Ahh
Ne yaptı o?
Dudakları çok yumuşaktı.
Ne diyorum ben ya.İyi ki izin aldı.Eğer izin almasa sanırım bir daha onunla konuşmazdım.Jungkook dudaklarını narince bastırıp çekti.Gözlerimi kapatmıştım istemsiz bir şekilde aynı onun gibi.Jungkook yavaşça gözlerini araladı ve yerine geçti.
Herkes alkış şamata derdindeydi.İki üç soru sorulduktan sonra ders bitti.Buse ile üstümüzü değiştirip sınıfa çıktık.Geri kalan derslerin hiçbirini düzgün kafayla dinlememiştim.
O an bana anlatılamayacak kadar değişik duygular yüklemişti.
Hani gitar çalma hayali olan insanlar gitarı eline alıp bir tele dokunup çıkan ses ile bir anda mutlu olup sanki yıllardır çalıyormuş gibi hisseder ve daha çok mutlu olurya...
Kışa aşık insanlar kar yağdığında anılarını düşünüp duygu karmaşası yaşarya...
O an o kısa bir saniyeliğine dudaklarını dudaklarımda hissettiğim an zaman kavramı etkisini yitirsin istedim.Dakikalarca günlerce aylarca hatta hayatımın sonunun sonsuzluğuna kadar o şekilde kalalım istedim.
Nedeni bilinmez ama sanki onu küçük bir kutuya koyup saklamak istedim.
Belkide bu benim ilk öpücüğün olduğu içindi.
Eskiden insanların birbirine sarılıp birbirini öpmesinden tiksinirdim.O yüzden bayramlardan nefret ederdim.Annem babam bile beni öpse bir anda geri çekilirdim.Onlar ise kahkahalara boğulurlardı.
Keşke hep yanımda kalsalardı...
Sanırım bir dediklerini iki etmez,her onları gördüğümde sarılıp öper onları sevdiğimi defalarca kez söylerdim.Ama ne demişler insan elindekilerin kıymetini kaybedince anlıyor...
Okul bittiği zaman koşarak otobüs durağına gitmek istedim.Jungkook bir an önce görmek istiyordum.Ama koşmadım.Büyük ve sakin adımlarla otobüs durağına ilerledim.
Ah işte oradaydı.Birkaç saat öncesine kadar onunla vakit geçirirken zamanımın durmasını istediğim adam tam karşımda duruyordu.
"Merhaba jungkook " dediğim sırada beni fark etti.
"Merhaba yn " dedi normal bir şekilde.İkimizde konuşmadan otobüs bekledik.Otobüs gelince ise zaman kaybetmeden bindik ve yan yana oturduk.
Yolu izliyorduk.Konuşmuyordu.Konuşmuyordum.Dakikalarca konuşmadık.Artık dayanamayıp ona döndüğümde konuştu.Benimde konuştuğum gibi.
"Jungkook"
"Yn"mahçupça bana bakıyordu.Benim ise kesin gözlerim parlıyordur.
"Söyle istersen"dedi.
"Hayır sen söyle"
"Peki.Bak bugün beden eğitimi dersinde olanlar için özür dilerim.Keşke cesaret demeseydim"
"Özür dileme"dedim.Bana meraklı bakışlar attı.Devam ettim."Özür gerektiricek birşey değildi.Sadece bir oyundu.Oynadık bitti"dedim yumuşak ve güven verdiğini umduğum sesim ile.
"Evet oynadık bitti.Bir daha bu konu hakkında konuşmayız istersen.Hala arkadaşız değil mi?Bu bizim arkadaşlığımızı zedelemez değil mi?"
"Arkadaşız"
"Tamam.O zaman akşam tekrar sana gelip konu anlatabilirim"
"Olur.Teşekkür ederim"dedim.İniceğimiz durak geldiği için indik ve birlikte eve kadar yürüdük.Jungkookla vedalaşıp evime girdim.Biraz dinlensem iyi olucaktı.Ne olur ne olmaz diye jungkook akşam gelecek diye jungkookun gelmesinden bir saat öncesine alarm kurdum ve uyudum.
][][][]][][][][[][][]][][][][]]]][][][[][][[]][[][
Oy vermeyi unutmayın♡♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HER ŞEY ESKİSİ GİBİ•Jeon Jungkook
FanfictionBu muydu sevgin?Farklı ülkelerde olsak bile her an seni izledim,seni sevdim,seni özledim,seni aramıştım kalbimin artık boş olan odacıklarında.Ama sen? "Annem hayat talihsizlikler ve talihsizlerle dolu demişti Jungkook.Bunu ıspatladığın için teşekkür...