Keyifli okumalar
💙Gözlerimi karşımda açık olan televizyondan çekmiyordum ama aklım tamamen başka yerdeydi. Televizyon oda da öylesine ses yapıyordu işte fakat açık olması odanın tamamen sessizliğe bürünmesinden daha iyiymiş gibi geliyordu. Gözlerimi yumarak başımı Jimin'in omzuna doğru yasladım. Bu hareketimle birlikte kolunu belime doğru indirip beni kendine doğru yasladı ve daha rahat bir pozisyona geçmemizi sağlamış oldu.
Bu gece burada kalacaktım. Annemden bir şekilde izin almıştım. Ona yalan söylüyordum ama eğer bugün eve gitseydim muhtemelen yanlızlıktan kendimi falan yerdim. Bu yüzden burada kalmaya ihtiyacım vardı.
"Acıkmadın mı?"
Başımı olumsuz anlamda sallayarak Jimin'e cevap vermiştim. Şu sıralar yemek yemekten çok abur cubur yiyordum ve iştahım çok garip bir hal almıştı. Sanırım stresten ne yapacağımı şaşırmıştım.
"ama çilekli pastaya hayır demezdim."
Koltukta biraz doğrulduğu için otomatik olarak ben de dikleşmek zorunda kalmıştım. Başımı omuzundan kaldırıp dik tutmaya çalıştım.
"Eğer şimdi yemek yersen yemekten sonra sana çilekli pasta sipariş edebilirim."
Gözlerimi devirdim ve hafif bir şekilde güldüm. Küçükken annemin bana bunu ne kadar çok dediğini hatırlıyordum. O zamanlar işe yarıyordu tabii ki.
"Annem misin sen benim Jimin? Beni bu şekilde kandıramazsın."
"O zaman pastayı unut."
Dudaklarımı şaşkınlıkla araladım. Evinin adresini bilmiyordum ama Hesaba katmadığı bir şey vardı ki, Gidip kendime pasta alabilirdim Fakat bunu yapmak için gereğinden fazla üşengeçtim. Kim 30 kat inecekti şimdi.
"Sorun yok. Başka bir zaman da yiyebilirim."
Yeniden ona doğru yaslanıp kendimi rahat bir pozisyona sokmaya çalıştım ama az önce ki gibi bir hali yakalamak şu an zordu.
"Sadece yemek ye dedim Miley. Git kendini 30. Kattan aşağı at demedim."
Güldüm ve omuzlarımı silkerek geçiştirdim. O da sessiz kalarak salonun içinde sadece televizyonun sesinin duyulmasına sebep olmuştu. Jimin elini belime koyduğunda gözlerimi huzurla yumdum ve onun vücuduna iyice yaslanarak biraz olsun güzel şeyler düşünmeye çalıştım. Onu düşünüyordum.
Bir şekilde aklımı olumsuz düşüncelerden arındırıp çok başka yerlere çekiyordu. Yaşadığımız sorunlar ikimizi de ilgilendiren şeylerdi ama o sanki kendisi üzülmüyormuş gibi yaparak benim kafamı bir şekilde dağıtmaya çalışıyordu. Başarılı olduğunu çok rahatlıkla söyleyebilirdim. Ne olursa olsun içimi rahatlatmayı ve huzura kavuşmamı sağlamayı çok güzel başarıyordu. Yanımda olduğunu bilmek kesinlikle harika bir duyguydu.
İlk başlarda korktuğum için reddettiğim adam şu an yanımdaydı ve ben ileride büyük bir pişmanlık yaşamaktan kıl payı kurtulmuştum.
Yüzüme istemsizce bir gülümseme yerleşirken ona doğru döndüm. Bakışları anında televizyondan bana doğru dönmüştü. Bir iki saniye gözlerini yüzüm de gezdirdi ve gülümsediğimi fark edince o da gülümsedi.
Gözleri anında bir çizgi halini aldığında artık beni görüp göremediğinden şüphe duymaya başlamıştım.
"Galiba sana aşık oldum."
Kısılan gözleri bu sefer hafif bir şekilde irileşti ve bir süre şaşkınca öylece suratıma baktı. Karşımda büründüğü tatlı haline sesli bir şekilde güldüm ve sağ elimi kaldırıp yanağının üzerine koydum. Okşamaya başladığımda gözlerini bir kaç saniye kapatıp geri açmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑺𝒐𝒍𝒐 𝑫𝒂𝒏𝒄𝒆 |𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏✔
FanfictionGüzelliğini yitirmiş sönük ışıkta gece yarısına kadar dans ediyoruz. Kitabın yayımlanma yılı=2018