18

5.3K 356 208
                                    

Malesef okullar açılıyor. Umarım bu dönem biraz daha aktif olabilirim burada.

Şimdiden hepinize başarılar diliyorum. Okulda sürünmeyelim.
😅

Keyifli okumalar

[MİLEY]

Ayakkabılarımı giyerken bir yandan da bu akşam Jihyun'la konuşmanın ne kadar iyi bir fikir olduğunu kendime bir kere daha itiraf ettim. Uzun zamandır oturup kız kıza dertleşmemiştik ve ben ona neredeyse her şeyi anlatmıştım. Ondan bir şey saklamak hoşuma gitmiyordu. Yardım almaya ihtiyacım vardı ve tabii ki işe yaramıştı.

"Ne yapacağını biliyorsun değil mi? Karar verdin."

Meraklı bir şekilde sorusunu sordu ve yerde duran çantamı eğilip eline aldı. Bana doğru uzattığında gülümsemiş ve elinden almıştım. Sorusuna karşılık başımı onaylayarak salladım. Jihyun'la konuşup kız tavsiyesi aldıktan sonra kafamda bazı şeyleri tamamen oturtmuştum.

"Sanırım en yakın zamanda onunla konuşup teklifini kabul edeceğim. Tabi hala geçerliyse."

Bunun üzerine kollarını göğsünün üzerinde birleştirip kıdırdamıştı. Neden bilmiyordum ama bir an duygusallaştığımı hissetmiştim. Sanırım şu an mutluydum. Uzun zaman sonra kesin bir karar vermek iyi gelmişti.

"Geçerlidir, geçerlidir. Vay be eniştemize bak sen."

Numaradan bir şekilde iç çekip konuştuğunda sesli bir şekilde gülüp omzuna vurdum. Bunun üzerine sahte bir şekilde abartılı inleyip omzunu ovuşturdu. Başımı onu onaylamazca iki yana salladım. Umarım Bay Park'a bu şekilde davranmazdı. Rezil olurduk.

"Seninle konuşmak iyi geldi. Teşekkür ederim. Konuşmasaydık hala belirsizlikle boğuşuyor olurdum."

Bir anda duygusal ve ciddi bir şekilde konuşup gevşek havayı yok ettim. Jihyun içten bir şekilde gülümseyip bana sarıldığında beklemeden ona karşılık vermiştim. Bir süre konuşmadan öylece sarıldık. Daha sonra ilk çekilen o oldu.

"Mutsuzdun şu an daha iyisin buda kararının ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Ayrıca ben bu günler için varım biliyorsun?"

arada böyle duygusallaşıyorduk ve ikimizinde gözleri doluyordu yine öyle zamanlardan biriydi. Ama ben birden ona karşı suçluluk duyduğumu hissettim. O beni destekliyordu ama ben Yoongi konusunda ona hiç destek vermemiştim. Taehyung için yapıyor olsamda Jihyun'u düşünmeden hareket etmem yanlıştı. Ve şu an vizdan azabı çekiyordum.

"Jihyun ben özür dilerim. Yoongi konusunda yani. Eğer gerçekten hoşlanıyorsan bir şey demeye hakkım yok."

Bu itirafımın karşısınsa önce biraz şaşırsada ardından başını iki yana sallayıp güldü. Ben de gülmeye çalışmıştım ama başarılı olduğum pek söylenemezdi. Kendimi gerçekten kötü bir insan gibi hissetmiştim o an. Ama Taehyung'un duygularıda benim için önemliydi. ikilemde kalmıştım. Her zaman ki gibi.

"Sorun yok. Onu fazla abartmışım. Bugün okul çıkışında onu görmek için tekrar bara gittim ama kucağında bir kadın vardı."

Dudaklarım şaşkınlıkla aralandı ve bedenimi çok büyük bir sinir dalgası kapladı. Başından beri o adamda sinirimi bozan bir şeyler vardı zaten. insanlara karşı ilk izlenimlerim kolay kolay yanıltmazdı beni. Yine aynısı olmuştu. Hiç beklemeden tekrar Jihyun'a sarıldım. Şu an o lanet bara gidip o adamı dövebilirdim.

𝑺𝒐𝒍𝒐 𝑫𝒂𝒏𝒄𝒆 |𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin