Bölüm 68

8.7K 419 28
                                    

17 Aralık 2017

Okula girdiğimde bir haftadır görmediğim Efe'yi görecek olmanın heyecanı vardı içimde. Oynadığım dizi yüzünden hayatım tamamen karışmış, okulum da aksamaya başlamıştı. Bu süreç içinde Yankı ve birkaç kız arkadaşımla telefondan görüşebilsem de lap mesajlarıma ilk 2 gün hariç geri dönmemişti.

Platonik takılıp acı çekmemin hoşuna gitmediğini bildiğimden bu yaptıklarını kendinden soğutma çabası olarak nitelendiriyordum ve bu bile ona daha çok bağlanmama sebep oluyordu. Yine de çocukluğumuzdan gelen o yakınlığı kaybetmemize çare bulamıyordum ama daha fazla sevgimi içimde yaşayacak gücüm kalmadığı için birkaç ay önce ona duygularımı açmıştım.

Başlarda beni kibar bir şekilde deneyeceğine ikna etse de sonrasında her şey tepetaklak olmuş, bir anda bana nefret kusmaya başlamıştı. Onu anlıyordum, muhtemelen söylediği gibi bana bir şeyler hissetmeyi denemiş, başarısız olunca da beni kendinden soğutmaya çabalamıştı. Ve hala da çabalamaya devam ediyor desem yalan olmazdı sanırım...

Beni gördüğü yerde yine tersleyecek olmasını umursamadan okul binasına girdiğimde etrafıma bakınmaya başladım ve anında Yankı'yı buldu gözlerim. Efe'yle yan yana duvara yaslanmış bir şeyler konuşuyorlardı ve beni henüz görmemişlerdi.

"Ben geldim." İlk önce Yankı'nın kolları arasına girip huzurla gülümsedim. Bir haftadır görmediğim için ikisini de çok özlemiştim! Yankı kollarını gevşettiğinde yanına geçip kolumu belime attım ve gözlerimi Efe'ye çevirdim. Her zamanki gibi soğuk bakıyordu gözleri.

"Sizi özledim... sanırım." Efe'nin gözlerini devirdiğini görünce kaşlarımı çattım. Dalga geçilecek ne vardı?

"Biz de seni özledik güzelim." Yankı'nın sıcacık sesiyle biraz olsun rahatlarken Efe bunu bana çok görmüş olacak ki anında söze girdi. "Kendi adına konuş." Gözlerim hızla dolarken yüzünde hiçbir değişim olmadan bana bakmaya devam etti. "Ve, ah! Eminim özlemişsindir."

Oyunculuk yapmamdan başından beri pek hoşlanmadığını bildiğimden bana laf soktuğunu fark edebilmiştim. Zaten çok severek yapmadığım mesleğimi bir de sevdiğim adam istemiyordu ve bu da oyunculuktan soğumam için yeterli bir sebepti.

Gözlerini gözümden çekmeden birkaç saniye bekleyip sonrasında arkasını döndü ve bahçe kapısına yürümeye başladı. Yankı sesini çıkarmadan bekliyor, Efe'nin söylediklerini hazmetmemi bekliyordu ama ben hızla Efe'nin peşinden koşmaya başladım.

"Neden böyle yapıyorsun?" Nihayet Efe'nin yanına ulaştığımda sorduğum soruyla Efe bir anda gerilip bana doğru döndü. "Anlamadım?"

"Neden böyle yapıyorsun?"

"Ne yapıyormuşum?"

"Her zamankinden daha soğuksun. Efe... ben sana aşığım. Ama aynı zamanda çok seviyorum, Yankı'yı sever gibi. Yalnızca aşık olduğum adam değilsin ki."

"Kısa kes."

"Ben senin sevdiğin kadın değilim." Gözlerimi birkaç saniye kapatıp boğazımdaki yumrunun geçmesini bekledim. "Ama en yakınındım... hatırladın mı?"

"Unuttum, sayende. Eskisi kadar değer veremiyorum artık. Sen arkadaşlığımıza ihanet ettin." Bana yeniden arkasını dönecekken etraftaki insanları umursamadan koluna yapıştım hızla.

"Dokunma!" Efe bağırarak beni ittiğinde dengemi kaybedip bir anda yere düştüm. Son anda kendime siper ettiğim avuç içlerimin acısını bile hissedemeyecek kadar uyuşmuş durumdaydım.

"Efe!" Kalabalıktan gelen sesi duyduğumda hala daha başımı çevirmeden hayal kırıklığıyla Efe'nin gözlerine bakıyordum. Onda hiçbir değişiklik yoktu, hala nefretle bakıyordu bana.

Sarışın bir kız gelip Efe'nin koluna girmeye çalıştığında Efe onu kendinden uzaklaştırıp işaret parmağını bana sallamaya başladı. "Aptalsın kızım! Denedim, olmadı. Sevemedim seni. Bu kadar basit işte. Bana arkadaşlıktan falan bahsetme! Sevgine de zerre inancım yok! Ne malum bir haftadır sadece çalıştığın? Neden okula bile gelemediğin belli!"

"Dağılın!" Yankı'nın ilk önce kalabalığa hitap eden sesini sonrasında yanıma çöktüğünü belli eden kokusuyla tanıdık birini hissetmenin verdiği güvenle ağlamaya başladım.

"Efe, siktir git hemen!" Yankı'nın yükselen sesiyle iyice Yankı'ya sokulup gözlerimi Efe'den kaçırdım. "Siktir git dedim lan!"

Titremeye fark ettiğimde yavaş yavaş bilincimin kapanmaya başladığını da fark ettim.

"Ona sarılırken dikkat et, Yankı. Sana da aşık olmasın."

***

Ben satır aralarında veya hikaye esnasında geçmişte yaşanan olayı az çok anlatabildiğimi düşünsem de birkaç kişi bana geçmişte ne yaşandığını sorunca bu bölümü yayınlama gereği duydum.

Artık geçmişte ne yaşandığını biliyorsunuz. Şimdi siz her şeyi bilirken soruyorum;

İnci, Efe'yi affetmeli mi?

İnci için artık Efe defteri kapanmalı mı?

Fotoğraf | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin