9.BÖLÜM: İMKÂNSIZI ARAMAK

7.9K 528 347
                                    

9.BÖLÜM: İMKÂNSIZI ARAMAK

BÖLÜM: İMKÂNSIZI ARAMAK

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Düşünceler, hep bir arayışta. Her saniye, her salise hatta uykuda bile arayışta.

Bazen hiçbir şey düşünmemek için olağanüstü bir çaba harcar, yine başarılı olamazdım. Ne düşündüğümü bile düşünür ama zihnimi yoran veya yormayan bir şeyler düşünmeden duramazdım. Sanırım bu zihin yalnız kalmayı sevmediğindendi, boş kalmak, bir kenara atılmak istemediğindendi.

O zaman, kalp de mi öyleydi?

Ama o beyin gibi dikdatör değildi. Çünkü bir süre yalnız kalmayı kabulleniyordu. Ama içinin eksik olduğunu da belli etmeden duramıyordu. Artık yalnız kalmamak, içine birilerini almak istiyordu.

Ya da bu bana özgü bir şeydi, ya da bu benim sadece tutunduğum bir bahaneydi ve... ona yazılıyordum.

Yanağımda boynumda tek tel saç bırakmayarak onları baştan sona rüzgâra karıştıracak kadar hızlı giden motorun arkadaki demirlerine sarılı ellerimi düşmemek için öyle bir sıkmıştım ki, buz kesmişti.

Aslında bu hâlâ son sürat çarpan kalbimin bana dayadığı heyecandan da olabilirdi.

Yanından geçtiğimiz evlerde dolaşan gözlerim, motor yavaşlamaya başladığında önüme döndü. Üzerimde şekilsiz siyah bir kapüşonlu sweat vardı ve onun üzerinde de neredeyse aynısının oluşu bile heyecanlamam için saçma ama yeterliydi. Kapüşonunun rüzgârdan uçup bazen yüzüme dokunuyor oluşuysa tuzu biberiydi ama montum olmadığından ben çok üşüdüğüme göre o da üşüyor olmalıydı.

Oysa sarılsam ısınırdık bence ikimiz de ama o rahatsız olurdu...

Neden bu kadar rahatsızlık duyuyordu ki, dokunmamdan?

Umarım bu tavrı sadece bana karşı değildi...

Aslında sadece bana karşı olması veya olmaması bir şeyi değiştirmezdi çünkü onunla bu yabancılığın üstüne çıkacağımızı hiç sanmıyordum, o böylesine soğuk davranırken.

Motor biraz daha ilerledi, sonra bir sokağa saptı ve durdu. Sokağı sokak lambası az çok aydınlatıyordu, yanımızda da bank vardı.

Motordan inip ona duraksayarak baktım, o da indi. Motorun altındaki desteği ayağıyla asılıp motoru sabitledi. Sonra da karmakarışık olmuş saçlarıyla birlikte bana döndü. Kalçasını motora yasladı, yarı oturur bir pozisyona geçti. Ben de banka oturduğumda karşı karşıyaydık ama o yukarıda olduğundan üstten bakıyordu, bu açıdan da fazla çekiciydi.

Sussana bir sen iç sesim...

Kollarını göğsünde birleştirdiğinde arkama yaslanarak ellerimi birbirine kenetledim, derin bir nefes aldım. "Aradan o kadar zaman geçmişken yeniden neden bana bulaştılar?"

SÜKÛTA MAHKÛM VİCDANLAR •tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin