Bölüm 65

9.5K 450 43
                                    

İnci: Kaldır o fotoğrafı!

İnci: Rezil oldum sizin yüzünüzden!

Efe: Kaldırmıyorum?

Efe: Hem neden rezil oluyormuşsun?

İnci: Farkında mısın bilmiyorum ama o fotoğraflar magazinsel değer taşıyor!

Efe: Tıpkı bana yaptığın o iğrenç şeyin taşıdığı gibi.

İnci: Herkes beni bu denli tersleyip nefret ettiğini söylemekten çekinmeyen bir adama hala aşık olduğumu düşünüyor.

İnci: İstemiyorum, anladın mı?

İnci: Seni affetmek falan istemiyorum!

Efe: Sen bana zaten aşıksın İnci!

Efe: Yaptığım her şeye rağmen!

Efe: Dün akşam bana öyle güzel gülen de sendin.

Efe: Şimdi benden vazgeçmemi bekleme.

İnci: Sevmiyorum demiyorum Efe

İnci: Affetmek istemiyorum diyorum.

Kalbim arıyor...

"Neden aradın Efe?" Gelen birkaç hışırtı sesinden anladığım kadarıyla yatağa yatmış olmalıydı. "Kim ne dedi sana?"

Beni bu kadar iyi tanımandan nefret ediyorum.

"Kimse bir şey demedi." Sert bir nefes verdiğini duydum. "İnci!" Bir anda sesini yükseltmesiyle tüm gardımı düşürürken hıçkırarak ağlamaya başladım.

"Sikeyim! Yanına geliyorum. Telefonu kapatma tamam mı?"

"Biliyor musun ben hep sana yeniliyorum Efe. Sadece senin karşında ağlayabiliyorum. O yüzden mi sürekli ağlatıyorsun beni?" İç çekişlerimle bölünen cümlemi tamamlarken nefes nefese kalmıştım.

"Ama çok yoruldum biliyor musun? Çok yoruldum Efe. Her şeyimi basına sızdırarak gündemde kalmamı sağlamaya çalışan bir kadınla aynı evde yaşamaktan çok yoruldum. Sürekli sevilmediğimi duymaktan..."

"Seni seviyorum ben, İnci. Seni çok seviyorum."

"Sevginin hiçbir türlüsü senin yaptıklarını kabul etmezmiş Efe." Tekrardan sert bir nefes verdiğini duydum. Kendini sakinleştirmeye çalışıyor olmalıydı. "Annenden nefret ediyorum biliyorsun değil mi? Korkuyorum da..."

"Evde 4 kişi yaşıyoruz, unuttun mu? Ben, annem, korku ve gerilim."

Bunu bana annemden gizli evden kaçtığım bir akşam o söylemişti. Yeniden o günleri hatırlamak içimi sıcacık etmişti.

"O zaman seni bir süreliğine kurtarmanın zamanı geldi. Aşağı in, İnci. Yanına telefonundan başka bir şey alma. Ben öyle yaptım."

***

İnci'yi fazla depresif yazdığımın farkındayım ama 16-17 yaşlarında bir kızı en çok yıkabilecek şeylerden birini yaşamış olduğu için psikolojisi normal değil. Ve tüm tedavisi Efe ve Yankı'dan ibaret de değil.

Zaten psikolojisi yerinde olan hiç kimse kendine böyle şeyler yaşatan bir insanı affedemez, affetmemeli. Her ne kadar Efe en sevdiğim karakter olsa da geçmişte yanlış yaptığını söylemekten çekinmiyorum.

Ne yapacağıma da karar vermedim, her şeyi unutup mutlu mu olmalılar, yani aşk her şeyi çözer mi? İnci'ye olanları unutturur mu?

Yoksa sonları kötü mü bitecek... karar veremedim henüz. Belki de ikisi de başkalarıyla iyileşecekler, bunu da bilmiyorum. Bu da benim için bir seçenek.

İnci'yi gerçekten İnci gibi koşulsuz, şartsız sevecek bir karakter yaratmam gerekecek belki de, buna da karar vermedim.

Şimdiye kadar ailesi tarafından sevilmemiş bir kızı işlemek de o kadar zormuş ki, bundan sonra da sevilmeyecek çünkü. Hikayelerin aksine gerçek hayatta böyledir, bir insan sizi 18 yıldır sevmiyorsa belli sebepleri vardır ve siz o sebepleri ortadan kaldırsanız da sizi sevmemeye devam edecektir.

İhtimallerden biri de kitaptaki bazı karakterlerin ölmesi olabilir. Neyse, benden şimdilik bu kadar. Bu akşam başka bölüm yok çünkü derbi var.

Hangi takımlı olduğunuzu ve derbiyi izleyip izlemeyeceğinizi bana yazabilirsiniz. Futbol muhabbetine bayılırım da!

Şimdideeeen iyi akşamlar.

Fotoğraf | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin