𝑺𝒐𝒍𝒐 𝑫𝒂𝒏𝒄𝒆 |𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏✔

15

Keyifli okumalar
❤

Bakışlarımı arka tarafta yarı baygın yatan Jihyun'dan çekip sıkıntılı bir nefes verdim. Tam o sırada da Hoseok'da arabayı çalıştırmıştı. Barda geçirdiğimiz 2 saatin sonunda tahmin ettiğim gibi Jihyun sarhoş olmuştu. Yaptığı rezillikleri hatırladıkça sinirleniyordum. Yoongi'yi öpmesi ise en büyük rezillikti zaten. Çok zor toparlamıştık onu. Bizi fazla zorlamıştı ama neyseki halletmiştik.

"Ben senden korkuyordum aslında. Jihyun'un bu kadar içeceğini düşünmemiştim."

Bakışlarımı Hoseok'a çevirdim. Açıkcası bu gece içmeyi planlamıştım fakat Bay Park'ın orada olması beni durdurmuştu. Bilerek içmemiştim çünkü beni o şekilde görmesini istemiyordum.

"Şu Yoongi denen adam nasıl biri? Tüm gece Jihyun'a yavşadı çünkü."

Konuyu değiştirdim. Hoseok bu sorumla birlikte yüzünü buruşturmuştu. Bakışlarımı ondan çekmeyerek meraklı bir şekilde onu inceledim. Gerçekten merak ediyordum çünkü Jihyun da ona karşı oldukça yakın davranmıştı. Ve bu beni biraz korkutuyordu.

"Kızın annesi gibi niye sorguluyorsun Miley. Tüm gece Yoongi'ye dövecekmiş gibi baktın."

Gözlerimi devirdim. Açıkçası ona nasıl baktığımı fark etmemiştim ama sinirimi bozmuştu. Fazla gevşek geldiği içindi belkide. Kendinden yaşça küçük bir kıza karşı bu kadar yakın davranması beni sinirlendirmişti sadece. Tabii bir de Taehyung konusu vardı.

"Soruma cevap verir misin Hoseok?"

Derin bir nefes verdiğini duydum. Artık ona bakmak yerine hızla geçip gittiğimiz yolu inceliyordum. Ama kulağım ondaydı tabii.

"Kolay kolay kimseye yüz vermez. Jihyun'u gerçekten beğenmiş olmalı. Eğer onu tekrar sorarsa sana söylerim merak etme."

Görmesede başımı onu onaylarcasına salladım. Umarım onu tekrar sormazdı. Ayrıca Jihyun'un da bunu yapmaması için dua edecektim. Çünkü Taehyung Jihyun'dan hoşlanıyordu. Eğer olurda Yoongi ve Jihyun görüşmeye başlarlarsa Taehyung yıkılabilirdi. Ve bu benim isteyeceğim en son şey bile olamazdı.

"Eğer onu sorarsa lütfen güzelce uyar. Yaşıtlarıyla ilgilensin."

Hoseok bu dediğimle bakışlarını bana çevirmişti. Ben de ona kısa bir bakış atıp yolu izlemeye devam etmiştim. Neden bilmiyorum ama çok garip bakmıştı ve bu beni biraz şaşırtmıştı doğrusu.

"Yaşla ne alakası var bunun? Kendinden küçük bir kızdan hoşlanamaz mı? Alt tarafı 5 yaş falan."

Oldukça sinirli çıkan sesinden dolayı irileştirdiğim gözlerimle ona baktım. Pekala,ben de onun gibi düşünüyordum. Yaş benim için de sorun değildi fakat ona Taehyung Jihyun'dan hoşlanıyor bu yüzden tekrar görüşmelerini istemiyorum diyemezdim. Kendimce bahane bulmaya çalışmıştım işte.

"Neden bu kadar sinirlendin ki şimdi?"

Omuzlarını silkti ardından  kırmızı ışıkta durarak başını cama çevirmişti. Üstelememeye karar verip ben de ona odaklanmaktan vaz geçtim. Zaten son zamanlarda onda da bir şey vardı. Eskiye göre daha çabuk sinirleniyordu. Okulda sinirini öğrencilerden çıkarıyordu ve bu hiçte Hoseok'luk değildi doğrusu.