𝑺𝒐𝒍𝒐 𝑫𝒂𝒏𝒄𝒆 |𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏✔

17

Keyifli okumalar
❤

[JİMİN]

Şu sıralar kendimi daha mutlu hissediyordum. Sanki bazı şeyler yoluna giriyormuş gibi geliyordu. Hala bazı sorunlar ve belirsizlikler fazlaydı ama Miley'in şu sıralar benden daha az çekinmesi ve yanıma yaklaşması enerjimi arttırmıştı. Ona ilk itirafta bulunduğum zaman tepkisine şaşırmamıştım ama moralim fazlasıyla bozulmuştu.

Bir ara sürekli benden kaçacak ve hiç konuşmayacak sanıyordum fakat beni şaşırtmış ve bana yaklaşan o olmuştu. Onu sıkmak ve bezdirmek istemiyordum. Vermesi gereken karar önemli ve çok zordu. Tahmin edebiliyordum. Bu yüzden onu sıkmak gibi bir hakkım yoktu. Üstelik benden iyice soğumasına izin veremezdim. Bu yüzden sürekli onun yanına giderek bir şeyler için uğraşmamıştım.

Bu taktiği uygulamak işe yaramıştı. O benim yanıma gelmeye başlamıştı. Benimle konuşuyordu da. Buda umutlarımın artmasına sebep oluyordu. Kendimden emin bir insandım onu korkutan şeyin öğretmeni olduğumdan kaynaklandığını biliyordum. Ama inanıyordum. Teklifimi eninde sonunda kabul edecekti. Benim olmasına az kalmıştı.

Ve ben de yakında onun olacaktım.

"Selam, dostum."

Hoseok kapında durmuş garip bir şekilde asık olan suratıyla başını sallayıp bana selam vermişti. Bir şey demeden kapıyı açık bırakıp içeriye girince arkasından sıkıntılı bir nefes verip ben de peşinden içeri girdim. Şu sıralar eski neşesi yoktu. Fazla durgun ve sinirliydi. sormamıştım ama içimden bir ses bunun sebebinin benim Miley ile olan durumum olduğunu söylüyordu. Onu kardeşi olarak gördüğünü biliyordum bu yüzden korumacı davranıyordu.

"Raporluymuşsun. Hasta mısın?"

Sorumun ardından başını olumlu anlamda sallayıp koltuğa yayıldı. Ben de aynı şekilde hemen karşısında ki tekli koltuklardan birine oturdum. Yüzü solmuş ve gözleride hafif kızarmıştı. Ayrıca sürekli burnunu çekip duruyordu. Onun için endişelenmeden edemedim.

"Bir şeye ihtiyacın var mı? Çay falan yapabilirim."

Tekrardan konuşarak cevap vermek yerine başını olumsuzca sallayarak cevap verdi. Neden konuşmadığını merak ediyordum. Hastalığına vermeliydim belkide ama daha önce hiç böyle yaptığını hatırlamıyordum. Sanırım gerçekten stresli bir dönem geçiriyordu.

"Canını sıkan başka bir konu mu var Hoseok?"

Kızarmış gözleri benimkilerle buluştu ve bu sefer de başını olumlu anlamda salladı. Ne olduğunu sormadan önce biraz düşündüm. konu Miley olabilirdi belkide bu yüzden bana bu şekilde davranıyordu. Vereceği cevabın Miley ile ilgili olmamasını umdum. Onunla tekrar kavga etmek istemiyordum.

"Söyle öyleyse."

Yayıldığı koltukta doğruldu ve bakışları üzgün bir hal aldı. Kaşlarımı çatıp merakla vereceği cevabı bekledim. Bir yandan da içimden dua ediyordum.

"Sorun Miley."

Beklediğim cevabı aldığım için pek şaşırmamıştım ama merakım artmış ve sinirlerimin biraz gerildiğini hissetmiştim. Duygularımı onaylamadığını biliyordum ve içimden bir ses birazdan daha çok sinirleneceğimi söylemişti.