21

4.7K 320 242
                                    

Gecikme için gerçekten çok çok üzgünüm. Fakat kendimi burayla uğraşacak bir psikolojide bulamadım. Yavaş yavaş toparlanmaya çalışacağım. Yoğunum malesef. Eminim herkes öyledir. Malüm okul.

Keyifli okumalar

Karşımda duran kadın sinirlerimin hemen gerilmesine sebep olmuştu. Kızıl saçları, yüzünde ki ağır ama ona oldukça yakışan makyaj, güzel vücudu ve pahalı görünen kıyafetleri her insanın dikkatini çekebilecek türdendi. O gece barda tam inceleyememiştim ama kadın fazla güzeldi. Sexy duruyordu ve kadınsı bir hali vardı. ister istemez kendimi onunla kıyaslamaya başlamıştım. Ben fazla sıradan olan bir lise öğrencisiydim. Kendimi sönük hissetmiştim.

Ayrıca o bana küçük kız demişti.

Hala kapının önünde öylece dikilirken ortamda ki sessizlik beni fazlasıyla geriyordu. Bakışlarımı Jimine çevirdim ve onunda bana baktığını gördüm kolumdan tutup beni kendine çekince istemsizce rahatladığımı hissetmiştim.

"Sizi tanıştırayım. Miley, sevgilim."

Eliyle beni işaret edince kadının kırmızı rujlu dudakları şaşkınlıkla aralandı. Gözlerimi devirmemek için kendimi çok zor tutmuştum. Verdiği tepki fazlasıyla abartı ve samimiyetsizdi.

"Ve Hye Su, lise arkadaşım."

Kadın şaşkınlığını atmış olacak ki bakışlarını bana çevirip gülümsedi. Sahte olduğu her halinden belliydi ama pek tepki vermemeye çalıştım. Elini bana doğru uzattığında ise gülümsemeye çalışarak ben de uzatmıştım. Hafif bir şekilde sallayıp konuştu.

"Memnun oldum tatlım."

Başımı sallayıp aynı şekilde ona karşılık vermiştim. Jimin ortamın gerginliğini ve garipliğini fark etmiş olacak ki yalandan bir şekilde öksürüp dikkatleri üzerine topladı.

"içeri geçsene. Bizde yemek yapıyorduk. Neredeyse hazır."

Hye Su denen kadın başını sallayıp içeri geçti. Ardından ben de Jimine bakmadan mutfağa geri döndüm. Markarnanın olduğuna kanaat getirdikten sonra süzmek istedim ama süzgeçin nerede olduğu hakkında pek bir fikrim yoktu. Sıkıntılı bir nefes verip dolapları karıştırmaya başladım. Fakat arkamdan duyduğum ses durmama sebep oldu.

"Ne arıyorsun?"

"Makarnayı süzeceğim."

Başını sallayıp beni onayladı. Hemen karşımda ki dolabın kapağını açıp süzgeçi bana verdi. Bir şey demeden elinden alıp lavabonun içine koydum. Ardından tencereyide alıp makarnayı dikkatlice süzdüm. Jimin'in beni izliyor oluşunu kafama pek takmamaya çalışıyordum. Görmezden geliyordum yani. Onun yaptığı gibi.

Tencereye biraz yağ koyup makarnaları tekrar ekledim ve biraz karıştırdım. Bu arada arkamdan belime dolanan kollar aniden durmama sebep olmuştu. Eş zamanlı olarak boynumda hissettiğim narin öpücüklerle ise derin bir nefes vermiştim. Belime dolanmış sıkı kollarını elimle çözmeye çalıştım ama bana izin vermeyerek daha çok sıkmıştı. Kendini bana daha çok yasladı ve başını omzuma gömerek öylece durdu.

"Özür dilerim."

Sesi boğuk ve kısık çıksada ne dediğini rahatlıkla anlamıştım. Ona aşırı kızgın değildim zaten. Sadece kırılmıştım ve özür dilemesi iyi olmuştu.

𝑺𝒐𝒍𝒐 𝑫𝒂𝒏𝒄𝒆 |𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin