Bahar&Rumet'in hikayesine hoşgeldiniz. Umarım beğenirsiniz.✴⭕
Genç kadın elindeki bibloyu sıkıca tutarken karşısında boylu boyunca yerde yatan adamdan gözlerini alamıyordu. Derin ve titrek bir nefes alıp kendine gelmeye çalıştı. Odanın içinde bir anda yükselen telefonun sesiyle irkildi. Telefona doğru emekleyerek ilerlerken akmak için yer arayan gözyaşlarının süzüldüğünü hissetti. Arayan kişinin ismini görünce hıçkırıkları bir bir sıralandı. Telefonu açıp kulağına götürürken kesik kesik konuştu;
"Ben... Çok kötü bir şey yaptım."
•••Genç kadın gözlerini karşısında ki adamdan bir türlü alamıyordu. Hayatı boyunca yaşadığı belki de en kötü gündü. Nefesini düzene sokmak için çaba harcarken, çalan kapıyla irkilip, yerinde sıçradı. Kimin geldiğini bilmezken büyük bir panik sardı bütün bedenini. Kanlı ellerini yere doğru bastırıp ayağa kalkmaya çalıştı. Kalkarken sendelese de kendini toparlayıp ayağa kalkmayı başarmıştı. Kapıya doğru sarsak adımlarla ilereyip titrek bir sesle konuştu;
"Ki... Kim o?" kısa bir sessizliğin ardından gelen tanıdık sese kulak verdi."Benim Bahar aç kapıyı!" Bahar ellerinin kanlı olduğunun farkında olmazken hızla yanaklarından süzülen yaşları sildi. Sarsak adımları hızlanıp kapıya ulaştığında tereddüt etmeden kapıyı açtı. Açılan kapının önünde duran adamın şaşkınlığı kısa sürerken, hızla Bahar'ı itip içeri girdiği gibi kapıyı kapattı.
"Sana... Ne oldu böyle?!"
Bahar bir adım geriye doğru sendeleyip ellerini koyacak bir yer bulma telaşıyla uzattı. Hızla onu tutan ele bakıp kendine gelmeye çalıştı."Berzan abi... Çok kötü... Çok kötü bir şey yaptım ben!" Berzan gözlerini ayırmadan Bahar'a bakıyordu.
"Bahar sen... Neden bu haldesin.. Yani..." derken Bahar'ın üzerinde ki kanlı beyaz gömleği süzmüştü Berzan. Bahar cevap vermek yerine kapının önünden çekilip içeri doğru ilerledi. Berzan arkasından ilerleyip odaya girdi. Bahar yerde boylu boyunca uzanan adamın yanına oturup, kanlı ellerini dizlerinin üzerine koydu. Berzan gördükleri karşısında ne yapacağını şaşırmış öylece kalakalmıştı.
"Ben... ben anlamadım Berzan abi, bir anda oldu her şey... Bana saldırdı ve ben... Ben sadece kendimi korumak istedim Berzan abi... ben böyle olsun istemedim!" Berzan yerde oturan kızı süzdü. Siyah saçları dağılmış omuzlarından dökülmüştü, üzerinde ki beyaz gömlek yer yer kan lekesiyle donanmıştı. Siyah çekik gözleri ağlamaktan kızarmıştı. Berzan ne yapması gerektiğini bilmez bir şekilde Bahar'a yaklaştı. Bahar'ın kolunu tutup ayağa kalkmasını sağladı. sendeleyen Bahar'ı daha sıkı tutup odada ki yatağa oturttu.
"Bahar sen neden burdasın? Neler oldu burda?" Berzan Bahar'ın hemen önüne diz çöküp kanlı yüzünü avuçlarının arasına aldı.
"Ben..." Bahar bir şey söyleyemeden bakışları yerde yatan adama kaydı. Berzan bunu fark edince hızla kendine dönmesini sağladı.
"Yüzüme bak. Oraya bakma!" Bahar bakışlarını tekrar Berzan'a çevirdi.
"Ödev..." diye fısıldadı Bahar. Berzan anlamaz gözlerle Bahar'a bakarken Bahar derin bir nefes aldı.
