~Efe'nin ağzından~
Odaya girdiğimizde sallamıştı bacaklarını arya ''Çantam aşağıda kaldıı!'' Onu yatağa bıraktığımda tekrar söylenmişti ''Aşkım çantam aşağıda kaldı alıp gelir misin?'' Ayakkabılarınıda kenara bırakınca öpmüştüm dayanamadan ''Hemen gelirim'' tekrar öperek gitmiştim aşağıya. Çantayı görevlilerden alıp içine bakmıştım cüzdan ve telefonu içindeydi. Tekrar odaya geldiğimde seslenmiştim odaya girerken 'Çant-' Arya'nın uyuduğunu görmemle susmuştum. Masanın üzerine çantasını bıraktığımda gülmüştüm. Sanırım sızmıştı en azından içince ağlayan tiplerden değildi.
Yatağın ucuna oturup kucağıma çektim bacaklarını. Benimkilere göre minicik kalan ayaklarını ovdum biraz. Yarın ayakları ağrısın istemiyordum. Topuklu giymesi boy farkımızı azaltıyordu bu hoşuma gidiyordu ama acıtıyorsa giymemesini tercih ederdim elbette. Elbisesi rahat olduğu için çıkarmadan örtmüştüm üstünü. Sonunda sigara paketimi elime aldığımda balkona çıkmıştım. Jess'in sürekli attığı mesajlar yüzünden geriliyordum. Kimseye zarar vermeyeceğini düşünsemde, attığı tehtid mesajları yüzünden biraz kafayı yemiş olma ihtimalini göz ardı edemiyordum. Herşeyi toparlamaya çalışıyordum. Aryayla ilişikimizin düzelmesini eskiye dönmemizi istemiştim ama o kızı hatırlayıp mesajlarını aldıkça kendimi Arya'dan istemeden uzaklaştırıyordum. Amacım onu korumaktı aslında Jess'in ne yapabileceğini tahmin edemediğim için başta Arya'nın eve dönmesi, ailesiyle olması iyi bir fikir gibi gelmişti bana sonrada buraya getirip uzaklaşmasını istemiştim çünkü Melis ev adresime değişik postalar geldiğini söylemişti. Üçüncü sigaramıda bitirdiğimde üşüdüğüm için içeriye girmiştim. Sıkıntıyla ceketimi çıkarıp bir süre koltukta oturdum. Bu sorunları halledene kadar Arya'ya yakın olamazdım. Döndüğümüzde kaldığım yeride değiştirmem gerekecekti. Biraz olsun düşünmeme ara vermek için kazağım ve pantalonumdan kurtulup yatmıştım bende Arya'nın yanına.
Gözlerini hafifçe aralayıp beni gördüğünde kedi gibi sokulmuştu yanıma. Göğsüme koyduğu başı ve üstüme attığı bacağıyla tekrar kapanmıştı gözleri. Başının üzerine kondurduğum öpücükle sarılmıştım sıkıca belki bu gece kabus görmezdim. Tavanı izlemiştim bir süre boş boş ta ki yeni gelen mesajla telefon ekranımın aydınlanmasına kadar. Uzun olmamın faydalarından biriydi buda kolayca kolumu uzatarak Arya'yı rahatsız etmeden ulaşmıştım telefonuma. 'Sen gelmiyorsan, ben gelirim. Kendine dikkat et sevgilim' tekrar Amerika'ya gitmem zordu telefonla konuşulacak kadar basit konular değildi bunlar ilk defa mesajına cevap atmıştım '3 gün sonra evimde' diye ve telefonu kapatıp yastığımın altına atmıştım. Hareketlerimle
Arya doğrulmuştu. ''Çok sıcak'' diye uyku sersemi söylenmişti çocuklar gibi elbisesinin fermuarını açmayı denerken. Ona doğru hafifçe dönüp kolumu sırtına uzatarak açmıştım fermuarını. Diğer eliyle başını tutarken bana dönmüştü yine gözleri ''Uyumuşum seni beklerken sen uyuyamadın mı?'' cümlesinin sonunda sesi kısılmıştı. Başımı iki yana salladığımda biraz daha uyanık duruyordu. Saçlarımı toplar mısın diye sorduğunda elbisesini kollarından çıkarıp karnına kadar indirmişti. Hala uykulu olduğu için kalkıp bacaklarından indirmesi zor gelmiş olmalıydı bileğindeki tokayı çıkarıp karnıma bıraktıktan sonra tekrar yattığında yüzünü yastığa gömmüştü. Örtüyü üzerimden itip toplamayı denemiştim saçlarını. Nazik olmayı deniyordum ama ellerimden sürekli bir tutam saçı kayıyordu. Bir süre verdiğim uğraşın sonunda toplamıştım hepsini. Topladığımda yüzünü bana çevirip gülmüştü. Kalçasını kaldırarak yattığı yerden elbisesi ve kilotlu çorabını aşağıya doğru ittiğinde yardım edip çıkartmıştım. Rahatça gerindiğinde esnemişti. ''Niye çıkarmadın ki çok rahatsızdı onlar'' dudaklarını hafifçe büküp doğrulmuştu oda. ''Ben rahat olduklarını sanmıştım'' sokulup kucağıma çıkmış başını omzuma koymuştu. Sıcacıktı bedeni başına tekrar bir öpücük kondurduğumda doğrulmuştu tekrar 'Sigara içmişsin' yüzünü buruştururken uzaklaşmıştı hafifçe benden. ''Yıkanırım istersen?'' çok mu rahatsız etmişti kokum oysa bir süre koltukta oturmuştum yanına gelmeden. ''O kadar kokmuyorsun yarın yıkanırsın sadece -kopçasını açarak bana bakarak kurtulmuştu sütyeninden- içtiğin zaman bana yaklaşma madem içiyorsun benim istemediğimi bile bile o zaman yaklaşma bana'' yaklaşmamayı deniyordum zaten ama beni kaç kere böyle zorluyordu saymayı bırakmıştım. Yakın olmamalıyım dedikçe aklımı kaybedeceğimden korkuyordum. Üzerine örtüyü atmıştım hemen ''Üşüyeceksin, ben elimi yüzümü yıkayıp gelirim'' resmen banyoya kaçmıştım. Alkol hala aklımı çelmek istiyordu ama ben kendimi tutabilirdim. Soğuk suyu çarpmıştım yüzüme. Dişlerimi fırçalayıp aynada kendime bakmıştım bir süre. İlk defa göğüs görmüyordum bu kadar toy olamazdım. Ama günlerdir bedenim onu çok özlemişti. Hayır hayır tekrar soğuk suyu yüzüme çarpıp tüm düşüncelerimi uzaklaştırmıştım. İçeriye döndüğümde uyanık gözler beni takip ediyordu. Yatağa oturduğum anda doğrulup yaklaşmıştı yüzüme. Bana doğru yaklaşırken elini destek almak istercesine bacağıma koymuştu. Bir anlık yakınlığıyla nefesimi tutmuşken ''Artık sigara kokmuyorsun' 'demişti seviçle.
Zorla gülümsediğimde eli bacağımın iç kısmına doğru kaymıştı. ''Nefes alabilirsin, gerçekten geçmiş'' minik öpücüğüyle elektrik çarpmış gibi olmuştum ''Soğuk suyla mı yıkadın yüzünü soğuksun çok'' kucağıma tırmanıp elleriyle kavramıştı yanaklarımdan. Elimi beline atmamla elimin soğuğuyla irkilmiş kendini kaçırmak için bana doğru hareket etmişti. Bana doğru hareketiyle göğüsleri çıplak bedenime sürtmüştü. ''Uu ellerinde çok soğuk'' dudaklarına kaymıştı bakışlarım yaklaştığım an kucağımdan kayıp yatmıştı yerine. Kaşlarım istemsiz yukarıya doğru kalkerken ''Uykum kaçmasın, hadi uyuyalım gel aşkım'' kollarını açmıştı ama benim istediğim şey sarılıp uyumak değildi şu an. Gelmediğimi fark edince göğüslerini kavramıştı.
''Bu ay bana masaj yapmadın hastalandığımda, bir seferlik değil hep ilgilenirsin sanmıştım ben oysa'' dudaklarımı yalamak zorunda kalmıştım. Beni resmen çıldırtıyordu.
''İstersen her gün yaparım güzelim. Sen iste yeterki'' bedenine doğru eğildiğimde ellerini yavaşça çekmişti göğüslerinden. Onun yerini benim elim doldururken diğer göğsünün üstünü öpmüştüm. Avuçlarımda hissettiğim sıcak ten kalp atışlarımı hızlandırmaya yetiyordu. Dirseklerimin üzerinde ağırlığımı vermeden ona doğru iyice sokulup üstüne gelmiş, diğer göğsünüde kavramıştım. Hafifçe sıkmaya başladığımda belini kaldırıp sıcak eli ensemi kavramıştı.
''Efe?' tatlı sesiyle gözlerimi ona çevirmiştim. Ensemden biraz daha asılarak dudaklarımı bulmuştu kolayca. Dudaklarımız özlemle birbirine karışırken bacaklarını ayırarak belime atmıştı. Kendimi ona daha fazla bastırırken ensemdeki eli saçlarıma kayıp hafifçe çekiştirmişti saçlarımı. Pürüzsüz teninde dolanan ellerim yanıyordu sanki. Dudaklarını aralamasıyla dilim dilini bulmuştu. Bacakları beni biraz daha sıkı kavradığında bir elimi bacağından kalçasına kaydırmıştım altındaki çamaşırdan kurtulmak istiyordum. Elim kalçasını bulduğunda gevşemişti bacakları, dudakları dudaklarımdan ayrılırken açmıştım gözlerimi. Boynuma sardığı kollarıyla yana devirmişti beni. Şaşkınca ona bakarken sevimli sevimli ''Uyku vakti aşkım'' diyip minik bir öpücük bırakmıştı burnuma.''Dalga mı geçiyorsun?'' kalçasına kayan elimi tutmuştu hemen gözlerini gözlerimden çekmeden ''Yoo, geç oldu'' dediğinde aşağıya bakmıştım. Onunda bakışları aşağıya doğru bedenimde dolanırken hazır halimi görmezden gelerek tekrar bir öpücük kondurup gözlerini kapatmıştı. Ben tam anlamıyla mala dönmüş bakıyordum Arya'ya. ''Arya'' göğsüme sokulup yüzünü saklamıştı. Belime sardığı kollara bakmıştım bir süre sonra göğsüme çarpan düzenli nefesini hissetmiştim. Gerçekten uyuyacaktı. Sıkıntıyla başımı yastığa bırakmıştım. Nefesi gitgide yavaşlarken son kez kolunu yukarıya atıp saçlarımı bulmuştu. Ben tenime değen göğüslerini düşünürken saçlarımı okşaması çokta işte yaramıyordu. Kabus görsem daha iyiydi, gözlerimi sakince kapattığımda bedenimi biraz uzaklaştırmıştım. ''Mm nereye gidiyorsun?'' bacağını üzerime atmasıyla dayanamayacağımı hissetmiştim. İç güdülerimi kontrol edemeden ona yapışacaktım fakat uykulu yüzünü görmemle planım suya düşmüştü. Sakince sardım onu kollarımla. O gözleri kapalı uykuya dalmaya hazırken ben kollarımın arasındaki sıcak beden yüzünden yanıyordum. Uykuysa sığınabileceğim tek seçenek olmuştu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pied Piper
RomanceOnun bana ait olması bir rüya gibi gelirken, yaşadıklarımız bu rüyadan hiç uyanmamam için evrene yalvarma sebebimdi. O güzel yüzü, beni büyüleyen vücuduyla karışımdaydı. İstediğim tek şey ise ona sıkıca tutunup o rüyada öylece kalmaktı.