Bölüm 56

11.9K 586 80
                                    


En sonunda nefes nefese birbirimizden ayrıldığımızda Efe'nin omuzlarına tutunup biraz soluklandım. Dizlerimin bağı çözülmüştü çünkü!

"Neden yaptın bunu?" O da ellerini belimin iki yanına koyup çenesini saçlarıma yasladı. Hem içtiklerimin hem de yakınlığının etkisiyle şu an yaptığı hiçbir şeye tepki veremiyordum ama aynı zamanda anlamlandıramıyordum da!

Yine de kendime birkaç dakikalığına izin verip kafamı boynuma koydum ve kokusunu içime çektim. Sanırım daha önce onun da haberi varken hiç bu kadar yakından kokusunu duyamamıştım.

"Çünkü öpmek istedim." Omuzlarındaki ellerimi ensesine kaydırarak ona tamamen sarılıp homurdandım. "Keşke beni öpmek daha önce aklına gelseydi."

"Geç kaldığımı sanmıyorum." Kahkaha atıp ondan ayrıldım. "Baya geç kaldın, şöyle 1 yıl kadar."

"O zaman daha fazla geç kalmayayım, vakit nakittir ne de olsa." Başımı şaşkınca iki yana sallayıp bakışlarımı kaçırdım. "Bu defa beni kandırmana izin vermeyeceğim, Efe."

"Pişmanım."

"Lise hayatımı siktin ve ne diyorsun? Pişman mısın? Emin ol ben senden daha çok pişmanım!" Kaşlarımı çatarak bana baktığında daha da yükselttim sesimi. "Tüm ilklerimi sana verdiğim için çok pişmanım! İlk aşkım, ilk heyecanlarım, ilk acılarım, ilk yalnızlığım! Daha sayayım mı, ha?!"

"Affetmen için elimden geleni yapacağım."

"Deneme bile. Ama Efe, yalnızca bir şeyi merak ediyorum. Tek bir şeyi; neden sevgimden bu kadar rahatsız oldun? Beni neden sevmedin demiyorum, bunu sen seçemezsin. Ama neden sanki miden bulanıyormuş gibi davrandın?"

"Aşık olmaktan korktum." Tokat yemişim gibi irkilip bir iki adım geri gittim. "Ne?"

"Oyunculuk yapıyordun, henüz çocuk oyuncu olduğun için bir sakıncası yoktu ama 18 yaşını geçtiğin an her şey değişecekti. Bizden uzaklaşacaktın, yeni bir dünyan olacaktı,"

"Benim dünyam Yankı ve senden oluşuyordu."

"O an öyleydi ama değişecekti çünkü çevren kalabalıklaştıkça bizimle eskisi kadar birlikte olamayacaktın."

"Bu mu yani? Bana yaptıklarının açıklaması bu kadar mı?" Gözlerini bir kaç kere kapatıp açtı. "Öpüşme sahneleri, sevişme sahneleri... Devam edeyim mi? Ne kadar kıskanç olduğumu biliyorsun. Bunlar benim katlanabileceğim şeyler değil. Sana bu teklifleri kabul etme de demeye hakkım olamaz, senin hayatın sonuçta. Sana aşık olup sürekli acı çekmekten ve en sonunda arkanda bıraktığın kişi olmaktan korktum."

Nutkum tutulmuş bir şekilde Efe'ye bakarken bir kaç kez konuşmaya çalıştım ama ağzımdan tek bir kelime bile çıkmıyordu. "Bunların hiçbiri beni haklı çıkarmaz biliyorum ama... en azından bunu bilmeyi hakkettiğini düşündüm."

"Benimle bu konuyu bir kere bile konuşmuş olsaydın oyunculuktan nefret ettiğimi, annemin zoruyla yaptığımı ve 18'ime girer girmez bırakmayı kafama koymuş olduğumu bilirdin." Kafamı iki yana sallayıp acıyla güzel yüzüne baktım."Sen acı çekmekten korktuğun için beni paramparça ettin yani öyle mi?" Derin bir nefes alıp gözlerimi gözlerine diktim.

Gözlerinin etrafı kızarmıştı, belli ki ağlamamak için kendini kasıyordu.

Ama umursamadım.

"Boşuna korkmuşsun, Efe. İçinde taşıdığın bu bencillikle sen kendinden başka kimseyi sevemezsin zaten. Sırf beni sevmek istemediğin için öldürdün. Sana bir tavsiye vereyim... Bir gün birini seversen; sevme. Çünkü sen severken de öldürürsün."

***

Fotoğraf | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin