Yatağımda öylece şarkı dinleyip tavana bakarken bir yandan da Efe'yi ve gece konuştuklarımızı düşünüyordum. Evet, ona çok sarhoş olduğumu ve mesajları sileceğimi söylemiştim, ki gerçekten bakıp bakıp utanmamak için mesajları silmiştim, ama o kadar da sarhoş değildim ve ne kadar sarhoş olsam da bünyem içkiye alıştığımdan beri sabah kalktığımda 'gece ne yaptığımı hatırlamıyorum' klişesini bir kenara bırakmıştım.Ondan gerçekten bir şans istemiş olduğuma inanamıyor da olsam her defasında yeniden umut etmekten kendimi alamıyordum. Vazgeçme kararımın üstünde tepinmemin bir sebebi de bana attığı fotoğraflardı zaten. Birlikte o kadar güzel... ve o kadar biz gibi görünüyorduk ki elimde olmadan sürekli o anları düşünürken buluyordum kendimi.
Yeniden umut etmek tam bir aptallıktı ve hayal kurmak her zaman hayal kırıklığına yol açıyordu ama belki de her şeyin sebebi sevgiye aç oluşumdu. Sevilmenin nasıl bir şey olduğunu bana Yankı ve Efe öğretmişti, şimdi başkası tarafından sevilme ihtimalim midemi bulandırıyordu hatta.
"İnci!" Kapının önünden seslenen annemi duyduğumda toparlanmama fırsat kalmadan çoktan odama dalmıştı bile. Telefonumdan kulaklıkları çıkarıp sorarcasına karşımda elinde bir dosyayla dikilen anneme baktım. "Yeni senaryo geldi. Al da incele boş boş yatacağına." Gözlerimi devirdim. "Anne bunu yapmak istemiyorum dedim."
"Henüz 18'ine girmedin küçük hanım. Babanın mirasından faydalanamıyoruz. O zamana kadar çalışmak zorundasın."
"Babamın mirasını..."
"Sakın sevilmemenin sorumlusu olarak beni görme, İnci. Baban olacak o adam her şeyin sorumlusu."
"Yeter." Cılız çıkan sesim annemi durdurmaya yetmemişti tabii. Hiçbir zaman yetmezdi.
"Sana verebileceği tek şey parası işte. Ondan da faydalanmayacak değilsindir umarım? Her neyse... seni anlıyorum. Sevgisiz büyüyen her kız çocuğu gibi sen de kırgınsın."
"Yankı ve Efe beni sevdi!"
"Safsın, İnci. Sevginin hiçbir türünde Efe'nin sana yaptıkları yer almaz."
"Beni sevdiğini söylüyor, anne. Benim için çabalıyor."
"Böyle zamanlarda... benim kızım olduğunu daha iyi anlıyorum. Sevgisiz büyüdüm, her seviyorum diyene de kandım. Şimdi bana iyi bak, İnci Derin Keskin. Çünkü karşında senin 25 yıl sonraki halin duruyor."
Beni öylece dumura uğramış bir şekilde bırakıp gittiğinde ben kendimi usulca yatağa bırakmış, gözlerimi tavana dikmiştim.
İşte bundan bahsediyordum. Yalnızlıktan kastım buydu, herkes yaşayacağını yaşayıp kendi hayatına çekildiği saatlerde gidecek kimsem, hiçbir yerim yoktu.
Bu yüzden artık birilerine inanmak istiyordum.
Ve şey... artık biraz da korkuyordum, karşıma geçip bana 25 yıl sonraki halim olduğunu iddia eden kadına benzemekten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fotoğraf | Texting
Non-FictionTavsiyem okumayın, çünkü cringe. Bilinmeyen Numara: Bende bir fotoğrafın var, Bilinmeyen Numara: Bebeğim bundan daha fazlasına ihtiyacım var.