Hazır oluuun.
6 Yıl Sonra.
Kollarını karnıma dolamış bir minak vardı sanki. Gözlerimi açıp o minağa baktım.
- Miniğim? Uyandın mı bakalım?
Yerinde kıpırdanıp maviş gözlerini açtı. Yanağından öptüm.
- Hayır. Uyanmak istemiyorum.
- Hadi birtanem kalkta kahvaltı yapalım.
Homurdanarak yataktan kalktı. Ona gülerken konuştum.
- Hani anneye sabah öpücüğü?
Yanıma gelip minik kollarını boynuma doladı. Sonra yanağıma sulu bir öpücük bıraktı.
Bende onu öpüp elinden tuttum.
- Gel bakalım ilk önce elimizi yüzümüzü yıkayalım.
Banyoya girip onu kulozete oturtup elimi yüzümü yıkadım. Oda kendininkini yıkayınca hazırlanıp aşağı indik.
- Eslem abla neler yapmış gel bakalım.
Koşarak mutfağa girdi.
- Kreeeppp. Krep yapmış anne. Hemde çikolatalı.
Mutfağa girip güldüm o haline.
- Tamam annecim gel şimdi biz masaya geçelim. Birazdan Tay Tay amcanla Venda teyzen gelecek.
- Yuppii Tay Tay amca bana söz vermiştiii. Siyak arabayla gezicez biz.
- Öylemii. Benim niye haberim yok acaba küçük bey.
- Ya anne koca adam oldum ben. Kendi kararlarımı verebilirim.
Eğilip yanağına öpücük kondurdum.
- Yerim seni kuzucuk. Hadi gel kahvaltı yapalım.
Kahvaltı masasına oturtup tabağını doldurdum. Mısır gevreğinide önüne bırakıp gülümsedim. O tatlı tatlı kahvaltısını yaparken bende izliyordum. Aklıma doğduğu ilk zamanlar geldi. Şuan ile arada dağlar kadar fark vardı belkide. O benim çocuğumdu.
Geçmiş.
- Götürün şu çocuğu gözümün önünden. Ağlayıp duruyor! Yeter sus! Sus! Kes sesini! Ağlama!
- Alya yeter! Kendine gel! O senin çocuğun! Ona biraz sevgi göster. Daha bebek o! Onun ne suçu var? Ne yaptı bunları hak edecek. Hiç bir şeyden haberi olmayan küçük bir bebek o daha! Eğer böyle yapmaya devam edersen, götürürüm çocuğu babasına. Venda bişey söyle sende şuna kendine gelsin!
- Haklı. Biraz ilgi göstersen bir şey kaybetmezsin.
- Gözleri ona benziyor ve ona baktıkça Bulut'u hatırlıyorum. Yapamıyorum anlasanıza.
- Zorundasın be papatya. O senden bir parça. Sadece biraz ilgiye ihtiyacı var.
- Deneyeceğim.
Şimdi.
O günden sonra ona karşı tavrım, sergilediğim hareketler hepsi değişmişti. Araf Kuzey Derin, benim minik oğlum. Şuan 6 yaşında. O kadar güzel ki. Ona bakmaya kıyamıyorum.
Kendime gelip kahvaltımı yapmaya başladım. İkimizin de kahvaltısı bitince kalktık.
Telefonum çalmaya başlayınca cebimden çıkardım. Tanımadığım bir numaraya aitti. Araf'a bakıp gülümsedim.
- Annem git Eslem ablaya söyleki sana portakal suyuyla kurabiye koysun.
Kafasını sallayıp mutfağa koştu. Telefonu açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAHIMA BEYAZ OLUR MUSUN? (DÜZENLENİYOR)
Roman pour AdolescentsArgo vardır, sadist kitabıdır, işkence sahneleri olacaktır. Alya Derin büyük bir mafya. GOLD olarak tanınan bu kızın hayatı karmakarışık bir labirent gibi. Çok zeki olan Alya hikayenin sonunda aslında ne kadar salak olduğunu öğrenecektir. Yalanlarl...