Bölüm 37

16K 662 26
                                    

Yankıların evinin kapısına geldiğimde derin bir nefes alıp zile bastım. Muhtemelen ailesi evdeydi ama bunu sorun edeceklerini sanmıyordum. Sonuçta onlar da muhtemelen Yankı'nın acı çektiğinin farkındalardı.

Kapı birden açıldığında karşıma muhtemelen kırklarının başında bir kadın çıktı. Muhtemelen Yankı'nın annesi olmalıydı.

"Kime bakmıştın?"

Sanırım bu kadına bir isim verecek olsam buzlar kraliçesi derdim... Bakışları ve konuşması o kadar soğuktu ki bir an oradan kaçmak istedim. Tabii bu çok kısa sürdü çünkü buraya gelmemin sebebi Yankı'ydı.

"Ben Yankı'nın arkadaşıyım da." Kız arkadaşıyım demeyi götüm yememişti tabii!

"Sen Yakut olmalısın, geç içeri." Kapıyı açık bırakıp arkasını dönerek içeri geçtiğinde şaşkınca arkasından baktım. Hani biz Türkler misafirperverdik?! Fazla bozuntuya vermeden peşi sıra ilerlediğimde büyük bir salona girdik.

"Otur, lütfen." Kadının gösterdiği koltuğa geçip oturduğumda o da çaprazdaki tekli koltuğa geçti. "Yankı şu an evde değil," yan tarafındaki sehpada bulunan viski bardağına alkol doldurmak için duraksadığında ortamın aramızdaki gerilim yüzünden alev alabileceğini fark ettim. "Ben seninle konuşmak istiyordum zaten, bu tesadüf iyi oldu." Zorlukla gülümseyerek söyleyeceği şeyleri beklemeye başladım.

"Yankı'nın derslerine ne kadar önem verdiğimizi belki biliyorsundur." Başımı onaylarcasına salladım. "Biliyorum..." Elindeki bardağı ağzına götürüp bana üstten bir bakış attı.

Böyle soğuk bir aileden Yankı nasıl çıkmıştı acaba!

"Derslerine, çalışmalarına engel olacak en ufak bir şeye izin vermeyeceğimizi de biliyorsundur o zaman." Yüzünde aynı İnci'nin tahammül edemediği insanlara sunduğu gülümseme yer alınca iyice tedirgin oldum. Bu konuşma nereye gidiyordu? "Son zamanlarda derslerine vakit ayırmamasını geçtim, normalde hiç arası olmamasına rağmen eve alkollü gelip bir de yakalanmamak için ekstra çaba sarf ediyor."

Korktuğum şey başıma gelmişti işte... Üstelik bu konuda haklılardı çünkü ben alkol sevmiyor olduğunu bilmeme rağmen 1. ayımızda onu tutmuş rakı balığa götürmüştüm.

"Ne kadar farklı olduğunuza bir bak kızım. Yankı sevgi dolu bir ortamda ve tabii ki aynı zamanda son derece disiplinli bir ortamda büyüdü. Seviyorsundur, anlıyorum. Ama sevdiğin insanı değiştiriyorsun. Bu sevginin neresinde?" Dolan gözlerimi kırpıştırıp duyduklarımı hazmetmeye çalışırken kadın devam etti. "Birlikte bir geleceğiniz olamaz, Yakut. Üzgünüm ama ailesiyle senin arasında kalmasını istemezsin diye düşünüyorum. Çünkü zaten tercihini tahmin ediyorsundur?"

Hiç kimsenin vazgeçemediği, ilk tercihi olan kişi sen değilsin.

"Ne yapmamı bekliyorsunuz?"

"Belli ki şu an aranız iyi değil, bırak öyle kalsın. Ne sen buraya gelmiş ol... ne de ben seni görmüş olayım. Bu iş burada bitsin."

Fotoğraf | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin