1

11.4K 605 422
                                    

Fighting diyerek başlayalım. Bolca sevgi gösterin lütfen.

Medyada kitap ve adı için bana
ilham veren şarkı var.
izlerseniz sevinirim.

Herkese keyifli okumalar
🤗

Ağrıyan bacaklarımı,yara içinde olan ayaklarımı ve oldukça yorgun düşmüş  bedenimi umursamadan panoda asılı olan kağıdı inceliyordum. Benimle aynı sınıfta eğitim gören insanların olduğu büyük kağıtta göz gezdirirken kendi adımda durmuştum. Dans bölümünde eğitim gören öğrenciler için karşımda duran bu sıralama oldukça önemliydi. Her hafta birileri ya ilerliyordu yada geriliyordu. Liste hiçbir zaman sabit kalmazdı ve şimdide öyleydi.

Elimi kendi adımın üzerinde gezdirirken dudaklarım yaşadığım hayal kırıklığıyla birlikte istemsizce büzülmüştü. Eğitim gördüğüm okul Kore'nin en iyi sanat okullarından biriydi. Sadece yetenekli 100 kişi bu okula girebiliyordu ve ben onların içindeydim.

Her gün oldukça zor ve yoğundu. Temel derslerin dışında neredeyse bütün günüm dans sınıfında pratik yapmakla geçiyordu. Hatta bazen gecelere kadar çalışıyordum çünkü son sınıf olmama rağmen hala fazlasıyla eksiğim vardı. Fakat bu sıralamayı hak edecek kadar değil.

"10. Sıradayım."

Yüzümü hayal kırıklığı ile asıp yan tarafımda bana beklentiyle bakan bedene döndüm. Benim aksime o gülümsüyordu. Sanırım şu an bana moral vermeye çalışıyordu. Pek işe yaramasada bu manzarayı görmeyi seviyordum.

"Bana öyle bakma Kook. Kendimi bir yere kapatmam gerekiyor fakat sen böyle bakarsan yapamam."

Gülümsemesi genişledi ve kolunu omzuma atarak beni diğer tarafa döndürdü. Ani ve hızlı hareketi başımın dönmesine sebep olmuştu.
Her zamanki hareketlerinden biriydi. Ne zaman ne yapacağını  kestiremiyordum. Ona sıklıkla hazırlıksız yakalanıyordum.

"O kadar da kötü değil. Hemen ilk sıraya yükselemezsin zaten. yıl daha yeni başladı Miley. Daha çok zamanın var. Hem bence Bay çok umutlu Jung, sana bu konuda biraz kıyak yapabilir."

söylediği son şey gözlerimin şaşkınlıkla irileşmesine sebep oldu. Bir kaç saniye sonra kendimi toparladım ve oldukça kaslı olan omzuna gücümün yettiği derecede bir yumruk geçirdim. Yumruğum ona etki etmemişti olan yine benim elime olmuştu ama sorun değildi.

"Ne demeye çalışıyorsun aptal?"

Vuruşumdan hiç etkilenmemiş bir şekilde omuzlarını silkti. Bu arada birini arar gibi etrafına bakınıyordu. Ben de merakla onu izlemekle meşguldüm. Dediğim gibi Jeon Jungkook'u bazen anlamak mümkün değildi.

"Demek istediğim. Uzun yıllardır arkadaş değil misiniz? Sana kıyak geçebilir herhalde."

Pekala, bunu bazen aklımdan geçirmiyor değildim ama böyle bir şeyi ondan asla istemezdim. Gerçi istesem bile o bunu asla yapmazdı. Evet, eğer onu birazcık tanıyorsam bunu kesinlikle yapmazdı.

"Bu yıl dersime sadece Hoseok oppa girmiyor. Ayrıca buna izin vermez."

Jungkook umrunda değilmiş gibi bir kere daha omzunu silkti. Ardından kolunu omzuma atarak yürümeye başladı otomatik olarak ona ayak uydurmak zorunda kalmıştım. Bunu genellikle yapardık. O beni yürütürdü nereye gittiğimizi sormazdım bile.

𝑺𝒐𝒍𝒐 𝑫𝒂𝒏𝒄𝒆 |𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin