- Bu kim?
Bulut'un söylediğiyle kalbim sızladı. Sesini belkide son kez duyacaktım.
Bulut kapıya yaklaşıp açınca karşıda iki adet siyah minibüs bulunuyordu. Demir minibüsten inip güldü. Aşağlık!
Derin nefes alıp kapıya Bulut'un yanına ilerledim. Herkes kapının önünde toplandı. Tabi erkekler silahlı bir şekilde. Demir'in adamlarıda aynı anda sesli bir şekilde silahlarını çıkardılar.
Hemen öne atladım. Demir'e baktım.
Demir göz ucuyla adamlara baktı. Adamlar silahları indirdiler.
Arkamı dönüp eğilerek Araf'a sım sıkı sarılıp kokusunu içime çektim ve ayağa kalktım.
Yutkunarak Bulut'a baktım ve Demir'e ilerlemeye başladım.
Bulut'un bende olan gözlerine baktım. Kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Demir'e baktım. Yanıma gelip elini belime sardı ve beni kendine çekti.
Bir şey diyemedim.
- Alya?! Ne yapıyorsun sen?!
Abimin gürlemesine hiç bişey demeden sessiz kalmayı tercih ettim.
- Alya?! Ne yaptığını sanıyorsun?! Ne işin var o piçin yanında?!!
Bu sefer konuşan Bulut'tu. Ama ben yien sessiz kaldım. Demir bana bakınca bende ona baktım.
- Alya beni seçti. Siz buradayken biz Alya yurt dışındayken sevgiliydik. Beni seviyordu. Bir anda ortadan kayboldu. Onu aramaya başladım. Sizin yanınızda bulunca ne yaptığına anlam veremedim. Sonra öğrendim ki Bulut kaçırmış. Şimdi sevdiğimi almaya geldim. Oda beni seviyor. Benimle gelecek. Kendi isteğiyle.
Nasıl bir şerefsizsin sen ya?! Olayı bile kurgulamış.
Demir boynuma yaklaşıp öptü. Kulağıma fısıldadı.
- Şimdi beni öp! Yoksa evin etrafında bulunan sniperlar hepsini tek sıra halinde öldürür. Biricik oğlunda dahil. En ufak bir şey çaktırmayacaksın.
Yumruğumu sıktım kimseye göstermeden. Yavaşça elimi Demir'in ensesine koyup dudaklarına yapıştım. Tiksinerek öpsem bile sahte ve gerçekçiydi onlar için. Demir elini kalçama atıp bana karşılık verdi.
- Allah belanızı versin!!
Duyduğum sözler sevdiğim adam kalbimin ta kendisine aitti. Demir nefessiz kalıp benden ayrıldı ve sırıtarak onlara döndü.
- Gördünüz. O beni öptü. İkimizde birbirimiz için yaratılmışız. Şimdi kimse mutluluğumuza engel olmasın.
Bulut son sözünden sonra eve girmişti. Arkasından Anıl, Arda, Ela, abim, Nil. Bir tek Mida, Mirza, İrem ve biriciğim, uğruna öldüğüm Araf'ım.
Demir'e yaklaştım.
- Araf'a son bir kez sarılabilir miyim?
Soğuk bir ifadeyle sadece çenesini o tarafa gösterdi. Koşarak Araf'a yaklaştım. Eğilip kollarımı sardım. Beni itmeye çalıştı. Oda haklıydı.
Kulağına eğildim.
- Annem? Birtanem? Seni çok seviyorum tamam mı? Senin ne kadar zeki olduğunuda biliyorum. Sana bir sır vereceğim ama kimse bilmeyecek tamam mı can parçam?
Kafasını salladı sadece.
- Ben buna mecburum. Gitmek zorundayım. Ama sen ayakta kalacaksın tamam mı?
- Mecbuy olduğnu biliyorum anne. Bunu anladım. Ama o adamı sen öptün. Babayma ihanet ettin. O adam söyledi belkide. Ama anne babamı çok üzdün.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIMA BEYAZ OLUR MUSUN? (DÜZENLENİYOR)
Novela JuvenilArgo vardır, sadist kitabıdır, işkence sahneleri olacaktır. Alya Derin büyük bir mafya. GOLD olarak tanınan bu kızın hayatı karmakarışık bir labirent gibi. Çok zeki olan Alya hikayenin sonunda aslında ne kadar salak olduğunu öğrenecektir. Yalanlarl...