39. Bölüm

1.4K 86 53
                                    

Abimi yatağına yatırıp odasından çıktım.

Telefon görüşmelerimi yaptım. Şuan herkes bunu bulmaya çalışıyor. Eğer yarına kadar bulamazlarsa ben devreye gireceğim.

Salona geçip koltuğa oturdum. Ortam da ki gerginliği hissetmiştim de.

Araf Bulut'un kolunun altında babasına sarılmıştı. Bulut da saçlarını okşuyordu. Mutlu aile tablosu işte. Kısa sürede kaynaşmalarına sevindim. Araf soğuk kanlıdır.

Dirseklerimi dizlerime destek yaparak başımı ellerimin arasına aldım. Yüzümü sıvazladım.

- Böyle bir şeye kim cesaret edebilir?

Mida'nın söylediğiyle herkes ona dönmüştü, bende dahil. Derin bir nefes alıp verdim.

- Eğer kimse... cezasını en güzeliyle keseceğim.

Mida kaşlarını çattı.

- Böyle bir şeye tek kişi kalkışamaz.  Arkasına güveniyor bence. 

Bu sefer kaşlarımı çatan bendim. Kim olabilirdi? Emir desem hortlayacak hali yok. Onu unutalı çok oldu. Altı sene önceki intikam aldığım kişilerin arkası desem hepsi bir sıkımlık asla böyle bir şeye kalkışamazlar. Düşün Alya düşün. Kim olabilir?!

- Abla? Güçlü bir düşmanın falan yok mu? Ne bileyim her sabah bir porsiyon yürek falan yiyen?

Mirza'ya baktım.

- Aklıma gelmiyor. Gelenler de bu kadarına cesaret edemez.

Şuan sessizlik hakimdi. Araf'ın başını öptüm.

- Uykun var mı birtanem?

- Biraz. Ama ısrar etme uyumayacağım.

Kafamı sallayıp gözlerimi etrafta gezdirdim.

Bulut ayağa kalktı.

- Bende bir kaç kişiye haber yollayayayım en iyisi.

Kafamı sallayıp önüme döndüm.

Telefonum çalmaya başladı. Elime alıp numaraya baktım.

Bilinmiyor...

- Hasiktir! Gizli numara. Olabilirler mi?

Mida'dan başlayıp gözlerimi herkeste gezdirdim. Araf'a baktım.

- Annem? Babana söyle hemen gelsin.

Kafasını sallayıp koşarak gitti. Derin bir nefes aldım. Telefonu açıp kulağıma götürdüm.

- ....
- Selam güzelim? Hatırladın mı beni?

Anlamaz bakışlarla tavana baktım. Ses yabancı değildi. Sesimi çıkarmadım. Bulut bir hışımla yanıma geldi. Hoperlöre al diye eliyle işaret yaptı. Hoperlöre alıp kulağımdan uzaklaştırdım.

- Sevdiklerine karşı sen? Sana iki gün müddet. Eğer kabul edersen kimseye zarar gelmez güzelim. Ama kabul etmeyip, bana oyun oynarsanız... hiç sakin olmayan günler sizi bekleyecek.
Nedersin? Önce oğlundan mı başlamalıyım?

Araf'a baktım. Kaşlarını çatmış telefona bakıyordu. Bulut telefonu elimden çekip ardı arkası kesilmeyen küfürler etmeye başladı.

- Bence ilk önce şu yanındaki sülük piçi kaldırmalıyım. Aa tabi her şey sana bağlı. Sana karşı sevdiklerin. Hadi öptüm.

Telefondan şuan için ölüm gibi gelen kapanmanın siren sesleri. Ayağa kalkıp iki elimi ensem koyup tavana baktım.

Tam o anda başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki.

SİYAHIMA BEYAZ OLUR MUSUN? (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin