Bölüm 43

14.6K 673 93
                                    

Yakut: Yankı

Yakut: İnci'yle konuştunuz mu?

Yakut: Çağla adına ben özür dilerim

Yakut: Söz konusu Efe olduğunda biraz hırçınlaşabiliyor

Yankı çevrimiçi...

Yankı yazıyor...

Yankı: Yani cidden

Yankı: Ağzımı bozmamak için zor duruyorum

Yankı: İnci zaten Efe'yi tam anlamıyla affetmiş değildi

Yankı: Biliyorsun değil mi?

Yakut: Bana niye kızıyorsun ki şimdi?

Yankı: Sevgilim sana kızmıyorum

Yankı: Çağla'nın derdi ne?

Yakut: Anladın işte

Yakut: Bana söyletme

Yankı: Bana Efe hepinizi anlatıyordu Efe

Yankı: Çağla'dan bahsederken ablası gibi gördüğünü söylediğine eminim

Yankı: Efe böyle düşünürken Çağla Efe'yi mi seviyor?

Yakut: Bak ne diyeceğim?

Yakut: Bu olaylar cidden beni sıktı artık

Yakut: Hafta sonu baş başa bir şeyler yapalım mı?

Yankı: Çok iyi olur aslında

Yankı: Biraz sıyrılmış oluruz şu kargaşadan

Yankı: Ben ayarlayayım bir şeyler

Yakut: Annenle durumlar nasıl?

Yankı: Yani

Yankı: Annem işte

Yankı: Ona ne kadar bağlı olduğumu ve saygı duyduğumu biliyor

Yankı: Ama bi yanda da sen varsın

Yankı: Bak sana da böyle bağlıyım

Yankı: Allahım de inanırım

Yankı: Çünkü seni seviyorum

Yakut: Yankı

Yankı: Güzelim

Yakut: Seni çok seviyorum

Yakut: Ve hatırlat

Yankı: Neyi?

Yakut: Sabah ilk işim seni öpmek olacak :)

***

Ebru: Çocuklar

Ebru: Biz Umut'la ayrıldık

Efe: Ne??

Yakut: Nasıl ya?

Ebru: Yanıma gelir misiniz?

Ebru: İkinize de çok ihtiyacım var

Ebru: Lütfen.

Ebru çevrimdışı...

***

"Ne oldu kızım size durup dururken?" Ebru kızarmış gözleri ve burnuyla yatağın üstünde otururken boş gözlerini benden çekti. "Durup dururken değil aslında ama... siz o kadar meşguldünüz ki hiçbir şey anlatamadım size."

"Kızdırıyorsun ama beni." Başından beri tepkisizce köşede dikilen Efe ilk kez konuşmuştu. "Biz ne zaman kendi derdimize dalıp seni unuttuk?" Ebru sesli bir şekilde burnunu çekip tekrar sesli bir şekilde ağlamaya başladı. Efe de ben de bu haline dayanamayıp anında yanına çöktük ve kollarımızı ona sardık.

Ebru'yu böyle görmeye gerçekten dayanamıyordum.

"Ben onu hala çok seviyorum." Hıçkırıkları arasından kurduğu cümleyle Efe'yle gözlerimiz kesişti. "Ne olur bana yardım edin." Bu defa Efe ve benim de gözlerim doldu ve yatağın üstünde öylece Ebru'ya katılıp ağlamaya başladık sessizce. "Kuzum ne olduğunu anlatmıyorsun ki."

"Yakut ben onsuz ne yapacağım?"

"Şşş... Toparlan, elini yüzünü yıka ve her şeyi baştan anlat. Hadi canım. Bulacağız bir çözüm."

Uysal bir şekilde kollarımızdan sıyrıldı ve odasındaki banyoya geçti. "Sen nasıl oldun?" diye sordum Efe'ye alttan bir bakış atarak.

Omuzlarını kaldırıp indirdi. "Aynı." Bu sırada Ebru tekrar odaya gelmiş oturma masasının sandalyesine oturmuştu çoktan.

"E anlat bakalım Ebruli. Sendeyiz."

"Son zamanlarda sürekli kavga ediyorduk. İşte saçma sapan sebepler. Ben sanırım... onu fazla kıskanmaya başladım. Ama elimde değil ki. Kaybetmekten çok korktum. Ama sonumuzu bu kaybetme korkusu getirdi işte."

"Hiçbir şey anlamadım ben. Umut gayet düzgün bir çocuk. Kıskanmanı gerektirecek bir şey yapmaz ki."

Omuzlarını silkti Ebru. "Son zamanlarda bir kız yazıyordu Umut'a. Defalarca o tersledi, ben devreye girdim. Numarasını engelledik, açtığı bütün sahte hesapları engelledik ama bir türlü yılmadı kız." Tekrardan dolan gözlerini kırpıştırıp yaşları geri göndermeye çalıştı. "Eski sevgilisiymiş kız. Benden önce sadece bir tane sevgilisi olmuş zaten."

"Nil mi?" Efe'nin sorusuna karşı başını olumlu anlamda salladı Ebru. "Tanıyor musun?"

"Evet, iyi kızdır." Gözleri yeniden doldu Ebru'nun. "Biliyorum, çok iyi ve çok güzel."

"Anlamadım ben, Umut hala onu mu seviyormuş yani?"

"Yoo?"

"Ee, siz niye ayrıldınız ki?" Gözyaşları tekrar akmaya başlayınca yerimden kalkıp sandalyesinin önünde çöktüm. "Ona güvenmediğimi düşünüyor." Efe de yanıma çöküp Ebru'nun bir elini avuçları arasına aldı. "Ona öyle hissettirmişsin güzelim."

"Ama Efe, ben ona değil... kendime güvenmiyorum." Efe başını sallayıp kafasını Ebru'nun dizlerine dayadı. Acısı gözlerinden okunuyordu. Onu bu kadar üzdüğü için İnci'yi pataklamak geldi içimden.

"Aşk bize pek yaramadı, ha?"

***

Fotoğraf | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin