Bölüm 18

16.5K 710 90
                                    




Yakut: O fotoğraf ne?

Efe Boku: ?

Yakut: Captionda bana mı gönderme var?

Efe Boku: Neden üstüne alındın?

Yakut: Kapıyı aç.

Efe Boku: Geliyorum.

Nefesimi ellerime üfleyip ısınmaya çalışırken bir yandan da Efe'nin kapıyı açmasını bekliyordum. Bu saatte kapısına geldim çünkü artık ne kadar değerli olduğunu anlaması gerekiyordu. Kapıyı açar açmaz üstüne atlayıp denk getirdiğim her yerine vurmaya başladım.

"Sen ne yaptığını sanıyorsun ya? Beni hayatından çıkaramazsın tamam mı?" Bir yandan vurup bir yandan bağırırken sesim titreyince hareketsizce doğrulup yüzüme baktı. Ben hala kollarına vurmaya çalışıyordum. "Siz niye sürekli beni ağlatmaya çalışıyorsunuz ya? Görmüyor musun ne kadar üzülüyorum?" Hıçkırarak ağlamaya başladığımda beni göğsüne çekti. "Özür dilerim."

Kollarımı beline sarıp kafamı göğsüne gömdüm. Bu da bir terapi sayılırdı, ha? "Ben... sana kimse için...yakın olmadım." Tek elini belimden çekmeden benden ayrıldı ve beni salona yönlendirdi. "Annenler evde değil mi?"

"Evdeler. Seninle yarın çok dalga geçeceğim biliyorsun değil mi? Resmen kapıma gelip barışmak istedin." Üzgünce gözlerimi kaçırdım. "Niye benden vazgeçmek bu kadar kolay?"

"Ne?" Sesinden bocaladığı belli oluyordu.

"Neden ilk gözden çıkarılan ben oluyorum? Sinirliyken kendime hakim olamadığımı biliyorsun." Tekrar gözlerimi sildiğimde ellerimi tutup beni yüzüne bakmaya zorladı. "Seninle olan arkadaşlığım çok özel. Olmayan kız kardeşim gibisin ama aranızda kalmaktan çok korkuyorum. O yüzden gerildim."

"Asla seçim yapmana izin vermem. Ben ayrıyım o ayrı." Temkinli bir ifadeyle bana baktı.

"Neden ismini kullanmıyorsun?"

"Çok kırgınım. Çok kızgınım."

"Onunla konuşmayı düşünüyor musun?" Başımı iki yana salladım. "Hayır. Bu iş burada bitti." Şaşkınlıkla baktığında iç çektim. "Vazgeçtin yani?" Tekrar kafamı iki yana salladım.

"Hayır, ondan vazgeçmek ölmekle eşdeğer benim için. Onu hala çok seviyorum ve bu asla değişmeyecek tek gerçek. Öte yandan..."

"Öte yandan, incinmekten korkuyorsun." Beni tamamladığında güldüm.

"Mutlu bir hayatım yok. Ailemi ne zamandır görmüyorum? 1 ay? 2 ay? En son telefonda ne zaman konuştum? Hatırlamıyorum. Klişe olabilir ama aile sevgisi görmeyen biri nasıl başkasından sevgi görebilir ki? Onu böyle bir hayata sürüklemeye hakkım yok."

"Yanlış düşünüyorsun bence... Yine de senin en büyük destekçinim biliyorsun değil mi?" Başımı olumlu anlamda sallayıp ayaklandım. "Ben gideyim artık. Yarın okul var."

"Yakut... seni çok seviyorum, biliyorsun değil mi?" Tekrar sarıldım. "Ben de seni çok seviyorum, oğluşum."

Fotoğraf | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin