Ve geldik... son kez... :')
Ve aktiflik istiyorum çünkü gerçekten son kez beraberiz SMV adı altında🥺 çünkü özel bölüm gelmeyecek, sebebine şimdi girmeyelim.
Güzel okumalar♥︎
SON
Son yazışımın üzerinden yine aylar geçmiş. Ne mi değişti? Çok şey değişti.
Artık mimarız, bu birincisi. Artık Ordu'da yaşıyoruz, bu ikincisi. Artık hâlâ eksikler taşısak da İslam'ı daha düzgün yaşar olduk ve oraya hizmet eden medrese de bizimle, bu üçüncüsü.
Tek bir şey değişmedi, onu hâlâ çok seviyorum. Ve bunun karşılıklı olduğunu biliyorum.
Son sınıfın ilk döneminde oluşan ders açıklarını ikinci dönem kapatmayı başardık ve yakın puanlarla başarılı bir diplomayla mezun olabildik. Önceden üstün körü kurduğumuz hayali gerçekleştirmekle ilerledi sonrası, tüm ilklerimizi taşıyan o evi satmadan Ordu'ya yerleştik ve oraya yazları gideceğiz. Ateizm örgütünün yerinde yepyeni ve büyük bir bina açıldı, hem kimsesiz çocuklar için yurt hizmeti veriyor, hem de bir çeşit medrese. O binayı barındıran bahçenin diğer köşesinde de bir ofis açtık ve orada da kendi işimizi yapıyoruz. Kerim de bizimle, onu aramıza katılması için ikna etmeyi başardık. Sağlığı iyiydi, kanseri yenmişti ama sanırım yeniden nüksetmeye başladı, bahsettikçe içimi hem korku hem ümit sarıyor, ne düşündürteceği belli olmayan bir mevzu... Sevdiği kız geri gelmedi, o da aramadı. Hatta sanırım artık ona âşık değil... Bunu daha önce de dile getirmişti ama o zaman kendine de bize de yalan söylemişti, bu defa gerçekten vazgeçmiş gibi, gözleri biraz bunu söylüyor. Ama Leyla... Dışına vurmasa da Leyla'nın toprak altında oluşu onda hâlâ açık ve büyük bir yara, sadece artık alıştı ve o yarayla yaşaması gerektiğini kabullendi. Eksiksiz bir mutluluk içinde olamayacağı açık ama artık huzurlu ve bunu görebiliyorum. Çünkü eskiden inanıp sonradan isyan ettiği İslam'ın bilincine yeniden erişmeyi başardı hatta o medresenin yardımcı yöneticiliğini o yapıyor, çocuklarla arası çok iyi. Daha mutlu olabilsin isterdim ama bu hali de yetiyor bana, en azından intihara bile kalkışmış o Kerim artık onun içinde değil. Aramızdaki mesafeyse duygu yönünden her zamanki ve eskisi gibi, sadece günahları umursamaya başladığımızdan dış samimiyeti azalttık ama iç samimiyetimiz hep aynı kalacak gibi.
Diğerlerinden konuşacak olursak; Hazal ve Berkay evlendi, Nilay nişanlandı, Arif'se hâlâ aynı Arif. Yaşanan tek tuhaflık Hazal'ın hamile oluşu ama buna çok da şaşırdığım söylenemez. Bense hâlâ birkaç yıl gençliğimi yaşama taraftarıyım, Arkın Aral'ın bu konuda bir şey dediği yok ama benim gibi düşündüğünü biliyorum. Bunlar dışında... Ensar hâlâ cezaevinde ve Arkın Aral sırf az daha içi içini yesin diye arada onu ziyarete gidip ona medreseden haber veriyor, onun hâlâ aynı pislik olduğunu da gözlerinden anladığını söylüyor ve tevbe etmeyeceğinden memnun oluşunu gizleyemiyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SÜKÛTA MAHKÛM VİCDANLAR •tamamlandı
Roman d'amourBir adam tanıdım. Önce kalbimde hissettim nefesini. Sonra ondan öğrendim hassas kalplerin de dünyadaki cehennemden kıl payı sıyrılabileceğini. Bir gece ansızın hayatıma giren bu adamın önceden de hayatımın uzak bir köşesinde yer aldığını bilmiyordum...