Mirza'nın şaşkınlıkla gözleri açılırken konuştu.
- Ne? İzmir mi? Abla hayır benim evim burası İstanbul'da doğup büyüdüm. İzmir sadece tatil için gittiğimiz bir yer.
Nefesimi verip konuştum
- Mirza başka ne yapabiliriz ki?
Elini pantolonunun cebine koydu ve kafasını yukarı doğru kaldırdı.
- Burada bi ev tutalım abla olmaz mı?
Olabilirdi aslında. Kafamı salladım.
- Mantıklıda üstesinden gelebilirmiyiz ki?
Bana baktı.
- Geliriz abla sen reşitsin 19 yaşındasın sonuçta kredide çekeriz.
Derin bir nefes aldım ve gülümsedim.
- Pekala. Kabul, ama benim sözümden çıkmak yok tamam mı? Ben ne dersem o.
Çapkınca gülümsedi.
- Herzaman ablacım.
- Ee kalk o zaman ev bakalım bari.
- Ben hazırlanayım ozaman sonra çıkarız.
- Tamam Ablacım.
Odasından çıkıp kendi odama geçtim. Biraz uzanarak Mirza'yı bekledim.
Odamın kapısı tıklandığında kapıya ilerleyip açtım.
- Hazır mısın abla?
Kafamı salladım.
- Hazırım ablacım çıkalım hadi.
Odanın kapısını kapatmanın ardından Mirza ile merdivenlere yöneldik.
Annemle babam salona oturmuş konuşuyorlardı. Tamam, olabilir saygı duyarım ama kardeşimi benden ayırmak nedir?! İyice saçmalamışlardı.
Nezaketen saygımı bozmadan yine konuştum.
- Biz çıkıyoruz.
Babam yanımıza gelerek kaşlarını çattı.
- Kardeşini hiçbiryere götüremezsin dediğimi sanıyordum!
Yumruğumu sıkarak sinirden güldüm.
- Baba sana saygımdan susuyorum ama beni kardeşimle sınama!!
Aynı şekilde tekrar konuşmaya başladı.
- Bu güne kadar size bir tokat bile atmadım bu yaşımdan sonra bana bunu yaptırma istersen! Mirza hiç bir yere gitmiyor! Sende otur oturduğun yerde!
Mirza kolumu tuttuğunda ona baktım.
- Abla tamam boşver biz gidelim.
Babam bir adı daha atarak daha ço yaklaştı. Gerçekten benim babam mıydı? Tanıyamıyordum onu. Ne ara böyle oldu? Mirza'nın bir anda kolundan çekti.
- Mirza bi yere gitmiyor! Sende çık yukarı. Hadi!
Sesimi yükselterek sinirle konuimaya başladım.
- Ya sana noluyor be kendini ne sanıyorsun sen ben seni tanıyamıyorum artık baba! Anlamıyorum Mirza sizin oğlunuz ise benimde canımdan çok değer verdiğim kardeşim bunu aklınıza sokun! Odama falanda çıkmıyorum! Mirza'yı da alıp gideceğim!
Yüzüme inen tokatla kafam sağa savruldu.
- Abla!
Önüme gelen saçımı kulağımın arkasına aldım. Gülmeye başladım sonra. Ama bu gülüş çok yapmacıktı. İçimde bazı şeyleri bitirmem gerekn bir gülüşün habercisi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIMA BEYAZ OLUR MUSUN? (DÜZENLENİYOR)
Ficção AdolescenteArgo vardır, sadist kitabıdır, işkence sahneleri olacaktır. Alya Derin büyük bir mafya. GOLD olarak tanınan bu kızın hayatı karmakarışık bir labirent gibi. Çok zeki olan Alya hikayenin sonunda aslında ne kadar salak olduğunu öğrenecektir. Yalanlarl...