47~Life

1.6K 97 51
                                    

Çantamı alıp hızla cafeden çıktım.Koşuyordum.Nereye gittiğimin bilincinde olmadan koşuyordum.Sonuçlarını düşünmeden koşuyordum.Koşuyordum göz yaşlarımla birlikte koşuyordum.Onu düşünüp koşuyordum.Arkamdan gelmeyeceğini bilsem de sanki peşimden kovalıyormuş gibi koşuyordum.

Cidden bu yaşadıklarım gerçek değildi.Olmamalıydı.Hayatın bana olan tekmelerine her zaman karşı çıkmıştım.Ama sanki bu son darbesi beni diğerlerinden daha çok yıkmıştı.Hepsinde kendi yaralarımı bantlayarak ayağa kalkmıştım.Ama bu sefer olmayacaktı.Hata yapınca bir daha aynı hatayı yapmazsın.Ama bu benim ikinci hatamdı.Hayat bana aynı oyunu ikinci kez oynamıştı.

Hayat en acıyan noktamızdan vurur bizi her daim.Kimseyi dinlemez hayat,kimseyi umursamaz ve kimseye acımaz.Birşeyin olmasını beklesende beklemesende gerçekleşir her şey.Bazen oturup düşünürsün"Ben nerede hata yaptım?"diye.Cevabı çoğu zaman bulamazsın.Bulamadığında da kadere yüklerin bütün suçu.Dersin ki ona"Senin yüzünden!Bu yaşadıklarının hepsi senin yüzünden.Her şeyin sorumlusu ve suçlusu sensin!"ama yanılırsın.Aslında herkes yanılır.Hani derler ya"Yanlış yapa yapa doğruyu bulursun."ben bu söze inanmıyorum.Çünkü hayat sana acımaz.Seni umursamaz.Seni dinlemez ve hiçbir zaman sana ayak uydurmaz."Saçma dünyanın,saçma kuralları."diye düşünür bir kesim.Bu yanlış."Saçma hayatın,acımasız kuralları."budur aslında insanları yıkan.Hayat mı kısa yoksa ölüm mü uzun?Bilemezsin değil mi?Ben söyleyeyim ikisi de kısa.Bir bakmışsın yaşadığın hayata.Demişsin ki çok anım var ama az hissediyorum.Yaşamını düşündüğün o an dersin işte,zaman hızla geçmiş ben farkında olmadan.Biz her gün ölüme biraz daha yakınız.Her yıl bir yaş daha büyüyoruz.Yaşadığın günler, haftalar,aylar,yıllar çoğaldıkça daha hızlı ölüyorsun.Şimdi eline bir kalem,bir kağıt al ve kaç gün yaşadığını hesapla.Ne kadar çok değil mi?Şimdi de anılarını hatırla.Kaç yaşında olursan ol sen hep yaşlısın ve yaşlanmaya devam ediyorsun.Şuan hayatımı seviyorsun,ölmeyi mi?Hangisini?Hayatı yaşadıkça ölüme yaklaşıyorsun.Ölümü yaşadığında ise hayat aklına geliyor.Yıllarca birgün ölmek için yaşadık.Sence hangisi değerli ölüm mü,hayat mı?Eğer ölümse haklı olabilirsin.Ne de olsa yaşadığın yıllar,aylar,haftalar,günler yalnızca birgün için.Ölmek için yaşıyoruz.Bir ağaca mı özenirsin yoksa bir kelebeğe mi?Kelebek en fazla bir hafta bilemedin iki hafta ama ağaç yüzlerce yıl yaşıyor.Bu fazla adaletsiz değil mi?Aynı bizim şuan yaşadığımız hayat gibi.Günahkârlığı insanlara hayat öğretti aslında.İnsanlar birbirlerinin kötü huylarını daha çabuk alırlar.Bizde hayatın bu özelliğini aldık.Ve bence almalıyız da.Ölmek için yaşıyoruz.Socrates"Ölüm insanlara verilmiş en büyük nimettir."demiş.Adaletsiz hayat mı haklı eşitsizliği savunurken yoksa gerçeği tamamen ezberlemiş,hayatın en büyük hareketleri sonucu ortaya çıkan ölüm mü?

Ben Jungkook'a fazla inandım.Acıma acı kattım.Doğru insan sandım.Sonumu değiştirir diye düşündüm.Beni hayata bağlayan insan,beni hayattan koparmak istiyordu...

[][][]][][][][][[[]][][]][][]][]][][][]][]]]][]][][
Bundan sonra ölmek isteyen bu yazcağımı da okusun.

Peki şuan hâlâ ölmek istiyor musun?Biraz daha yaşayıp ölümünü değerlileştir.Çünkü o senin sonsuza kadar doyman için verilen en büyük nimet.

Evet yoğun isteğiniz üzerine bölüm attım.Oylamayı unutmayın lütfen.Sizi seviyorum<3Bir de diğer bölümü Jungkook'un ağzından yazmayı planlıyorum.Sizce nasıl olsun?

Jungkook'un ağzından=+
Yn'in ağzından=+
Yazarın ağzından=+

HER ŞEY ESKİSİ GİBİ•Jeon JungkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin