Kafamda ki planları göz önünde bulundurursam tahminimce 3-4 bölüm sonra final yapacağım.
Keyifli okumalar hepinize
Parmakları nazik bir şekilde saçlarımın arasında geziyordu. Başımı yasladığım göğsüne biraz daha sokulurken nefesimi düzenli tutmaya çalışıyordum. Bir kaç dakika öncesine bakarsak şu an daha sakindim. Saçlarımda hissettiğim yumuşak dokunuşları mayışmama ve bedenimin rahatlamasına sebep olmuştu.
Onunla birlikte olduğum zamanlarda kötü şeyler düşünmemeye çalışıyordum ama bugün gördüğüm diğer bir yazı aklımdan çıkmıyordu. Jimin ise bana göre daha sakindi ama sinirlendiğini anlayabiliyordum. Sadece bana belli etmemeye çalışıyordu. Zaten endişeli olduğum için o daha bilinçli hareket ediyordu. ikimizden birinin sakin kalması şarttı ve bu görevi o üstlenmişti.
"Daha iyi misin?"
Kulağıma doğru fısıldayarak başıma bir öpücük kondurmuştu. Derin bir nefes aldım ve olumsuz bir şekilde cevap verdim.
"Ne yapacağız?"
Evine geldiğimden beri konuşmamıştık. Daha çok ben ağlamakla meşgul olmuştum o ise beni sakinleştirmekle. Yolun sonuna geldiğimizi hissediyordum.
"Okulda ve dışarıda zaten görüşmüyoruz birilerine söylese bile bir şekilde inkar edebiliriz."
Söylediği şeyin ardından başımı göğsünden kaldırıp yattığım koltukta biraz doğruldum. "Ya elinde fotoğrafımız falan varsa. Ayrıca insanları biliyorsun bir şeylere inanmaya çok fazla meyilliler."
Bunun ardından sıkıntılı bir nefes vererek gözleri yumdu. Ben mi fazla negatif konuşuyordum emin değildim ama gerçekler buydu işte. Bizimle bu şekilde uğraşan birinin elinde mutlaka bir kanıt falan olması gerekirdi.
"Bana ilk açıldığında seni reddetmemin sebebi buydu işte. Böyle olacağını biliyordum."
Gözlerini anında yeniden açtı ve benim gibi oda doğruldu. Çatık kaşlarına aldırmadan bir bacağımı koltuktan sarkıtıp oturur pozisyona geçtim. Bu sırada onun dışında her yere bakıyordum.
"Ne yapmamı istiyorsun Miley? Gerçekten mi ayrılalım?"
Başımı yeniden ona kaydırdım ve hızlı bir şekilde olumsuz anlamda salladım. "Onu kastetmedim."
Alaylı bir şekilde güldü ama altında daha çok sinirli bir tını yatıyordu. "Ya neyi kastettin? Teklifimi kabul ettiğin için pişman olduğunu söylüyorsun resmen."
Gözlerim şaşkınlıkla irileşti. "Hayır Jimin, yanlış anlıyorsun."
Suratıma bakmadan koltuktan kalktı. O içeriye doğru giderken arkasından öylece baka kalmıştım. Pişman olduğum falan yoktu ki sadece böyle olacağını bildiğimi dile getirmek istemiştim.
Oturduğum yerden hızlı bir şekilde kalktım ve peşinden gitmek için hareketlendim. Beni yanlış anlamıştı ama onu üzdüğümü biliyordum. Bu yüzden kalbim kırılmıştı. Beni çok sevdiğinin farkındaydım sanırım ilişkimize bir şey olacak korkusu onu bu kadar hassas yapıyordu.
Odasının önünde durduğumda kapıyı bir kaç kez tıkladım. Tabii ki içeriden hiçbir ses gelmemişti. Gözlerimi yumdum ve beklemeden içeri girdim. Bakışlarım direk onu bulduğunda kendimi daha çok kötü hissetmiştim. Yatağa oturmuş öyleye önüne bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑺𝒐𝒍𝒐 𝑫𝒂𝒏𝒄𝒆 |𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏✔
FanficGüzelliğini yitirmiş sönük ışıkta gece yarısına kadar dans ediyoruz. Kitabın yayımlanma yılı=2018