⭕14

17.6K 815 35
                                    

Keyifli okumalar...

---

 Kapının önünde duran iki polise bakarken, gözlerini devirdi yine Bahar. Sanki ne yapacaktı? Alt tarafı kızın durumuna bakacaktı. Polisler, kızı bu hale kimin getirdiğini öğrenmeden içeri kimseyi almıyordu. Bahar iç çekti. Yaklaşık iki saat olmuştu hastaneye geleli. Kızı muayene ettikten sonra odaya almışlardı. Ambulans görevlisinin de dediği gibi, kıza tecavüz edilmişti. Bahar bu gerçeğin altında hala eziliyordu. Küçücük bir kıza bile sahip çıkamıyordu kimse. Kız hala konuşmamıştı. Zaten kapının önünde ki polisler de doktor dışında kimseyi almıyordu. Bahar elleriyle yüzünü yelleyip oturduğu yerden kalktı. İşe gitmesi gerekiyordu ama burdan da ayrılamıyordu. Aklına gelen şeyle hızla telefonunu çıkardı ve Aylin'i aradı. Aylin'in telefonu açmasıyla konuştu Bahar.

"Aylin, üçüncü kat 137 numaralı oda, gelir misin hemen?" Aylin kısa bir an duraksadı.

"Bir sorun mu var Bahar?" Bahar, Aylin sanki görecekmiş gibi başını iki yana sallayıp konuştu.

"Evet var ama benimle ilgili değil, lütfen gel buraya!" Aylin olumlu bir kaç şey söyledikten sonra telefonu kapatmıştı Bahar. Aylin, bu kızı konuştururdu. Sonuçta psikologdu. Bu işin eğitimini almıştı. Hala kapının önünde dikilen polislere bakıp ağır adımlarla yanlarına ilerledi. Kızı odaya aldıklarından beridir, Bahar'da burayı mesken etmişti. Dedesini görmeye gelmişti belki ama bu kızı gördükten sonra yanından ayrılamamıştı. Zaten dedesi hala yoğun bakımındaydı ki bir şey olursa hastanenin içindeydi kendisi. Anında yanlarında olurdu. 

Hala polislerle bakışan Bahar samimi olduğunu düşündüğü bir gülümseme sundu. Şimdi burda bunları dövmek vardı ama...

"Birazdan bir arkadaşım gelecek buraya, kendisi psikolog, sizin yapamadığınızı beş dakikada falan halleder her halde!" derken resmen adamlarla dalga geçiyordu. Çünkü cidden sinirlerini bozmuşlardı. Sanki kıza zarar verecekmiş gibi bir türlü içeri almamışlardı. Neymiş efendim; yakını değilmişiz! 

"Onu içeri alacağımızı kim söyledi?" solda duran uzun boylu adama çevirdi bakışlarını Bahar. İri yeşil gözlerini kısmış Bahar'a bakıyordu. Bahar bir an duraksayıp eliyle kapıyı işaret etti.

"Siz bu içerdeki kıza yardım etmek istiyor musunuz gerçekten?" Kapının sağ tarafında bulundan polis memurdu başını iki yana sallayıp Bahar'a doğru eğildi. 

"İşimizi yapıyoruz!" Bahar kendini geri çekerken 'Hah!' diye bir ses çıkardı. 

"O kıza ne olacağıyla ilgili hiç ilgilenmiyorsunuz yani?"  Adam sinirli bir şekilde nefesini dışarı savurup konuştu;

"Bak küçük hanım bu hastanede ki psikolog da gelip konuştu ama kız ağzını açmıyor... Hem sen neden bu kadar uzattın olayı, yakını da değilsin. Yoksa kimin yaptığını biliyor musun?" Bahar yüzünü buruşturup adamı gelişi güzel bir süzdü. Üzerinde polis üniforması ona hiç yakışmamıştı doğrusu. 

"Sadece yardım etmek istiyorum, bunun neyini anlamıyorsun?"  Adam en son sinirlenerek çıkıştı Bahar'a

"Ya kızım yürü git işine, devletin memuruna işinde mani oluyor diye tutuklarım şimdi seni!"  Bahar kaşlarını çatıp konuşacağı sıra başka bir ses girdi araya.

"Kim kimi tutukluyor'muş bakalım?" Bahar duyduğu sesle arkasına döndü. Aylin, babasıyla gelmişti.  Kapının önünde duran polisler bir anda kendini toparlarken, Bahar tatmin olmuş gibi onlara baktı. 

"Tanışıyorsunuz her halde?"  derken yüzünde eğlenen bir ifade vardı. İki polis de anlamaz gözlerle Bahar'a baktılar.

"Baba, bunlar beni içeri almıyor!" derken kollarını göğüsünün altında bağladı. İki polis de şaşkınlıkla birbirine bakıp tekrar Bahar'a döndüler.

Çiçekler de ÖlürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin