𝑺𝒐𝒍𝒐 𝑫𝒂𝒏𝒄𝒆 |𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏✔

22

Keyifli okumalar
❤

"Geç kalmazsın değil mi tatlım."

Uzun kollu siyah dar badimi üzerime geçirirken anneme bakmadan başımı sallayarak onu onaylamıştım. Ona yalan söylemek hoşuma gitmiyordu. Detay vermeden arkadaşlarımla buluşacağımı söylemiştim ama kendimi kötü hissediyordum. Ona Jiminden bahsedememek beni biraz sinirlendiriyordu doğrusu.

"Merak etme anne. Eteğimi uzatır mısın?"

Beni onaylayıp elinde tuttuğu kot mini eteğimi bana doğru uzattı. Elinden alıp giydim ve siyah badimi eteğimin içine sokarken aynadan kendimi incelemeye koyuldum. Ne çok spor ne de abartı görünmek istiyordum. Bu yüzden bu tarz bir kombin seçmiştim.

"Bazen bu kadar güzel olman beni endişelendiriyor Miley."

Annemin söylediği şeye karşılık sesli bir şekilde gülmüştüm. Bunu bana bir çok kez daha söylemişti. Ciddi olduğunu biliyordum. Ve Endişelenmesini de anlıyordum. Her gün sokaklarda kadınlara olan iğrenç olayları duyuyorduk sonuçta. Malesef ki endişelenmekte haklıydı. Ama onu rahatlatmalıydım.

"Endişelenme gerek yok biliyorsun. Dikkatli olacağım anne. Her zaman ki gibi."

Gülümseyip başını salladığında tekrardan aynaya döndüm. Jimin yanımda olacaktı. Bunu anneme söyleyemiyordum ama o yanımdayken güvende olduğumu biliyordum. Bu yüzden eskisine göre daha rahattım. Hayatımı her şekilde kolaylaştırıyordu.

Aynada saçımı ve yaptığım hafif makyajı son kez kontrol edip parfüm sıktım. Üzerime siyah deri ceketimi giyerken telefonumdan gelen mesaj sesi duraksamama sebep oldu. Jiminden geldiğini tahmin ettiğim için yüzümde istemsizce bir gülümseme oluşmuştu. Çeketimi üzerime geçirip makyaj masamın üzerinde duran telefonumu elime aldım ve kilit ekranını açıp mesajı okudum.

Aşağıda beni beklediğini söylüyordu. Hızlı bir şekilde telefonu çantama koyarak anneme döndüm.

"Arkadaşım gelmiş. Sonra görüşürüz anne."

Yanına giderek yanağına hızlı bir öpücük kondurdum ve daha bir şey demesine izin vermeden acele bir şekilde odamdan çıktım. Hem Jimini bekletmek istemiyor ben de onu bir an önce görmek istiyordum. Dün aramızda küçük gerginlikler olmuştu ama bunların normal şeyler olduğunu kendime bir çok kez söyleyip durmuştum.

Çantamı koluma asarken bir yandan da yürüyordum. Arabasını evin biraz ilerisinde bir yerde gördüğümde adımlarımı hızlandırdım. Arabanın tam yanına geldiğimde ise kapısını açıp oturmuştum. Gözlerim anında onun mükemmel suratını buldu. Ona benim gibi siyah deri çeket ve boğazlı kazak giymişti. Ve tanrım...gerçekten nefes kesici görünüyordu.

Bir şey demeden bana öylece bakmaya devam etti. Gözleri yukardan başlayıp vücudumun alt taraflarına kadar indiğinde sesli bir şekilde yutkundum. Gözleri bacaklarımda fazla oyalandığında ise kendimi gerçekten garip hissetmiştim.

"Neden öyle bakıyorsun?"

Sorduğum sorunun ardından dudakları yukarı doğru kıvrıldı. Bir şey demeden bana doğru yaklaşıp nazikçe çenemden tuttu. Dolgun ve yumuşak dudakları benimkilerle buluşunca derin bir nefes aldım. Oldukça yavaş ve hafif bir şekilde öpüyordu. Sanki bilerek yapıyormuşta daha fazlasını istemem için bekliyormuş gibiydi.