SİYAHIMA BEYAZ OLUR MUSUN? (DÜZENLENİYOR)

47. Bölüm

- Gençleer! Uyanın. Kahvaltıya gidiyoruuuzz!

Gözlerimi bu ciyak sesin sahibiyle açmış bulunarak elimi anlıma koydum. Mida!

- Bağırma lan! Uyuyoruz şurda.

- E artık uyumuyorsun. O zaman bağırabilirim.

Derin bir nefes aldım.

- Bu zekana hayran kaldım Mida. O yüzden öl.

Yavaşça yataktan kalktım. Üstlerini örtüp kapıya yaklaştım.

- Saat kaç?

- Hıım sabahın altı buçuğu.

Saçımı kulağımın arkasına aldım.

Mida'ya yaklaşarak sırıttım. İşaret parmağımı ona tutarak alayla gülümsedim.

- Hiç bir şey olmamış gibi davranmayı kes! Kahvaltıdan sonra küçük bir işimiz var. Seninlen, Bulut ilen ve çok çok sevgili abim ilen. Sonra zaten eve geçip hazırlıklara başlayacağız.

Arkamı dönüp gidecekken gülümseyerek tekrar döndüm.

- Tabi sağ çıkabilirseniz.

Odadan çıkıp hole girdim. Mutfakta olan Nil'e bir bakış attım.

- Kahve yapsana.

Nil tezgaha yasladığı bedenini harektlendirdi ve kahve makinesine uzandı.

Nil kahveyi yaprken baştan aşağı süzdüm. Bu kızda bir şey vardı. Neşesi içine kaçmıştı sanki.

- Nil...?

Bana döndü.

- Efendim yenge.

Bu yengr lafına alılsam iyi olacak sanırım.

- Neyin var? Durgunsun belli.

Ayağa kalkıp çenesinden tuttum ve gözlerine baktım.

- Siktir! Uyuşturucu mu kullanıyorsun sen?!

Kafasını hemen çekti. Kokundan tutup kendime çevirdim.

- Kimden alıyorsun?! Ne zamandan beri?

- Öyle bir şey yok.

Kolunu daha da sıkıp gözlerine baktım.

- Yalan söyleme! Ne oldu? Ne diye başladın?

Nefesini verdi.

- Öyle bir şey yok. Kullanmıyorum. Ne işim olur.

- Nil! Bana yalan söyleme! Uyuşturucu kullanan birisinin nasıl olduğunu bilirim. Gözlerinden herşey net anlaşılıyor zaten! Kimden alıyorsun?!

- Yavuz'dan.

- Yavuz piçinden mi?! İnanamıyorum sana!

Gözleri dolu dolu bana baktı.

- İstememiştim. Tadına bak dedi, seversin dedi, bende uydum baktım. Sonra hep ister oldum. Beni mahvetsede ister oldum. Artık zorunluluk haline geldi. Krizler başladı. Bilseydim böyle olacağını yapmazdım yemin içerim.

Elimi çekip tezgahta duran telefonunu aldım.Telefonu açıp tuş kilidini girmesi için uzattım.

- Aç şunu!

Eli titreye titreye telefonun kilidini açtı. Gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı sonra.

Telefonu hırsla çekip rehpere girdim.

GOLD'un ezberimde olan numarasını girdim.

- Şifre?

- Death Angel.