16.BÖLÜM: DÜŞLER VE DÜŞÜŞLER
Hayaller kurulur, zihnin en değerli köşesine atılır, orada sarıp saklanırdı. Uçuk hayallerin bile orada yer almasına izin vardı, zihin dünyanın belki de özgür olan tek varlığıydı ve hiçbir insan elinin ulaşamadığı tek mekândı. Belki ulaşamıyordu başka eller oraya ama, kalp ulaşabiliyordu. Beni sürekli sıkıştıran kalbim oraya her zaman ulaşmış, içime huzur verecek hayallerden beni uzağa atmayı başarmıştı. Hiç aşkı hayal etmemiştim mesela, bir gün hayatıma birinin gireceğini, onu çok seveceğimi hatta onun da beni seveceğini...
Hayaller imkânsıza oynuyordu, yaşanma olasılığı olmayan şeylerin hayallere sığması mümkündü ama ben gözümü yükseklerde tutamamıştım hiçbir zaman, buna önce vicdanım, sonra onun etkisinde kalan kalbim izin vermemişti. Çünkü uzamış bir mutluluğumun mutsuz sonlanmadığına hiç tanık olmamıştım, hayallere bile cesaretim yetmemişti.
Ama şimdi hayalini bile kurmadığım bir şeyin ortasına atılmış, onu yaşıyordum.
Aynı arabanın içinde bulunduğumuz, etkisinden saatlerdir çıkamadığım bu adam fazlasıyla gerçek görünüyordu, bir yandan da gerçek olmayacak kadar tuhaf hissettirici.
Şimdi dinen de resmen de evli bir çifttik, bir ara tam anlamıyla kabullenmeyi başaracağıma inanıyordum...
Halit amcaların Ordu'da yaşadığını, son iki gündür Konya'da olduklarını, bugün de döneceklerini öğrenmiştim. Ve şimdi Arif'in arabasındaydık, Arifler eve Berkaylarla dönmüşlerdi. Halit amcalar da yanımızdaydı, onları havaalanına götürüyorduk.
Arkın Aral sürücü koltuğunda, ben de onun arka koltuğundaydım ve bundan dolayı onu göremiyordum. Yanında Halit amca oturuyordu, Esma ve Zeynep de benimle birlikte arka koltuktalardı. Üçünü de çok sevmiş, hatta gideceklerine bile üzülmüştüm.
Ama yolu yoluma imkânsız sandığım bu adamla hayatımı birleştirdiğimi hatırlamak tüm üzüntülerimi kenara çırpmıyor değildi şimdi...
Ve heyecan, evet o hep yerindeydi.
Havaalanına ulaştığımızı araba durunca fark ettim. Herkesle birlikte ben de inerken Arkın Aral'ın yanında durdum, o Halit amcayla erkekçe sarılırken, ben de kızlarıyla sarılıp vedalaşmıştım. Eğer babası olsa bunu yapardım ama Halit amcanın elini öpmeye gitmedim, onun da bu tür mevzulara dikkat ettiği açıkça belliydi.
Halit amca derin bir iç çekiş, epey manidar bir bakışla, eli Arkın Aral'ın kolundayken onun gözlerinde gezindi ela gözleri.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜKÛTA MAHKÛM VİCDANLAR •tamamlandı
RomanceBir adam tanıdım. Önce kalbimde hissettim nefesini. Sonra ondan öğrendim hassas kalplerin de dünyadaki cehennemden kıl payı sıyrılabileceğini. Bir gece ansızın hayatıma giren bu adamın önceden de hayatımın uzak bir köşesinde yer aldığını bilmiyordum...