Ay duygulanıyorumMedya açılıyorsa kitap için bana ilham veren şarkı Solo Dance'i dinlerseniz sevinirim.
Finalin hatrına bu sefer bol bol yorum gelsin lütfen
Keyifli okumalar herkese
💙Zaman o kadar hızlı akıp gidiyordu ki bazen günlerimi takip edemiyordum. 10 ay nasıl geçmişti hatırlamıyordum bile. Bazen yavaşlamasını ya da durmasını falan istiyordum ama bu imkansızdı. Sürekli olarak devam ediyordu. Bazen harika geçerken bazen de berbat geçiyordu. Uğraştırıyordu, boğuyordu, ağlatıyordu ama sanırım en sonunda bunların hepsine değiyordu.
Kötü anlar geçirirken insana sanki hiç bitmeyecekmiş gibi geliyordu ama eninde sonunda bitiyordu işte. Zaman ilerledikçe ve büyüdükçe bunu daha iyi anlıyordum. Bazı şeyler beni değiştirmişti. Tavırlarım, düşüncelerim sanki tamamen başka bir insandım. Eskisinden çok daha huzurlu ve mutlu olduğumu hissediyordum. Biraz daha olgunlaşmıştım.
Eskiden bir hata yaptığımda sanki Dünyanın sonuymuş gibi tepkiler veriyordum. O zamanlar kendime eziyet etmek hobimdi sanki. Kendimce cezalar uydurup onları uyguluyordum. Her zaman en iyisi olmayı, en önde olmayı istiyordum. O zamanlar takıntılıydım. Dansta aldığım her düşük not için nasıl ağladığımı çok iyi hatırlıyordum.
Ama şimdi bu tamamen değişmişti. Daha rahat bir insandım. Hata yapsam bile sakin karşılıyordum. Artık en iyisi olmak o kadar da önemli gelmiyordu. Değişmiştim ve bundan kesinlikle memnundum.
Hayatım gerçekten değişmişti. Çoğunlukla olumlu yönde olduğu için artık eskisinden çok daha mutluydum.
"Üşüyor musun?"
Hava fazla soğuk olmasada rüzgar estiği için biraz üşümüştüm. Yanımda ayakta durmuş bedene bakarak başımı hafif kaldırdım ve olumlu anlamda salladım. Bunun üzerine elinde tuttuğu hırkayı bana doğru uzatmıştı. Benim aksime hazırlıklı geldiği için minnettardım. ikimizi de düşünüp yanına hırka alması iyi olmuştu.
"Teşekkür ederim, sevgilim."
Gülümsedi ve yanıma oturarak dizlerini tıpkı benim gibi kendine doğru çekti. Jimin yanıma oturur oturmaz hiç beklemeden koluna girdim ve başımı omzuna yasladım. Bu hareketimin ardından başıma nazik bir öpücük kondurmuştu.
10 ay önce çok stresli zamanlar geçirmiştik neyse ki her şey Jimin ve tabii ki Hoseok sayesinde çözülmüştü. Jimin'in sahte tehditinin ardından Hye Su işini kaybetmeyi göze alamayarak bizi rahat bırakmayı kabul etmişti. Doğrusu onu ikna etmenin bu kadar kolay olacağını düşünmemiştim ama Jimin halletmişti işte. Okul ilişkimizi öğrenmemişti ve ben sorunsuz bir şekilde mezun olabilmiştim.
"Çok güzel değil mi?"
Başımı kaldırıp vücudumu dikleştirdim ve parmağımda duran yüzüğü sanki Jimin almamış gibi ona gösterip mutlu bir şekilde gülümsedim. Bakışları bir iki saniye yüzükte gezindi ve gözleri kısılana kadar gülümseyip elimi öptü.
"Senin parmağında olduğu için bu kadar güzel görünüyor."
Her saniye beni mutlu etmeyi çok güzel beceriyordu. iltifatlarını duyunca kendimi bulutların üzerinde uçuyormuş gibi hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝑺𝒐𝒍𝒐 𝑫𝒂𝒏𝒄𝒆 |𝑱𝒊𝒎𝒊𝒏✔
FanfictionGüzelliğini yitirmiş sönük ışıkta gece yarısına kadar dans ediyoruz. Kitabın yayımlanma yılı=2018