birşey demeden kafeye doğru yürümeye başladı. Ayaklarım hareket ediyordu ama sanki beynim durmuştu. Kalbimin hızlandığını, heyecanımın gittikçe arttığını hissediyordum. Kısa yolu hiç konuşmadan gelmiştik. Kapıyı açan Melis kafedekilere bakarken bir noktada durdu gözleri, o tarafa doğru başımı çevirmemle onu gördüm. Altı yıl olmuştu onu son görmemin üstünden. Çok ama çok değişmiş,büyümüş, yakışıklı bir genç adama dönüşmüştü ama o gözleri nerede görsem tanırdım ben. Beni mahveden o mavi gözleri...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pied Piper
RomanceOnun bana ait olması bir rüya gibi gelirken, yaşadıklarımız bu rüyadan hiç uyanmamam için evrene yalvarma sebebimdi. O güzel yüzü, beni büyüleyen vücuduyla karışımdaydı. İstediğim tek şey ise ona sıkıca tutunup o rüyada öylece kalmaktı.