Fotoğraf | Texting

Bölüm 36

Yankı'yı sanki aylardır görmüyormuşum gibi özlesem de Dilara'yla yakınlıklarını bir türlü kendime yediremediğim için adım atamıyordum. Muhtemelen o da benim ilk adımı atacağımı düşünüyordu, ara verelim diyen taraf ben olduğum için. Ne kadar kırgın olursam olayım sanki gördüğüm ilk ortamda boynuna atlayacakmışım gibi hissettiğim için aynı ortamlarda bulunmamaya özen gösteriyordum ve o bunu büyük ihtimalle yanlış anlıyordu.

Telefonumdan gelen bildirim sesiyle elimde çevirip durduğum kahve bardağını alelacele bırakıp, birazını da üstüme döküp tabi, telefonumu elime aldım.

Al işte! Hayal kırıklığı...

The Team A

Alişş: Lan ne zaman görüşeceğiz?

Alişş: Özledik

Ebruli'm: Ben de özledimm

Yakut: Allah belanızı ya

Yakut: Yankı yazdı sandım amk

Çağlaşk: Yazmadı mı daha?

Alişş: Niye yazsın çocuk?

Alişş: Sakat mısınız?

Alişş: Bırakan Yakut

Yakut: Ben onu bırakmadım bir kere

Yakut: Ara verelim dedim sadece

Ebruli'm: Ara verelim demek ayrılalım demenin kibarcasıdır, bunu herkes bilir

Yakut: Nasıl yani ayrıldık mı şimdi biz?

Yakut: Yok ya ayrılsak dün akşam seni seviyorum demezdi

Efe Kuşum: Lan senin yüzünden çocuğun derdini ben çekiyorum

Efe Kuşum: İçmiş gerizekalı

Efe Kuşum: Ki bu hiç hayra alamet değil

***

Yakut: Efe

Yakut: Yankı içmiş mi harbiden?

Yakut: Nerede şimdi?

Yakut: Sarhoş falan mı olmuş?

Efe Kuşum: Evet baya sarhoş

Efe Kuşum: Bizdeydi de, ayıldı eve gönderdim

Yakut: Öylece gönderdin mi?

Yakut: Kendin götürseydin ya

Efe Kuşum: İnci de çok sarhoş olmuş

Efe Kuşum: Onunla da uğraşmam lazım

Yakut: Çok üstüne gitme kızın

Efe Kuşum: Bende, rahat ol

Efe Kuşum: Bu arada çok merak seviyorsan git konuş bence :)

Yakut: Öyle yapayım demi?

Yakut: Uzatmanın ne anlamı var ki?

Yakut: İçmek de adeti değildir ya

Yakut: Ders çalışması gereken zamanda içmek ne

Efe Kuşum: Ailesi çok baskıcı, biliyorsun değil mi?

Yakut: Tamam Efe tamam

Yakut: Yankı'ya gidiyorum.

***