Bahar adımlarını o kadar hızlı atıyordu ki, düşüp bir yerini kırmaktan korktu bir an. Arkasında onu takip eden adamın pek ala fakındaydı ve bu yüzden adımları hızlıydı. Dakikalar önce sokakta bağırarak söylediği o şeyler kalbinin teklemesine, nefesinin kesilmesine neden olmuştu. Ama bunun arkada onu takip eden adamın bilmesine gerek yoktu. Derin bir nefes alıp, önüne geldiği apartmanın önünde duran bir kaç basamağı tırmandı. Kapıyı itti ama her zaman açık olan kapı bugün ona inat gibi kapalıydı. Ellerini koluna taktığı küçük çantanın içine atıp anahtarı bulmaya çalıştı. Zaten içinde çok şey olmayan çantanın içinden eline değen anahtarla gülümseyip hızla çıkardı. Tam kilidi yerine koyup açacaktı ki, boynunda hissettiği nefesle donup kaldı. Yavaş yavaş yutkunurken, elleri titriyordu. Arkasında ki kişinin kim olduğunu bilmek onu rahatlatmıyordu. Acele etmeye çalıştıkça her defasında daha çok titriyordu elleri. Bir kaç saniye sonra elinde hissettiği elle hızla elini geri çekti, hızla arkasını döndü.
"Dokunma!" diye tısladı dibine giren adamın kuyu gözlerine bakarken. Her ne kadar kalbinin ritmini değiştiriyor olsa da, hala bir erkeğe güvenecek kadar delirmediğini düşünüyordu.
Rumet ellerini havaya kaldırıp, bir adım geriye gitti. Bahar'ın gözlerinde gördüğü endişe ve korkuyla kaşlarını çatmaktan kendini alamadı ve aklına not etti; Bahar istemediği sürece ona dokunmayacaktı.
Bahar geri dönüp derin bir nefes alıp, kapıyı açtı. Kapı açıldığı gibi merdivenlere yönelip, ikişer üçer merdivenleri tırmandı. Rumet bir süre eve girmesi için bekledi. Bahar ondan kaçıyordu. Artık eve girmiş olduğunu düşünüp, o da merdivenlere yöneldi. Dairesinin önüne geldiğinde Bahar'ın kendi kapısının önünde durduğunu gördü. Onu görmüyor gibiydi. Elinde bir zarf sadece ona bakıyordu.
"İyi misin?" Bahar duyduğu sesle irkilip bakışlarını merdivenlere yönlendirdi. Başını olumlu anlamda sallayıp, elinde ki zarfı hızla çantasına attı elinde tuttuğu anahtarı ile kapıyı açıp, Rumet'in yüzüne bakmadan içeri girdi. Kapıyı kapattığı gibi henüz çantaya koyduğu zarfı tekrar çıkardı hızla açıp zarfın içinde ne olduğuna baktı. Diğer zarta olduğu gibi ikiye katlanmış kağıdı açtı.
KORK BENDEN!
Bahar derin bir nefes alıp bakışlarını etrafta gezdirdi. Bu adam her kimse evini bile biliyordu. Olduğu yerde çöktü Bahar. İki avucunda açık tuttuğu kağıda baktı uzun uzun. Gözlerinden akan yaşlar kağıdı ıslatıyordu. Hem iş yerini hem de evine kadar gelen bu adamdan ilk defa korkmaya başlamıştı.
Gözlerinin önüne babasının öğrendiğinde geleceği durum geldiğinde bir hıçkırık koptu dudaklarının arasından. Parmaklıklar arasına girmekten korkmuyordu Bahar. Asıl korktuğu şey ailesinin geleceği durumdu. Bu hayatta ki tek serveti ailesiyken, bu şekilde imtihan edilmesi onu büyük bir hüsrana uğrattı. Çöktüğü yerden hızla kalktı. Arkasında duran kapıya dönüp,tereddüt etmeden kapıyı açtı, adımlarını dışarı atmıştı ki, karşıda ona bakan yüzü görünce adımları durdu.
Rumet eve girmemiş, kapının önünde dikmişti. Bahar'ın yanaklarından akan yaşı takip etti bir süre. Bahar ise hareket edemiyor sadece Rumet'in kuyu gözlerine bakıyordu.
"Neden... hala burdasın?" diye sordu kendini toparladığında Bahar. Rumet, Bahar'ın çenesinden boynuna inen gözyaşından gözlerine dikti bakışlarını.
"Kötü görünüyordun... Şimdi daha kötü görünüyorsun." Bahar elinde tuttuğu kağıdı ellerinin arasında buruşturdu. Diğer eliyle yüzünde ki yaşları silip, evin kapısını kapattı.
"İyiyim ben!" diyip merdivenlere yöneldi.
"Bu halde nereye gidiyorsun?" Bahar bakışlarını tekrar Rumet'e çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çiçekler de Ölür
Ficción General"Sonra bir gün balkondan sarkan küçük bir kız çocuğu kalp ritmimi değiştirdi." Bakışlarını üst üste duran ellerinden çekip, Bahar'ın yüzüne dikti. "Ama ben ona dokunamıyorum bile." Dolunayın aydınlattığı gecede Bahar'ın gözünden akan bir damla yaş...