"Öldürmek için gelen, öldürmeden dönebilir ama
Ölmek için gelen ölmeden dönmez... ""Victor Hugo"
***Murat***
Defne'yle önce küçük bir tartışma yaşamış Defne'yi kırdığımı fark ederek Özür dinlemiştim, arabaya tekrar dönmemizle olan şeyleri konuşmuş Pamira'yı anlatmıştı. Çok ilginç şeyler yaşamaya başlamıştım Defne'ye bir anda inanmıştım masum ve savunmasız gördüğüm için mi bilmiyorum ama inanmıştım.
Pamira'yı gerçekten tuhaf bir şekilde merak etmiştim,bir insan başka bir insanın ölüm anını nasıl görebilirdi? Bir an Pamira'yla tanışmak istediğimi söylediğim de Defne'nin yüz ifadesi değişmişti, bu hali hoşuma gitmişti aslında . Ben kendi duygularımdan emindim ama Defne sadece arada bir tavırlarıyla belli ediyordu, şuanda kıskandığını hissedebiliyordum.
Yanından ayrılıp çay alarak tekrar arabaya döndüğümde beni fark etmemişti,derin düşüncelere girdiği belliydi. Beni fark ettiğinde çay bardağını uzatarak bende arabaya bindim,Tuba'ın aramasıyla bende kalacağını söylemesi hoşuma gitmişti, bakışlarında mahcubiyet vardı görüyordum. Ardından herşey çok güzelken Defne'nin izlendiğini bana söylememiş olmasıyla sinirlenmiş ve yüksek sesle konuşup kızmıştım.
Bu kızgınlığımın sebebi sadece korkuydu Defne'ye birşey olur korkusu, o an benimde beklemediğim bir şey yaptım,Defne'yi öptüm. Yaptığım şeyin dönüşü olmadığı için hislerimi dile getirdim, Defne'nin kızarması ve utanarak yüzünü bana dönmemesi gülümsememe sebep oluyordu. Ardından üzülmesiyle neye uğradığımı şaşırdım bir an o kadar çok kaybedip terk edilmişki bu korku peşini bırakmıyordu. Artık ben vardım elimden geldiğince kırılmaması için herşeyi yapacaktım.
Tuba için Esma için benim için herkes için endişelenirken bir an kendini düşünmüyordu, o gece sonkez evimde kalmış ardından evlerine gitmislerdi her ne kadar istemesem de...
Bir haftanın ardında Defne her geçen gün biraz daha yaklaşıyordu bana farkındayım tereddütleri var,bende onları yıkmaya çalışıyordum. Gece on ikide çıkıp taksiyle gitmesini istemiyordum arabası bugün Tuba'daydı, Defne hastane kapısında görüldüğü an güzel yüzü güldü,beni gördüğüm de mutlu olduğunu düşününce bende mutlu oluyordum. Tek bir gülüşe mutlu olan birini kaybedemezdim ben.
Arabada süren sohbetimiz bana aldığı hediye herşey çok güzeldi,ben mi hızlı ilerliyordum yoksa kaybetme korkusu beni mi sarmıştı? Henüz bir haftadır sevdiğimi söylediğim kişiyi hemen ailemle tanıştırıp evlenmek istiyordum, bu normal miydi acaba? Kafamı iki yana salladım,sakın bir delilik yapma kızı korkutursun bu hızla. Diye düşünüp yanımda oturan Defne'ye döndüm telefonda bir şeyler yapıyordu galiba Tuba'yla konuşuyordu.
Evine geldiğimiz de bende indim arabadan Defne tam Apartmana girecekken aniden bana döndü,birinin izlediğini söylediğin de farkettiğimizi anlarsın diye Defne'ye sarılıp dikkatli baktım izlemeye devam ediyordu. Defne'ye arkasına bakmadan eve gitmesini söyledikten sonra arabaya ilerliyor gibi yaptım, o sırada köşedeki kişi sokağa girdi koşar adım köşeye gidip takibe başladım beni fark etmemişti.
Eğer köşede dururken gitsem fark ettiğimi anlayıp hızla ortadan kaybolabilirdi,bu şekilde izlediğini bilmiyordu. Arkasından sessiz bir şekilde takip ederken bir an durdu,fark etti mi diye düşünürken evlerin köşelerinde ellerinde sopalarla birileri çıktı bana yaklaşırken karanlıkta yüzü görünmeyen kişi eliyle alnına vurup selam verdikten sonra uzaklaşmaya başladı. Kimdi bu adam ne istiyordu?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RÜYA《Prekognisyon 1.Seri》[Tamamlandı]
Mystery / ThrillerRüyaların da birinin cinayetine tanık olmak mı? Birilerinin hayatını kurtarmak ya senin elinde? Başlangıç Tarihi 05.01.2018