43. Bölüm

1.4K 97 52
                                    

Ölmek. Neydi ölmek? Kalbin bir daha atmaması mıydı? Bir kurtuluş muydu? Sizce neydi ölmek? Bence her ölümün bir bölümü var. Cinayette olabilir, intiharda olabilir, kaderin sonunada gelinmiş olabilir, her hangi bir hastalık kaynaklıda olabilir. Aa korkmayın ben yine ölemedim. Tetiğe basmamla kapının kırılıp Bulut'un silaha atlaması bir oldu. Silah boşa ateş edildi.

Ben o anın adrenaliniyle bayılmışım tabi. Uyandığımda sadece elim sızlıyordu.

Yatağın hemen yanındaki koltukta Bulut. Çökmüş bir halde. Saçı başı karışmıştı. Ayağa kalktım. Odadan çıkınca Bulut'un evi olduğunu anladım.

Merdivenin başında bir süre durdum. Salonda koltuklar dolmuş. Herkes var ve sessizlik herkesin merak salgıladığının habercisiydi. Demir neredeydi? Açıkcası umrumda değil.

Merdivenin başında bir açıklama bekleyen insanların yanına attım kendimi.

Herkes bana döndü. Sessizlik, olmayan, gerçekleşemeyen bir ölümün sessizliği.

Sırıttım alayla.

Abim, Mirza, Mida, Nil, Ela, Anıl, Arda ve İrem.

- Ooo. Toplanmışsınız. Şöyle bir şey yapalım isterseniz. Kim şuan benden nefret ediyor. Hadi ama parmaklar havaya.

Arda sertçe elini kaldırınca hemen sonra Mida, Ela ve abimde kaldırdı.

Tekrar güldüm.

- Anladım. Midacım ilk önce buradan siktirolup gidersen sevinirim çünkü benim için bittin. Ha abi? Seni unutmayalım sende bir an önce hayatımdan defolup gidersen sevinirim. Şirketteki ortaklığa imza atmadığım için şimdiden bitiriyorum da.

Arda ve Ela'ya baktım.

- Arda? Senin bana güven probleminin olduğunu biliyorum. Elacım seninlede çok samimi değiliz. Normal ikinize kesinlikle kızmıyorum.

Gözlerimi kapatıp sakin tavrımı korumaya tekrar özen göstererek açtım.

- Geriye ellerini kaldırmayanlara sesleniyorum. Hepinize canı gönülden teşekkür ederim. Evet, istediğiniz soruyu sorun. En ince ayrıntısına kadar cevaplayacağım. Ama ondan önce siz! Abim ve kaç yıllık kardeşim Mida! İlk önce söylediklerimi can kulağıyla dinleyin. Sonra buradan sikfir olup gidin. Yoksa hayatınızı sona erdirmek zorunda kalacağım.

Gülümsedim. Koltuğa oturup geriye yaslandım.

- Buyrun? Sorabilirsiniz.

- Demir'den başlayalım ilk önce. Neden abime bunu yaptın Alya?

- Ben abine hiç bir şey yapmadım Nil. Eğer şuan buradaki herkes yaşıyor ise., Bu benim sayemde. Benim burada 20 seneye yakın, öz kardeşim dediğim insanlar var. Ama hiç biri beni tanıyamamış demekki. 2 ay önce Demir beni kapının önünden almıştı hatırlarsanız. Dün gece, Bulut'un telefonundan aradı. Benim uykumun ne kadar hassas olduğunu herkes biliyordur. Gece saat dört suları kalktım açtım telefonu. Demir konuştu. Sonra görüntülü aradı. Görüntülü aramasında hepiniz ölüm eşiğindeydiniz. Hepiniz izleniyordunuz ve tam anlınızı çatında kırmızı lazer bilin bakalım bu ne? Eğer kabul etmeseydim, her halde şuan bunu konuşuyor olmazdık. Oğlumda vardı sizin içinizde ve bunu göze alamazdım. Demir ne dediyse de onu yaptım.

Kafamı geriye doğru attım.

- Oğlum nerede?

- Uyuyor.

Kafamı sertçe Mida'ya çevirdim.

- Seni kale almıyorum güzelim. Ağzını dahi açma sinirilerime dokunuyorsun .

SİYAHIMA BEYAZ OLUR MUSUN? (DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin