Çok geç geldim biliyorum kusuruma bakmayın...
MEDYA: BÖLÜMDE HİKAYESİ GEÇEN ÇİÇEK GLAYÖL.
NOT: HİKAYE BENİM UYDURMAMDIR, ÖYLE BİR HİKAYE YOKTUR...
YORUMLARINIZI BEKLİYORUM...
*
Büyük gün gelip çatmıştı. Bahar evin içinde dört dönüyor, ne yapacağını bilmez bir halde oradan oraya gidip geliyordu. Sinan, Bahar'ın bu halleri yılgınlıkla izlerken Yezda mutlulukla Bahar'ın heyecanına ortak oluyordu. Henüz saat öğlen sularıydı. Bahar karşısında durduğu kıyafet dolabının önünde dururken stresle ayaklarını titretiyordu.
"Akşam ne giyeceğin ben?" diye sordu dudaklarını kemirirken. Sinan, Bahar'ın bu hallerine göz devirdi, Yezda ise gülümseyerek Bahar'ın yanında yerini aldı. Bir süre bakışları dolapta ki kıyafetlerde gezindi. Gözlerine değen siyah şifon bir gömleği eline alarak inceledi. Derin bir nefes alıp başını salladı ve elinde ki gömleği yatağın üzerine bıraktı. Tekrar dolabın önünde durup altına ne giyebileceğini düşündü. Sinan ve Bahar seslerini hiç çıkarmadan Yezda'yı izliyordu. Kırmızı bol kesim bir pantolon gözüne değince hiç düşünmeden eline aldı.
"Güzel oldu bence?" Soru sorar gibi söylediği kelimelerle Bahar başını sallarken Sinan oturduğu yerden kalktı.
"Ben gidiyorum ya, vallahi hiç çekilmiyorsunuz!" Bahar çattığı kaşlarıyla ikizine döndü.
"Ne demek çekilmiyoruz? Akşama beni istemeye geliyorlar!" Sinan kaşlarını kaldırıp güldü.
"Kızma canımın yarısı. Seni vermek istemiyorum hepsi bu!" derken ellerini iki yana açtı. Bahar derin bir nefes alıp omuzlarını silkti.
"Yine de yanımda olacaksın!" Sinan gözlerini devirip Bahar'a sarıldı.
"Söylediğin şeye bak ya! Tabii yanında olacağım başka nerde olacağım?" Bahar'ın yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi. Aklına gelen şeyle yüzünde ki gülümseme yavaş yavaş silindi.
"Keşke abimde burada olsaydı." diye mırıldandı. Şuan yanında olmasını istediği tek kişi belki de abisiydi fakat böyle bir günde yanında olamayacaktı.
"Üzme kendini. Az kaldı o da çıkacak yine eskisi gibi olacağız." Bahar kendini geri çekerken. Bahar gülümsedi. Evet, az kalmıştı! Abisinin çıkmasına ve yine eskisi gibi olmalarına az kalmıştı.
"Az kaldı." dedi başını sallarken. Kendini ikna etmeye çalışıyor gibiydi.
"Az kaldı." diye tekrar etti Sinan. İkisi de gülümsedi. Özledikleri ve bekledikleri günleri yaşamaya az kalmıştı...
*
Rumet elinde ki kravata kısa bir bakış atıp aynanın karşısından ayrıldı. Heyecandan ne yapacağını bilmiyordu. Saatler sonra sevdiği kadınla nişanlanacaktı ve bunun heyecanı onu terletmeye yetiyordu. Elinde ki kravatı gelişigüzel fırlatıp odasından çıktı. Soğuk bir su ona iyi gelecekti. Kendini liseli bir ergen gibi hissediyordu. Mutfağa ilerlerken çalan kapıyla duraksayıp yönünü değiştirerek kapıya ilerledi. Bu saatte kimin geldiğini merak ederek kapıyı açtı. Karşısında en yakın arkadaşı Zülal ve abisini görünce rahat bir nefes alıp gülümsedi. Kapıyı sonuna kadar açıp içeri girmeleri için yol verdi.
"Duyduğuma göre burada ne yapacağını bilmeyen bir delikanlı varmış." Zülal'in alay dolu sesş kulaklarına ilişince gözlerini kısarak arkadaşına döndü.
"Dayak yemek istemiyorsan sus istersen! Vallahi heyecandan elim ayağım titriyor!" dedi sinirle. Abisi omzuna destek verircesine vurdu.
"Bu kadar stres yapma oğlum! Sonuçta verecekler kızı sana!" Rumet başını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çiçekler de Ölür
Fiksi Umum"Sonra bir gün balkondan sarkan küçük bir kız çocuğu kalp ritmimi değiştirdi." Bakışlarını üst üste duran ellerinden çekip, Bahar'ın yüzüne dikti. "Ama ben ona dokunamıyorum bile." Dolunayın aydınlattığı gecede Bahar'ın gözünden akan bir damla yaş...