"Yıl sonu ödevi... En iyi haberi yapan en tanınmış haber ajansında staj yapacaktı. " bakışları sürekli yerde yatan adama kayıp duruyordu. Berzan yerinden kalkıp yatağın üzerinde ki çarşafı tuttuğu gibi kendine çekti. Çarşaf yataktan kayıp Berzan'ın elleri arasında yer edinirken yerde yatan adama doğru ilerledi. Elinde ki çarşafı adamın üzerine atıp tekrar Bahar'a döndü. Bahar bakışlarını Berzan'a çevirip derin bir nefes aldı.
"Adamın elinde büyük bir haber varmış nasıl oldu bilmiyorum ama bana ulaştı. Ben dışarda buluşalım dedim ama adam dışarda onu takip ettiklerini söyledi... Ben de kabul ettim. Geldiğimde zaten çakırkeyifti ama kafası yerindeydi... Haberi alıp gidicektim sadece ve ben de içeri girdim. Bana da içmemi söyledi ben istemedim ve eğer elinde ki haberi vermeyecekse gideceğimi söyledim. Biraz beklememi söyledi ama ben beklemedim... Sonra bir anda saldırdı bana ben ne olduğunu bile anlamadım... Sonra..." Bahar ellerini yüzüne doğru bastırıp hıçkırarak ağlamaya başladı. Berzan yerde yatan adama bakıp sinirle saçlarını çekiştirdi. Uzun bir süre ikisi de sustu, hiç konuşmadılar. Koca oda büyük bir sükûnetle sadece Bahar'ın ağlayışını, sessizce iç çekişlerini dinledi.
Uzun süren sessizliğin ardında Berzan kafasında ne yapacağını belirlemiş şekilde tekrar Bahar'ın önünde diz çöktü.
"Bahar kalk elini yüzünü yıkayalım kendine gel biraz!" Bahar burnunu çekip yavaşça ayağa kalktı. Berzan koluna girip odada ki banyoya ilerletti. Banyoya girip, lavabonun önünde durdu ve musluğu açıp suyun akmasını sağladı. Elini ıslatıp Bahar'ın yüzünde ki kan lekelerini temizledi, daha sonra ellerini suyun önüne koyup ellerinde ki kanı da temizledi.
Bahar titremekten kendini alamıyordu bir türlü. Berzan'ın ellerini ve yüzünü kurutmasına izin verirken sanki yere düşecek gibi oldu. Berzan hızla kolundan tutup kendine çekti Bahar'ı. Koluna girip odaya yönlendirdi.
Berzan etrafına bakıp işine yarayacak bir şeyler aramaya başladı. Yatağın hemen karşısında duran dolaba yönelip kapağını açtı, içinde pek bir şey yoktu ama işine yarayacak koyu yeşil bir ceket bulunca düşünmeden eline aldı. Bahar'a dönüp ceketi üzerine geçirdi. Biraz bol gelmişti fakat şuan elinde başka bir seçenek yoktu.
Bahar ise Berzan'ın ne yapmaya çalıştığını çözmeye çalışıyordu.
"Beni dinle Bahar! Şimdi burdan gideceksin ve arkana asla bakmayacaksın! Sen buraya bugün hiç gelmedin!" Bahar duyduklarına anlam veremez bir şekilde Berzan'a bakmayı sürdürürken Berzan Bahar'ın saçlarını düzeltmişti.
"Ne...ne?" Berzan şöyle bir Bahar'ı süzüp, Bahar'ın elinden tutarak kapıya yönlendirdi.
"Bahar sen söylediğimi yap ve asla sorgulama!"
"Ama..." Berzan kapının önünde durup Bahar'ın yüzünü avuçlarının arasına aldı.
"Bahar git buradan, ben burayı halledeceğim!"
"Nasıl?" diye sordu sessizce Bahar.
"Nasılını boş ver sen! Para var mı üzerinde?" Bahar sessizce başını sallamakla yetinirken Berzan kapıyı açıp Bahar'ı dışarı çıkardı.
"Git burdan, kimseyle göz göze bile gelme. Önüne ilk çıkan taksiye bin ve git!" dedikten sonra kapıyı Bahar'ın yüzüne kapattı. Bahar öylece kapıyı bakarken, hâlâ ne yapması gerektiğini kavrayamamıştı.
....
~~~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çiçekler de Ölür
General Fiction"Sonra bir gün balkondan sarkan küçük bir kız çocuğu kalp ritmimi değiştirdi." Bakışlarını üst üste duran ellerinden çekip, Bahar'ın yüzüne dikti. "Ama ben ona dokunamıyorum bile." Dolunayın aydınlattığı gecede Bahar'ın gözünden akan bir damla yaş...